Okuma motivasyonlarımız zevk ve zorunluluk arasında salınıyor. Pek çok kişiden, “Kitap okumak istiyorum ama aldığım kitapları ya anlamıyorum ya da beni sarmıyor, bu yüzden okuyamıyorum ve bu durum moralimi bozuyor.” serzenişini duyuyorum. Ya da kimileri bu durumu “Okumak istiyorum ama aldığım kitaplar ya beni içine çekmiyor ya da bitirmekte zorlanıyorum, bu da kendimi kötü hissettiriyor, paramı boşa harcamışım gibi geliyor.” şeklinde ifade ediyor.
Böyle şeylerin başımıza gelmesi -para kısmına takılmamayı başarabilirseniz- normaldir.
Kitaplar kabaca ikiye ayrılır: Bana hitap edenler ve etmeyenler
Kitap okurken bana ne olsun ne istiyorum? Bu soruya verdiğimiz cevap, doğru kitapla eşleşmemizi kolaylaştıracaktır:
Kitap,
• Yeni sorular sorsun, bakış açımı genişletsin, beni düşünmeye itsin ve zihnimi zorlasın
• Dil ve üslubuyla mest olayım, her cümlesi beni kendine hayran bıraksın.
• Kalbime dokunsun, duygularımı harekete geçirsin, beni ağlatabilsin ya da güldürebilsin.
• İçinde kendimi bulmamı sağlasın.
• Beni şaşırtsın ve tahmin edemediğim olaylarla dolu bir maceraya sürüklesin.
• Yavaş ve yoğun olsun; hızlıca tüketilecek bir şey değil, üzerine düşüneceğim bir yolculuk olsun.
• Sorunları fark ettirsin, hayatın kör noktalarını görmeme yardımcı olsun.
• Bir şeyler öğretsin; bilgimi arttırsın, ufkumu açsın, beni daha donanımlı yapsın.
• İyi vakit geçirtebilsin, keyifli ve akıcı olsun.
Evet, bu cevaplar çok iyidir. Siz de kendi cevaplarınızı bulabilirsiniz. Hadi şimdi de bu kitabı nasıl bilebilirim, sorusuna doğru yol alalım.
Kötü kitap yoktur bana göre olmayan kitap vardır ya da ağır kitap yoktur bana göre olmayan kitap vardır.
Bonus: Böyle olmasında hiçbir sorun yoktur.
Herkesin kitaplarla kurduğu ilişki farklıdır. Üstelik birden farklı kitap türünü seviyor da olabiliriz. Buradaki çeşitliliği kucaklamak gerek. Ya da kimimiz vardır, hep aynı tarz kitaplar okuyordur. Bu da mümkündür. Kimi zaman derinlik isteriz kimi zaman yüzeysellik. Kimi zaman eğlenmek isteriz bir kitapla, kimi zaman uzaklara dalıp gitmek. Okuma yönelimimiz, o anki ruh halimiz ve hayattan beklentilerimiz, bir kitabın bizim için ne ifade edeceğiyle yakından ilişkilidir. Birine sıkıcı gelen bir kitap, başkasının hayatını değiştirebilir. Bu farklılıklar güzeldir çünkü kitaplar tıpkı insanlar gibi, herkese aynı şekilde hitap etmek zorunda değildir. Biz de her kitaba bayılmak zorunda değiliz.
Bütün bunlarla beraber, hiçbir kitabı okuduğunuz için utanmamalısınız -aynısı gururlanmak için de geçerlidir-. İnsanların sizi kitap tercihlerinize göre yargılamasına ya da utandırmasına izin vermeyin. Çünkü hiçbir hakiki kitap sever bunu yapmaz. Kitap seven birinden okurları da sevmesini bekleriz. Mevlana’nın “Gel, ne olursan ol yine gel” sözünü kitaplar için “Oku, ne olursa olsun yine oku” diye uyarlayabiliriz. Buna kim karışabilir? Kitaplar, herkesin kendi hızında, kendi ihtiyacına göre çıkabileceği bir yolculuktur. Önemli olan, sadece okumaktır. Kitap okumak.