'Benim Bildiğim Bir Başkanlık Sistemi Var O da Sınıf Başkanı'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında bir grup öğrenciyi kabul etti. Erdoğan koltuğu devrettiği minik öğrenci basın mensuplarından gelen başkanlık sistemine ilişkin soruyu 'Benim bildiğim bir tane başkanlık sistemi var, o da sınıf başkanlığı. Onu da dönem başında seçtik' diyerek cevapladı. Ayrıca Erdoğan Çanakkale'ye gitmediğini söyleyen 11 çocuğun okulu hakkında inceleme başlatılması talimatını verdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 Nisan'da çocukları ve Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı'nın beraberindeki heyeti kabul etti. 

Saraya gelenler arasında bulunan bir kız öğrenci kemanla Çanakkale Türküsü, Uzun İnce bir Yoldayım ve Benim Annem'i çaldı.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: 

Cuhmurbaşkanlığı Küllliyesi'ne hoşg eldiniz. TBMM'nin 95. yılında tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ü saygıyla anıyoruz.

Çocuk bayramı rastgele alınmış bir karar değil. Dualarla, salavatlarla açılan Meclis'in fotoğrafına baktığınızda çocukları görüyorsunuz. Meclis'imiz çocuklarla açılmış, onların geleceği için kurulmuştur. Bugün buralara ziyaretlere gelen sizler yarın buraları yöneteceksiniz.

Temennim odur ki seçme seçilme yaşı 18'e inecek. İçinizden milletvekilleri, bakanlar, başbakanlar, cumhurbaşkanları çıksın.

Son 12 yılda çocuklarımızın geleceği içni büyük mesafeler kat ettik. Özellikle eğitim alanında büyük reformlar yaptık. Anne ve babalarınıza sorun. Onların yaşadıkları eğitim sistemine bir de sizin gördüğünüz eğitime bakın. Eminim hayretler içerisinde kalacaksınız.

Çanakkale'nin 100. yılını idrak edeceğiz. Dünyaya barış mesajı vereceğiz.

Yarın sabah Çanakkale'ye geçeceğiz, şehitliklerimizi ziyaret edeceğimiz. İçinizde Çanakkale'ye gitmeyen var mı? Eyvah, bunlar gitmeyenler değil mi? 11, çok. Onları değil, onların okullarını hemen incelememiz lazım. 

Çanakkale şehitliklerini görecekler ki, ecdadımız yedi düvele karşı nasıl bir mücadele vermiş, işin diğer boyutunda kara savaşlarının başladığı dönemde, Mustafa Kemal ile birlikte tüm oradaki üniversite yıllarındaki liseli gençler dahi, tüfeklerinin kabzaları yerde sürünüyor.

Çanakkale kara savaşlarını ne yaptılar, iştirak ettiler. Biz o neslin evlatlarıyız. Onu yerinde görmek inanıyorum ki sizlere çok önemli bir tarih şuuru verecektir. Tarihi olmayanın geleceği olmaz. Kökünden kopan bir ağaç nasıl yaşayamazsa, kısa sürede nasıl çürür devrilip giderse tarihlerinden kopan milletler de ayakta kalamazlar. 

Geçtiğimiz günlerde Kazakistan'a gittik, Ahmet Yesevi türbesini ziyaret ettik. Ahmet Yesevi'yi bilmeyen Hacı Bektaş Veli'yi bilmez. Bunları oraları gezerek, tarihçesini okuyarak anlamamız lazım. Malazgirt'i bilmeyen Söğüt'ü bilemez.