Balyoz Mahkumları: Excel Dosyasından Dolayı Alındık
Excel’li yanıt
CHP Cezaevleri Komisyonu üyeleri Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Manisa Milletvekili Özgür Özel, Muğla Milletvekili Nurettin Demir ve Erzincan Milletvekili Muharrem Işık, yeni yılın ilk günü Mamak Cezaevi’ne giderek, Balyoz davası mahkûmu 59 askerle görüştü. “Bilal Erdoğan’ın adı bir Excel dosyasında çıktı, biz de bir Excel dosyasından alındık” diyen ve çoğunluğu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan olan askerler, milletvekillerinin notlarına göre şunları söyledi
EKTİĞİNİ BİÇİYOR
Askeri Casusluk davası başlamadan 5-6 ay önce yayın yapılarak bu davanın altyapısı oluşturuldu. Balyoz davası yapılırken de benzer şeyler oldu. İddianameler ortaya çıkmadan polis fezlekeleri polis suçlamaları basında yer aldı. Şimdi bundan AKP şikâyet ediyor ama aslında ne ektiyse onu biçiyor. Cemaat, sadece devlette değil TSK’da da etkili. AKP bugün nasıl yeni görev verecek polis bulamıyorsa, yarın iktidara gelecek hükümetler de atayacak asker bulamayabilirler.
Hanefi Avcı tutuklanmadan önce gitti Genelkurmay Askeri Savcılığı’na ifade verdi. Genelkurmay bunu açıklamalı, burada TSK’nın imamının açıklandığını düşünüyoruz.
2003 Balyoz Semineri’nin koordinatörü şu an Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı. Balyoz’da plan subayı olarak görev yaptı. Biz içerideyiz, bu planın plan subayı bizim güya darbe yapacağımız Cumhurbaşkanı’nı koruyor. Karar verilmiş, bu işin hukuki olarak çözülmesi mümkün değil, yeniden yargılama olsa da aynı heyet yargılayacağı için başka bir sonuç çıkması mümkün değil.
UTANA SIKILA
Excel dosyasında Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın ismi çıktı. Biz bu Excel dosyalarından dolayı yargılanıyoruz, içerideyiz. TÜBİTAK da bu mevcut yargının devamıdır, oradan bir şey beklememek lazım, çeteye ulaşılacaksa TÜBİTAK’a ve KOM’a girilmelidir. Başbakan’la ilgili WikiLeaks belgeleri çıktı, Başbakan ‘İmzam mı var’ dedi. Başbakan’ın oğluyla ilgili rüşvet dosyası çıktı, ‘İmzam mı var’ diyor. Bizim de imzamız yok ama toplam 4 bin yıl ceza yedik.
Genelkurmay Başkanlığı utana sıkıla, kısık sesle konuşarak, siyaset yapmadığını söyleyerek, bundan istifade ederek itibarını kurtaramaz. İnceleme bitirilmeli ve kamuoyuyla paylaşılmalı. Kuvvet komutanlarının hazırlamış oldukları raporlar var, bu raporların arkasında dursun Genelkurmay Başkanlığı.
VATANA İHANET
Deniz Kuvvetleri tarihinde hiç hücumbot çarpışmadı. Deniz Kuvvetleri’nde hiçbir dönem bu kadar şehit olmamıştı. TSK’nın düşmana ihtiyacı yok, bu kadar şehit verildiğine göre düşman bizi görevden alanlardır. Yıldırım denizaltısı kaza yaptı, İzmir’de römorkör devrildi. Bunların olmasının sebebi yetkin subayların görevden alınmasıdır. Hiçbir dönemde hiçbir ülke bu kadar kayıp vermedi. 2’nci Dünya Savaşı’nda bile bir ordunun deniz kuvvetleri bu kadar lağvedilmedi. Şu an resmen deniz kuvvetleri lağvedildi. Analar ağlamıyor deniliyor. Bu ölenlerin hesabını kim verecek?
Herkes masum olduğumuzu biliyor ama biz yatıyoruz. Balyoz davası görülürken vatana ihanet suçu işlenmiştir. Çok gizli planlar basına servis edilmiştir. Planlar değiştirildi deniliyor ama coğrafya değişmediği sürece plan değişemez. Bu konuyu hukuk çözemez, hukuk bitmiştir, bu konuyu siyaset çözer. Hükümet, Balyoz’u gündeme getirerek hırsızlıkları unutturmaya çalışıyor. Bizim masumiyetimizden faydalanıyor. Kadıyı kime şikâyet edeceğiz? Birleşmiş Milletler kararına bakılınca Yargıtay’ın lağvedilmesi gerekir. Bu işin sorumlusu en başta Başbakan’dır, ardından Genelkurmay Başkanı’dır.
Bülent SARIOĞLU / ANKARA
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!