Görüş Bildir
Haberler
Atatürk'ün Film Çektiğini Biliyor muydunuz? Gazi'nin Nazım Hikmet ve Muhsin Ertuğrul'la Az Bilinen Sinema Filmi Anısı

etiket Atatürk'ün Film Çektiğini Biliyor muydunuz? Gazi'nin Nazım Hikmet ve Muhsin Ertuğrul'la Az Bilinen Sinema Filmi Anısı

Buket Gündoğmuş
17.04.2019 - 12:12 Son Güncelleme: 10.11.2021 - 15:53

Atatürk'ün sanata düşkün olduğunu biliyorduk ama film çektiğini ilk kez duyduk. Muhsin Ertuğrul ve Nazım Hikmet'li bu eğlenceli anıyı mutlaka okumalısınız...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Biz onu genellikle askeri ve siyasi yönleriyle bilsek de Atatürk'ün sanata ne kadar düşkün olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Kendisinin sinema ile birkaç anısı bile olmuş.

Biz onu genellikle askeri ve siyasi yönleriyle bilsek de Atatürk'ün sanata ne kadar düşkün olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Kendisinin sinema ile birkaç anısı bile olmuş.

Öyle ki o dönemde Kemal Film’in sahibi Şakir Bey, Atatürk İzmit'e giderken Gazi'ye çekine çekine kendisini filme almak istediklerini söylemiş. O da “Çekinmeyin, sinema sanatının icabatı ne ise söyleyin hemen tatbik edelim.” demiş.

Öyle ki o dönemde Kemal Film’in sahibi Şakir Bey, Atatürk İzmit'e giderken Gazi'ye çekine çekine kendisini filme almak istediklerini söylemiş. O da “Çekinmeyin, sinema sanatının icabatı ne ise söyleyin hemen tatbik edelim.” demiş.

Bir başka anısında ise yine Kemal Film, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan bir film çekiyormuş. Çekimler uzun sürünce Atatürk Nurettin Baransel'e filmin neden bitmediğini sormuş. O da "Çünkü size ait sahnelerin çoğu hareketsiz resimlerden ibaret." demiş.

Bir başka anısında ise yine Kemal Film, Kurtuluş Savaşı'nı anlatan bir film çekiyormuş. Çekimler uzun sürünce Atatürk Nurettin Baransel'e filmin neden bitmediğini sormuş. O da "Çünkü size ait sahnelerin çoğu hareketsiz resimlerden ibaret." demiş.

Bunun üzerine sinirlenen Atatürk: “Ben hayattayım. Milli mücadeleye ait bütün evrakım, kılıcım, çizmem halihazırda mevcut olduğuna göre çağırdığınız anda bana düşen vazifeyi yapmadım mı?

Bunun üzerine sinirlenen Atatürk: “Ben hayattayım. Milli mücadeleye ait bütün evrakım, kılıcım, çizmem halihazırda mevcut olduğuna göre çağırdığınız anda bana düşen vazifeyi yapmadım mı?

Böyle bir teklifle karşı karşıya kalsam memnuniyetle kabul eder, bir artist gibi filmde rol alır, hatıraları canlandırırım. Bu, milli bir vazifedir. Çünkü Türk gençliğine bu mücadelenin nasıl kazanıldığını canlı olarak ispat etmek, hatıra bırakmak bu filmle mümkün olacaktır.” demiş.

Böyle bir teklifle karşı karşıya kalsam memnuniyetle kabul eder, bir artist gibi filmde rol alır, hatıraları canlandırırım. Bu, milli bir vazifedir. Çünkü Türk gençliğine bu mücadelenin nasıl kazanıldığını canlı olarak ispat etmek, hatıra bırakmak bu filmle mümkün olacaktır.” demiş.

Zafer Yollarında isimli bu filmde oynamak için maalesef Atatürk'ün ömrü vefa etmemiş.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Gördüğünüz gibi Atatürk sinemayla çok yakından ilgilenmiş. Gelelim biz asıl hikayemize. 1933'te Gazeteci Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu “Bir Millet Uyanıyor” isimli bir senaryo yazmış.

Gördüğünüz gibi Atatürk sinemayla çok yakından ilgilenmiş. Gelelim biz asıl hikayemize. 1933'te Gazeteci Nizamettin Nazif Tepedelenlioğlu “Bir Millet Uyanıyor” isimli bir senaryo yazmış.

Senaryoyu bir şekilde Atatürk’e ulaştırıp onaylanmasını istemiş. Nasıl olduysa bir cesaret de Atatürk’e rol teklif etmiş. Tedirgin tedirgin Ata'dan haber bekliyormuş.

Senaryoyu bir şekilde Atatürk’e ulaştırıp onaylanmasını istemiş. Nasıl olduysa bir cesaret de Atatürk’e rol teklif etmiş. Tedirgin tedirgin Ata'dan haber bekliyormuş.

Bir süre sonra Atatürk’ün senaryoyu beğendiği müjdesini alınca sevinçten havalara uçmuş. Dahası; Atatürk filmde şahsen rol almayı da kabul etmiş, Meclis’te okuyacağı nutku Köşk’te film için tekrarlayacakmış. Sonrasını Nizamettin Nazif’ten okuyalım:

Bir süre sonra Atatürk’ün senaryoyu beğendiği müjdesini alınca sevinçten havalara uçmuş. Dahası; Atatürk filmde şahsen rol almayı da kabul etmiş, Meclis’te okuyacağı nutku Köşk’te film için tekrarlayacakmış. Sonrasını Nizamettin Nazif’ten okuyalım:

“Atatürk Çankaya’da bizi kabul etti. Biraz izahat istedikten sonra fon olarak getirdiğimiz kara örtünün önüne geçti ve nutkunu irada başladı. Makine rahat rahat işliyor, şefin sesi çok rahat değiştirebiliniyordu."

“Atatürk Çankaya’da bizi kabul etti. Biraz izahat istedikten sonra fon olarak getirdiğimiz kara örtünün önüne geçti ve nutkunu irada başladı. Makine rahat rahat işliyor, şefin sesi çok rahat değiştirebiliniyordu."

Bu arada sol taraftaki bir kapının önünde bayan Afet, bir milletvekili ve General Kazım beliriverdi. Üçü de yüksek sesle konuşuyorlardı. Atatürk’ün yüzünde ani bir değişiklik oldu, onlara dönüp seslendi: 'Susunuz! Film çeviriyoruz. Salona gidiniz.'

Bu arada sol taraftaki bir kapının önünde bayan Afet, bir milletvekili ve General Kazım beliriverdi. Üçü de yüksek sesle konuşuyorlardı. Atatürk’ün yüzünde ani bir değişiklik oldu, onlara dönüp seslendi: 'Susunuz! Film çeviriyoruz. Salona gidiniz.'
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Atatürk’ün siniri bozulmuştu bir kere... “Bırakalım” dedi. Filmcilerin ısrarıyla devam etti. O sırada bahçıvanla birkaç kişi kapının yanında gülüşmeye başlamasın mı? Atatürk bu kez gürledi:

Atatürk’ün siniri bozulmuştu bir kere... “Bırakalım” dedi.  Filmcilerin ısrarıyla devam etti. O sırada bahçıvanla birkaç kişi kapının yanında gülüşmeye başlamasın mı? Atatürk bu kez gürledi:

“Ne o? Biz burada komedya mı oynuyoruz, yoksa bir devlet şefi gibi halka mütelaamızı mı bildiriyoruz. Bu ne terbiyesizliktir? Gülmeyiniz, çekiliniz, yıkılınız, gidiniz?” Sonra nutkunu tamamladı. Filmcileri uğurladı. Öykünün devamı daha da ilginçtir:

“Ne o? Biz burada komedya mı oynuyoruz, yoksa bir devlet şefi gibi halka mütelaamızı mı bildiriyoruz. Bu ne terbiyesizliktir? Gülmeyiniz, çekiliniz, yıkılınız, gidiniz?” Sonra nutkunu tamamladı. Filmcileri uğurladı. Öykünün devamı daha da ilginçtir:

Tepedelenlioğlu’nun aktardığına göre Cezmi Ar filmleri alıp hemen İstanbul’a döner. Film yıkanır. İpek Film stüdyosunda ilk kopyayı izleyenler arasında Ertuğrul Muhsin ve Nazım Hikmet de vardır. Filmi izlerken eleştirmeye başlarlar:

Tepedelenlioğlu’nun aktardığına göre Cezmi Ar filmleri alıp hemen İstanbul’a döner. Film yıkanır. İpek Film stüdyosunda ilk kopyayı izleyenler arasında Ertuğrul Muhsin ve Nazım Hikmet de vardır. Filmi izlerken eleştirmeye başlarlar:

“Keşke başka açılardan da çekselerdi. Ses daha iyi olabilirdi” vs... Tam onlar bu eleştirileri yaparken, izledikleri filmdeki Gazi gürlemeye başlar:

“Keşke başka açılardan da çekselerdi. Ses daha iyi olabilirdi” vs... Tam onlar bu eleştirileri yaparken, izledikleri filmdeki Gazi gürlemeye başlar:

“Burada komedya mı oynuyoruz? Çekiliniz! Yıkılınız!” Muhsin Ertuğrul’la Nazım donakalırlar. “Eyvah canlandı, bize bağırıyor” diyerek salondan dışarı fırlarlar:)

“Burada komedya mı oynuyoruz? Çekiliniz! Yıkılınız!” Muhsin Ertuğrul’la Nazım donakalırlar. “Eyvah canlandı, bize bağırıyor” diyerek salondan dışarı fırlarlar:)
İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Ne oldu nasıl oldu bilinmez ama Atatürk ile çekilen sahneler bu filmde yer almaz. Gazi'nin başka görüntülerine yer verilir.

1966 yılına geldiğimizde ise Ertem Eğilmez filmi yeniden çeker ve başrollerinde; Kartal Tibet, Münir Özkul, Erol Taş gibi ustalar yer alır. Film, 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde tarihi filmler dalında birinci olur.

1966 yılına geldiğimizde ise Ertem Eğilmez filmi yeniden çeker ve başrollerinde; Kartal Tibet, Münir Özkul, Erol Taş gibi ustalar yer alır. Film, 1967 Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde tarihi filmler dalında birinci olur.

Kaynak için buraya bakınız...

Buraya da bakınız:)

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
324
191
29
8
7
3
2
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın