Başyaverin Yanındaki 'Gizemli Yarbay'ın İfadesi: 'Suikast Planı Muhafız Alayında Hazırlandı'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın yanında bulunan Yarbay'ın ifadesi ortaya çıktı. Erdoğan'a yönelik suikast planının detaylarını da anlatan Yarbay'ın ifadeleri ile Başyaver Ali Yazıcı'nın ifadeleri arasında büyük çelişki var.
Yarbay ifadesinde, Ali Yazıcı’nın Marmaris'e giderek Erdoğan kaldığı yeri tespit etmekle görevlendirildiğini söyledi. Başyaver Ali Yazıcı ise bu Yarbay'ı tanımadığını, 15 Temmuz günü Antalya'ya doğru yola çıkarken tesadüfen karşılaştıklarını ve Yarbay'ın 'Beni de Antalya'ya götürür müsün?' diye sorması üzerine aracına aldığını söylemişti.
Darbe girişimi için, müthiş bir itiraf daha geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başyaveri Albay Ali Yazıcı ile 15 Temmuz günü, Antalya diye yola çıkıp, İzmir Çiğli'ye giden Yarbay Emin G. savcılık ifadesinde önemli açıklamalarda bulundu.
Yarbay Emin G., “Alay komutanlığındaki kamelyada, masanın üzerinde Marmaris CAS uydu görüntüleri olan krokiler vardı. Alay Komutanı Albay Kutsi Barış ile 5-6 kişi toplandı. Plana göre, bir ekip, Cumhurbaşkanı'nı alacaktı, ancak tam yerini bilmiyorlardı. Masadaki krokiler, Cumhurbaşkanının olabileceği muhtemel yerlerdi. Başyaver Ali Yazıcı, Marmaris'e giderek tespit yapacak, koordinatlarını Albay Fırat Alakuş'a bildirecekti. Yazıcı, ‘Ben Cumhurbaşkanının yanına gider, yerini öğrenirim, benden şüphelenmezler' dedi. Yazıcı, darbe girişimini öğrenince de ‘Darbe mi olmuş, vah vah' diye sızlandı” diye ifade verdi.
Sözcü'den Asuman Aranca'nın haberine göre FETÖ ile irtibatını da açıklayan Yarbay'ın çarpıcı ifadesi şöyle:
"Cemaat abisi aradı"
'Darbe öncesi arayan cemaat abisi ‘Seni benim selamımla birisi arayacak ona güven, ona tabi ol' dedi. Bu selamı 14 Temmuz günü Albay Fırat Alakuş'tan ‘İhsan'ın selamı var' sözleriyle aldım. Aynı günün akşamı arayan cemaat abisinin isteği üzerine buluşarak gittiğimiz eve Alakuş da geldi. Bize ‘MİT tarafından bir abi kaçırıldı. Onu kurtarmak için özel operasyon yapacağız. Herkes 15 Temmuz günü saat 18.30'da Akıncı'da olsun' dedi. Ertesi gün Alakuş beni aradı ve kendisini evinden almamı söyledi. Birlikte Muhafız alayına gittik'
"Masada krokiler vardı.Bir ekip gidip Cumhurbaşkanı'nı alacaktı ancak tam yerini bilmiyorlardı"
'Saat 15.30 sularıydı. Alakuş, kamelya bölgesinde 5-6 kişinin bulunduğu bir masaya gitti. Burada olanlar arasında Muhafız Alay Komutanını (Muhsin Kutsi Barış) tanıdım. Başyaver Ali Yazıcı sivildi. Masanın üzerinde otel yada tatil köyü olduğunu değerlendirdiğim ve üzerinde Marmaris CAS uydu görüntüleri olan krokiler ile planlar vardı. Bu planlara göre, bir ekip gidip Cumhurbaşkanı'nı alacaktı ancak tam yerini bilmiyorlardı. Masa üzerindeki krokiler de Cumhurbaşkanının olabileceği muhtemel yerlerdi. Ali Yazıcı'nın görevi, Marmaris'e giderek Cumhurbaşkanının yerini tespit etmek ve koordinatlarını Fırat Alakuş'a bildirmekti. Yazıcı, ‘Ben Cumhurbaşkanının yanına gider yerini öğrenirim, benden şüphelenmezler' diyerek bu görev ile görevlendirilmişti.'
"Erdoğan için boş zarf hazırlanmıştı"
'Ali Yazıcı, Cumhurbaşkanı'nın yerini öğrenmede sıkıntı yaşarsak, ben Cumhurbaşkanı'nı arayarak ‘Antalya'ya giderken beni sayın Genelkurmay başkanımız aradı, size iletmek üzere bir zarf verdi. Paralel yapı ile ilgili çok önemli bilgiler var sizinle onu görüşeceğim' derim ve bu bahane ile Cumhurbaşkanına ulaşabiliriz” dedi. Bu maksatla boş bir zarf da hazırlamıştı. Fırat Alakuş bir gün evvel buluştuğumuz evde bir abiyi kurtaracağız şeklinde anlatmıştı ancak muhafız alayında gerçeği öğrendim. Gerçeği öğrenince operasyon ekibinde yer almamak için belimin ağrıdığını, operasyona katılamayacağımı söyledim. Bunun üzerine Alakuş bana, ‘o zaman sen Ali Yazıcı'nın koruması ve şoförü olursun' dedi.
Ben de bunun operasyonda görev almaktan daha iyi olduğunu, yolda bir yerlerde mazeret bulup ayrılabileceğimi ve oradan Bodrum'a geçebileceğimi düşünerek bunu kabul ettim. Kendi arabamın anahtarını ona verdim. Ben de Ali Yazıcı ile Marmaris'e gitmek üzere Yazıcı'nın tahsisli aracıyla muhafız alayından ayrıldık. Aracı ben kullandım. Önce eve uğrayıp tabancamı aldım, sonra yola devam ettik.'
"Darbe mi olmuş vah vah!"
'Ali Yazıcı yolda telefonla Cumhurbaşkanının yanında olduğunu düşündüğüm kişilerle yaptığı konuşmalarda, “Antalya'da maç yapılacak oraya bakmaya gidiyorum” diye konuşuyordu. Bunun, yapacağı asıl faaliyeti maskelemek maksadıyla söylediğini düşünüyordum. Yolculuğun ilerleyen kısmında Cumhurbaşkanının yanından arayanlarla görüşürken ‘darbe mi olmuş vah vah' şeklindeki sızlanmaları da deşifre olmamak için yaptığını düşünüyorum. Daha sonra yolda Ali Yazıcı'yı arayan biri “işler karıştı Çiğli'ye gidin” dedi. Bu sırada Muğla'ya gelmek üzereydik, Denizli'yi geçmiştik. İzmir'e 2 saatlik mesafe vardı. Gece yarısı Çiğli askeri üssüne ulaştık.'
Ali Yazıcı ifadesinde Yarbay'ı tanımadığını, 'Beni de Antalya'ya götürür müsün?' diye sorması üzerine 'Gel, götüreyim' dediğini söylemişti. Sorgusunda neden Marmaris'e değil de İzmir'e gittiği sorulan Yazıcı, 'Marmaris civarlarının karışık olduğunu öğrendiğim için en yakın askeri birliğe teslim olmak amacıyla İzmir Çiğli'deki komutanlığa gittik.' demişti. Bulunduğu yere en yakın birlik yerine neden İzmir'e gittiği sorusuna da 'Aracımda bulunan Emin isimli yarbay öyle söylediği için oraya gittim.' karşılığını vermişti.
Yazıcı, daha önce tanımadığı birini neden aracından indirmeyip İzmir'e götürdüğünün sorulması üzerine de 'Keşke aracımdan indirseydim. Keşke İzmir yerine Marmaris'e gitseydim. Bunun büyük bir hata olduğunu kabul ediyorum.' demişti.
"Çiğli neden seçildi bilmiyorum"
'Çiğli'deki üste, üs komutanının odasına girdiğimizde iki albay, bir yarbay ve üç binbaşı vardı. Odadakiler darbe girişimi konusunda şaşkındı. Burada muharip uçak yok dendiğini duydum. Odadaki Ali Yazıcı'nın daha önce yurt dışında birlikte çalıştığı için tanıdığı ve sarıldığı albayın bir göreve gitmek üzere evinde çantalarını hazırladığını ancak birlikten çağırıldığı için apar topar üsse geldiğini söylediğini işittim. Ali Yazıcı odadakilere “Ben başyaverim, Antalya'ya maç için gidiyorduk, darbe olunca burası güvenli diye buraya geldik” dedi. Çiğli'nin neden seçildiğini bilmiyorum. Çiğli'den sabah Ali Yazıcı ile birlikte çıktık ve ben Nilüfer firmasına ait terminali görünce orada indim.'
"Alakuş'u aradım"
'Bodrum'da olayı öğrenince çok korktum. Beni bu olaylar sırasında birliğimden iki defa aradılar, biri Çiğli'deki üsse vardıktan bir süre sonra harekat merkezinden ismini bilmediğim bir başçavuş aradı, “Ankara'da kalanları tespite çalışıyoruz” dedi. Ben izinde olduğumu söyledim. Diğeri de ertesi gün Ali Yazıcı'dan ayrıldıktan sonra aradılar, sesinizi duymak için aradık dediler. Kampa ulaşana kadar annem ve halam aradı onlarla görüştüm. Fırat Alakuş'u aradım ancak telefonu kapalıydı.'
Akar'ın 'ürkütücü' dediği kişi
'Aileme bir şey yaparlar diye korkuyorum. Bana aileme bir şey yapılacağına ilişkin herhangi bir tehditte bulunmadılar ancak birliğimizi basıp arkadaşlarımızı şehit eden bu zihniyetin her şeyi yapabileceğini düşünüyorum. Çocuklarımı eşimi düşünüyorum. Tedirginim”
Yarbay Emin G'nin FETÖ'cü dediği Kurmay Albay Fırat Alakuş'un Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ı karargahta rehin alan ekip içerisinde yer aldığı anlaşıldı.
Alakuş'u “ürkütücü” diye tanımlayan Akar, Akıncı üssüne götürülmek üzere odasının kapısından çıktığını belirterek, “Kapıdan çıktığımda tam teçhizatlı kafasında çelik miğfer ve silahlı bir şekilde ürkütücü bir yüz ifadesi ile karşıma çıkan asker şahıs dikkatimi çekti. Sonradan, bu kişinin Kurmay Albay Fırat Alakuş olduğunu öğrendim” demişti.
Asuman Aranca /Sözcü