onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Ara Güler'in Keşfinden Önce Köylülerin Antik Sütunlar Üzerinde Pişpirik Oynadığı Aphrodisias Kenti

Ara Güler'in Keşfinden Önce Köylülerin Antik Sütunlar Üzerinde Pişpirik Oynadığı Aphrodisias Kenti

Esra Demirci
16.08.2022 - 08:31

Fotoğrafçı Ara Güler'in tamamen şans eseri keşfettiği Aydın'ın Geyre köyündeki Aphrodisias Antik Kenti, o dönem köylülerin meskeni haline gelmişti. Köyle antik kent bir arada dururken, Ara Güler bu antik kenti tüm dünyaya duyurdu. İşte Aphrodisias'ı hikayesi...

KAYNAK: 1 2 3

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Aydın'a bağlı Geyre köyünde yer alan Aphrodisias, hiç şüphesiz keşfedilmesinden önceki durumu ve Ara Güler'ün keşfiyle en garip hikayelerden birine sahip!

Aydın'a bağlı Geyre köyünde yer alan Aphrodisias, hiç şüphesiz keşfedilmesinden önceki durumu ve Ara Güler'ün keşfiyle en garip hikayelerden birine sahip!

1958 yılında fotoğrafçı Ara Güler tarafından keşfedilen ve fotoğraflanarak tüm dünyaya duyurulan antik kent, o dönem tam anlamıyla köy halkı için evlerinden farksızdı.

Tabii ilk olarak o günlere gitmemiz gerekiyor...

Tabii ilk olarak o günlere gitmemiz gerekiyor...

Aydın’ın Geyre beldesinde bir baraj açılışı için bölgeye giden Ara Güler ve ekibi, dönüş yolunda yollarını kaybediyorlar ve karanlıkta bir köy keşfederek geceyi burada geçirme kararı alıyorlar.

Köye geldiklerine yaşadıklarını Ara Güler bir röportajında şöyle anlatıyor:

Köye geldiklerine yaşadıklarını Ara Güler bir röportajında şöyle anlatıyor:

'Köye geldiğimizde bir kahveye girdik, orada bir taş var. O zaman buraya elektrik değil ruh bile gelmemiş. Gaz lambasıyla duruyorlar, bir baktım adamlar bezik oynuyor, kağıt oynuyor, pişpirik oynuyor.'

"Bir baktım masa yok masa diye kullandıkları Roma sütunları, hani var ya roma sütun başları onlar. Onu masa yapmışlar kahvede oyun oynuyorlar. Delireceğim!"

"Bir baktım masa yok masa diye kullandıkları Roma sütunları, hani var ya roma sütun başları onlar. Onu masa yapmışlar kahvede oyun oynuyorlar. Delireceğim!"

'Sonra bir bakıyorum kahvenin ortasında sütun var. Kahvenin damını tutuyor. Garip bir yer. 'Neresi burası?' diye sordum 'Geyre Köyü' dediler.'

'Merhaba-merhabadan sonra bir yere yatacağız. Şoförü bir yere yatırdılar, beni bir yere koydular. Ben bu köydeki durumdan huylandım.'

Sabahın ilk ışıklarıyla fotoğraf makinesini aldığı gibi köyü keşfe çıkan Ara Güler gördükleri karşısında şok oluyor.

Sabahın ilk ışıklarıyla fotoğraf makinesini aldığı gibi köyü keşfe çıkan Ara Güler gördükleri karşısında şok oluyor.

Çünkü bu köy ile antik kent resmen bütünleşmiş bir şekilde karşısında duruyordur.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

"Bu tarafa bakıyorum 20. asır, bu tarafa bakıyorum 15. asır. Bu tarafa bakıyorum Roma Dönemi'ne bakıyorum. Bundan daha enteresan ne olabilir?"

"Bu tarafa bakıyorum 20. asır, bu tarafa bakıyorum 15. asır. Bu tarafa bakıyorum Roma Dönemi'ne bakıyorum. Bundan daha enteresan ne olabilir?"
tarihkurdu.net

Köylülerin günümüze kadar bozulmadan gelen en büyük hipodromunda orakla çim biçtiklerini ve lahitlerin altını delerek şıra yaptıklarını gören Güler, köyün tümünün fotoğrafını çekerek İstanbul'a döner ve köyle alakalı araştırma yapmaya başlar.

Bölgeyi araştıran Güler hiçbir bilgiye ulaşamazken, çektiği fotoğraflar kimsenin ilgisini çekmez.

Bölgeyi araştıran Güler hiçbir bilgiye ulaşamazken, çektiği fotoğraflar kimsenin ilgisini çekmez.

Bu defa fotoğrafları Architectural Review dergisine gönderen Güler, daha sonra Horizon dergisinin ilgisini çeker ve oraya da renkli fotoğraflar gönderir. Sonunda birilerinin ilgisini çekmeyi başaran Ara Güler'in sayesinde Amerika’dan gelen arkeologlar Geyre’de araştırma yapmaya başlar.

Buranın Roma İmparatorluğu’na ait, tarihi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Aphrodisias antik kenti olduğunu doğrulayan arkeologların ardından Prof. Dr. Kenan T. Erim 1961 yılında buradaki kazı çalışmalarını başlatır.

Buranın Roma İmparatorluğu’na ait, tarihi MÖ. 500’li yıllara dayanan ve ismini tanrıça Afrodit’ten alan Aphrodisias antik kenti olduğunu doğrulayan arkeologların ardından Prof. Dr. Kenan T. Erim 1961 yılında buradaki kazı çalışmalarını başlatır.

Ara Güler tarafından keşfedilen ve Kenan Erim tarafından kazı çalışmalarına başlanarak asırlar öncesinin güzelliklerinin gün yüzüne çıktığı Aphrodisias'ın keşfediliş hikayesi tam olarak böyle...

Ara  Güler tarafından keşfedilen ve Kenan Erim tarafından kazı çalışmalarına başlanarak asırlar öncesinin güzelliklerinin gün yüzüne çıktığı Aphrodisias'ın keşfediliş hikayesi tam olarak böyle...

Dilerseniz şimdi de bu antik kentin geniş tarihine bakalım...

Aphrodisias'ın tarihi M.Ö 5 bin yılının ortalarına kadar dayanıyor.

Aphrodisias'ın tarihi M.Ö 5 bin yılının ortalarına kadar dayanıyor.

M.Ö 2. yüzyılda ise şehir statüsüne erişen bu yer, M.Ö 1. yüzyılda Roma İmparatoru olunca Augustus unvanını alan Octavian tarafından koruma altına alınıyor.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Mermerden inşa edilmiş kabartmalar, yazılar ve kapıların yanı sıra mükemmel şekilde korunmuş hipodromuyla arkeolojik olarak çok değerli olan Aphrodisias'ta Geç Helenistik Dönem'den Roma ve Bizans dönemine kadar çeşitli birçok eser bulunuyor.

Mermerden inşa edilmiş kabartmalar, yazılar ve kapıların yanı sıra mükemmel şekilde korunmuş hipodromuyla arkeolojik olarak çok değerli olan Aphrodisias'ta Geç Helenistik Dönem'den Roma ve Bizans dönemine kadar çeşitli birçok eser bulunuyor.

2017 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yerini alan Aphrodisias, çoğu kaynağa göre Ara Güler'in keşfiyle ortaya çıksa da aslında antik kent 18. yüzyıldan bu yana bilinen bir yerdi.

İlk keşfedildiği dönemde şehir duvarlarına işlenmiş zengin yazıt koleksiyonunun kayıt altına alınması için bir dizi araştırma düzenlense de Ara Güler'in tesadüfi keşfi sayesinde bu antik kent uluslararası çapta tanınır oldu ve kazı çalışmalarıyla tüm kent gün yüzüne çıktı.

İlk keşfedildiği dönemde  şehir duvarlarına işlenmiş zengin yazıt koleksiyonunun kayıt altına alınması için bir dizi araştırma düzenlense de Ara Güler'in tesadüfi keşfi sayesinde bu antik kent uluslararası çapta tanınır oldu ve kazı çalışmalarıyla tüm kent gün yüzüne çıktı.

Aphrodisias kentinden çıkarılan kalıntılar daha sonra Geyre Müzesi'nde yayınlansa da antik kent için daha sonra Aphrodisias Müzesi kuruldu.

Geyre'de bulunan müze, sadece bu antik kentten çıkarılan eser ve heykellerin sergilenmesi için kullanılıyor.

Bu içerikler de ilginizi çekebilir 👇

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
14
13
6
3
1
1
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın