And Dağları'nda Bulunan Dünya'nın En Tehlikeli Sularında Yaşamın Nasıl Sağlandığı Araştırılıyor!
Uzay gibi gezegenimizde de keşfedilmeyi bekleyen çok fazla giz bulunuyor. Farklı yapılardaki sularda canlıların nasıl hayatta kaldığı da bunlardan bir tanesi...İşte Şili'de yürütülen bir araştırma da tam olarak bunu çözmeyi amaçlıyor ve lagünleri araştırıyor. Araştırmanın detayları için...👇
Gezegenimizdeki en kurak yerlerden birinde, dünyadaki en tehlikeli sulardan bazılarının bulunduğunu biliyor muydunuz?
Şili'nin And Dağları'nın yükseklerindeki Salar de Atacama tuz düzlükleri, tuz, lityum ve arsenikle dolu oldukça zehirli göllerde hayatta kalan en dayanıklı bakterilerin bazılarına ev sahipliği yapıyor.
Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden ve Şili Antofagasta Üniversitesi'nden bilim insanları, yaşamın bu tür koşullarda nasıl hayatta kaldığını araştırıyor.
Ve de bu sırların plastik kirliliği ile mücadalede nasıl yardımcı olabileceğini öğrenmeye çalışıyorlar. Mikrobiyologlar Purificación López-Garcìa ve Fransız Ulusal Bilimsel Araştırma Merkezi'nden David Moriera liderliğindeki ekip, lagünlerin tuzlu sularından ve gayzerlerin sularından örnekler alarak 15 tuz gölünü inceliyor. Ekip daha sonra tuz kristalleri, sıcak havzalar, gayzerler ve kırmızısı göllerde bulunan mikrobiyal yaşamın bir envanterini çıkaracak. O zaman bu ilginç lagünler hangileriymiş gelin bir bakalım...
1. Laguna Roja
3 bin 700 metre yükseklikte, Arica ve Parinacota bölgesinin eteklerinde, görsel olarak etkileyici olmasının yanı sıra yerel kültüre ilham verdiği mit ve efsanelerle büyüleyen gizemli kan kırmızısı Laguna Roja bulunuyor. Göle kırmızı rengini yüksek tuz konsantrasyonu veriyor ve bu gölün sıcaklığı neredeyse 50°C'ye kadar sıcaklıklara ulaşabiliyor.
2. Salar del Huasco / Salar de Atacama
Salar del Huasco, kuzey Şili'de göletler ve tuz bataklıklarının da bulunduğu ve mevsimsel olarak kısmen suyla kaplı bir tuz düzlüğüdür. Yakın zamanda oluşturulan Salar del Huasco Ulusal Parkı'nın merkezidir ve bölge önemli bir flamingo popülasyonuna sahiptir. Salar de Huasco, son birkaç yılda su seviyelerinde bir düşüş yaşadı. Bilim insanları, bu su kaybının ya bu bölgedeki yağış miktarını azaltan iklim değişikliğinden ya da Lityum madenciliği operasyonları nedeniyle suyun çıkarılmasından kaynaklandığına inanıyor. Salar de Atacama gölü ise şarj edilebilir pillerin üretiminde önemli olan, dünyanın en büyük lityum madenciliği programına ev sahipliği yapmaktadır.
3. Laguna Pujsa
Salar de Pujsa, Salar de Tara'nın güneybatısında, San Pedro de Atacama'ya 83 kilometre ve Acamarachi yanardağının kuzeydoğusunda bulunan bir tuz düzlüğüdür. Deniz seviyesinden maksimum 4.585 metre yükseklikte olan Pujsa, Quepiaco ve Alitar derelerinin sularını alıyor. Yarımküreler boyunca göç eden kuşlar, tuz düzlüğünü ve çevredeki araziyi bir konaklama alanı olarak kullanır. Göl mineral elementler ve mikroorganizmalarla doludur.
4. Laguna Brava
Yolnabaj olarak da bilinen Laguna Brava, Guatemala'da karstik bir göldür. Göl, çeşitli akarsular ve yer altı su yolları ile beslenir. Laguna Brava çevresindeki bölgede 19. yüzyıldan beri Chuj etnik kökenine sahip Maya toplulukları yaşamaktadır.
5. Laguna Tara
4.300 metrenin üzerinde bir rakımda, Şili'deki San Pedro de Atacama yakınlarındaki Laguna Tara, flamingolar ve And tilkileri de dahil olmak üzere vahşi yaşamla dolu bir alandır. Los Flamencos Ulusal Koruma Alanı'nda bulunan Tara Lagünü, yerel flora ve faunanın ana kaynağıdır. 3 ila 25 kilometrekarelik bir alanı kaplayan lagün, Bolivya'dan gelen Zapaleri Nehri'nden su alıyor.
6. Salar de Llamara
Çok daha alçak bir rakımda, deniz seviyesinden sadece bin metre yükseklikte bulunan Salar de Llarama, Atacama'nın en kurak bölgesinin kalbinde yer almaktadır. Bu göl, tuz oluşumlarıyla bilinir ve biyokütlenin esasen mikroorganizmalardan oluştuğu yerlerden biridir.
İlginizi çekebilir:
Futbolcular Maçın Başında Neden Çocuklar ile Sahaya Çıkar?
Yorum Yazın