Bazı İnsanlar Nasıl Oluyor da Kulaklarını Rahatça Oynatabiliyor?
Kulağını oynatabilen insanları izlerken “Nasıl yapıyorsun?” diye sorduğunuz oldu mu? Eğer siz de aynanın karşısında denemelere rağmen kıpırdatmayı başaramayanlardansanız, yalnız değilsiniz. Her beş kişiden yalnızca biri bu hareketi bilinçli olarak yapabiliyor. Peki, bu yetenek neden bazı insanlarda varken bazılarında yok? Bunun sebebi genetik mi, sinir sistemimiz mi yoksa sadece kaslarımız mı?
Kulağını oynatabilen insanların bu hareketi yapmasını sağlayan auriküler kaslar, dış kulağı kafatasına ve saçlı deriye bağlayan üç özel kas grubundan oluşuyor.
Ön auriküler kas kulağı öne doğru çekerken, üst auriküler kas kulağı hafif yukarı kaldırıyor. Arka auriküler kas ise kulağı geriye doğru itiyor. Her insanda bu kaslar bulunuyor ancak bunları bilinçli olarak çalıştırabilenlerin sayısı oldukça az. Temel sebebi, bu kasları kontrol eden sinir bağlantılarının çoğu insanda bilinçli kullanım için yeterince güçlü olmaması.
Bağlantılar genellikle yüz siniri (fasiyal sinir) tarafından yönetiliyor ancak birçok insan için bu kaslar otomatik olarak çalışmıyor. Yani kaslar orada ama beyin onları harekete geçirmek için doğru sinyalleri gönderemiyor.
Kulağını oynatabilen birinin ebeveynlerine bakıldığında, çoğu zaman en az birinin de aynı yeteneğe sahip olduğu görülüyor.

Ancak genetik tam anlamıyla belirleyici değil. 1949 yılında yapılan bir araştırma, kulak oynatabilen bireylerin çoğunun bunu bir aile üyesinden aldığını gösterse de bazı vakalarda ebeveynlerin hiçbirinde bu yeteneğin bulunmadığı tespit edildi. Eğer tamamen genetik bir özellik olsaydı, yeteneğin daha yaygın olması beklenirdi.
Beynimizdeki bazı sinir yolları bilinçli kontrol altında olabilirken, bazıları tamamen otomatik çalışıyor. Kulağını oynatabilen kişilerde, sinir yolları bilinçli kontrol edilebilecek şekilde gelişmiş olabilir.
Günümüzde auriküler kaslar, apandisit gibi işe yaramayan evrimsel kalıntı olarak kabul ediliyor.

Ancak kulağını oynatabilen kişiler için bu yetenek tamamen gereksiz olmayabilir. Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden sinirbilimci Jerome Maller, kulağını oynatma hareketinin beyindeki sinir yollarını güçlendirebileceğini ve nöroplastisiteyi artırarak felç gibi durumlar sonrası iyileşmeye yardımcı olabileceğini öne sürüyor.
Çünkü kulağını oynatmak, diğer motor becerilere kıyasla daha karmaşık bir sinir ağı gerektiriyor ve bu da beynin farklı bölümlerini harekete geçiriyor.
Bilim insanları, teorik olarak herkesin bu hareketi öğrenebileceğini düşünüyor.
Çünkü gerekli kaslar ve sinir bağlantıları zaten var ancak birçok insanda bilinçli kontrol eksik olduğu için harekete geçirmek zor. Kulağını oynatmayı öğrenmek isteyenler için en iyi yöntemlerden biri ayna karşısında kaş, çene veya yüz kaslarını hareket ettirerek kulak kaslarını keşfetmeye çalışmak. Kimi insanlar, yıllar süren çabalarla bu yeteneği sonradan kazanabiliyor.
Tabii bunu öğrenmeye ne kadar gerek var? Orası size kalmış!
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın