Astronotlar Nasıl Yaşıyor? Yer Çekimsiz Bir Ortamda Yaşasak İhtiyaçlarımızı Nasıl Giderirdik?
1 - Yemek yemek
2 - Su içmek
Astronotlara, görev yaptıkları süre zarfında, bazı uzay araçlarıyla su ve hava takviyesi sağlanabilir. Ancak uzay istasyonunda, saklama alanı yeterli olmadığından, bunun yerine daha pratik ve kalıcı bir çözüm üretmişler. O da nedir? Sıvıyı dönüştürmek.. Uzay istasyonunda su az bulunduğu için idrar, ter ve hatta havadaki nem dönüştürülüp daha sonra yeniden tüketilebilir hale getirilir. Yani bugün brownie’nin yanında pipeti dayayıp dünyaya karşı afiyetle içtiğiniz kahvenin, dün özgürlüğe kavuşturduğunuz sıvı atığınız olduğunu düşünün.. Adamlar yapmış.. Yer çekimi olmadığı için burada suyu bardağa dökmek yok. Sıvı gıdaları, küçük alüminyum paketlerde taşırlar. İçmek istediklerinde ise dağılmadan süzülen suyu havaya döküp “hüp” diye yutabilirler veya pipet yardımıyla içebilirler.
3 - Duş almak
Astronotlar saçlarını çok fazla durulama gerektirmeyen özel şampuanlar ve az miktarda su ile yıkıyorlar. Çünkü saçlarını durularken çok az su kullanmaları gerekiyor. Su kaynakları sınırlı ve ayrıca havada süzülen su elektronik cihazlara zarar vermemeli. Vücutlarını ise havluya döktükleri su ve sabun ile siliyorlar. Bu elbette tam olarak duş almak gibi değil. Ancak astronotlar yine de bunun temizlik hissi sağladığını söylüyor.
4 - Uyumak
Uzayda ağırlık olmadığı için, astronotlar uyumak için uyku kabinlerinde, uyku tulumlarının içine girerler ve kendilerini buraya kemerle bağlarlar. Aksi takdirde havada öylece süzülür ve cihazlara çarparak zarar verebilirler ve hatta zarar görebilirler.
5 - Ağlamak
Peki uzayda ağlarsanız ne olur? Uzayda dünyada olduğu gibi ağlayamazsınız, çünkü bu yer çekimsiz ortamda gözyaşlarınız dökülmez, gözlerinizin etrafında birikir. Bunu, bir havlu yardımıyla almanız gerekir. Zaten ağırlıksız bir ortamda, koskoca bilime hizmet ediyorken, istasyonun ardında bıraktığınız “dünyevi” dertlere de ağlamazsınız herhalde..
6 - Tıraş olmak
Astronotlar, tıraş olabilmek için özel vakumlu makineler kullanıyorlar. Elektrikli süpürgeye benzeyen bu makine, bir hortum yardımıyla her şeyi içine çekiyor.
7 - Tırnak kesmek
Tırnak keserken de kullanılan yöntem çok benzer. Tırnaklarını, havayı çeken bir vakumun üzerine kesiyorlar ve ardından filtreye yapışan tırnakları yine bir vakum yardımıyla çekip temizliyor.
8 - Tuvalet ihtiyacı
E tabi yer çekimi olmadığı için atıklar aşağıya doğru gitmiyor, bunun yerine atıkları içine çeken vakumlu tuvaletler kullanılıyor. Sıvı atıklar bir borunun içine yapılıyor ve daha sonra içme suyu olarak dönüştürülüyor. Katı atıklar ise depoda, bir uzay aracıyla dünyaya gönderilene kadar bekletiliyor.
9 - Diş fırçalamak
Astronotların bazıları yutulmasında bir sakınca olmayan, özel üretilmiş diş macunlarını, dişlerini fırçaladıktan sonra yutarken, bazıları bunu bir havluya tükürüyor.
10 - Spor yapmak
Uzayda her şey ne gada da pratik, ne gada da iyi, güzel. Fakat, elbette bu yer çekimsiz ortamın insan vücuduna bazı zararlı etkileri de yok değil. Uzayda, astronotların kasları ve kemikleri yer çekimi gibi bir dirençle karşılaşmadığı için zamanla güçsüzleşir. Bu nedenle astronotlar bunun önüne geçmek için günde iki saat spor yaparlar. Ancak uzayda spor yapmak, dünyadakinden oldukça farklı. Burada ağırlık kaldırarak çalışamazsınız. Hatta koşu bandına bindiğinizde yürüyemezsiniz. Bunun sebebi, ağırlığınızın olmaması. Bunun için astronotlar kendilerini koşu bandına bağlayıp koşuyorlar. Ağırlık çalışmak için de vakum yardımıyla direnç üreten spor aletleri kullanıyorlar.
Uzayda, yer çekiminin ortadan kalkmasıyla iskeletiniz esner ve bir süre sonra boyunuz uzamaya başlar.
Uzayda kesintisiz en uzun süre kalan insan Amerikalı astronot Scott Kelly, tam bir yıl boyunca uzayda kalmış ve boyunun 3 cm kadar uzadığı tespit edilmiştir. Ancak araştırmalar, dünyaya geri döndüklerinde boylarının bir süre sonra eski haline döndüğünü ifade ediyor. Yani hiçbir türden boy kaygısı için, Dear Moon Projesi kapsamında uzay turisti olmak için boşuna başvuru yapmayın.
Uzay istasyonunun dünyanın etrafında bir tam turu yaklaşık 90 dakika sürer.
Dolayısıyla astronotlar, uzay istasyonundayken bir günde 15 kez gün doğumuna ve 15 kez gün batımına şahit olurlar. Uyku düzenlerinin bozulmaması için, dünya saatini kontrol ederler ve bu saate uygun hareket ederler.
Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotlar, Amerikalı astronot Scott Kelly’nin gözetiminde, 2015 yılında, özel olarak tasarlanmış bir odada yaklaşık bir ayda büyüyen kırmızı marul yetiştirdiler ve yetiştirdikleri bu marulu yediler.
Bonus
Uzayda yürüyen ilk Kanadalı astronot ve aynı zamanda iyi bir müzisyen olan Chris Hadfield Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kaldığı 144 gün içinde 'Space Sessions: Songs from a Tin Can' isimli bir müzik albümü kaydetmiştir. Hadfield'ın, uzayda seslendirdiği ve aynı albümde yer alan dinlemeye değer David Bowie şarkısı için şuraya alalım sizleri..
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Yorum Yazın
Sıvı atıkların içme suyuna dönüştürülmesi teknolojisi ve bilimselliği söz konusuyken,kendilerine çok şey borçlu olduğumuz mucitleri ve astronotları takdir ed... Devamını Gör