Görüş Bildir
Haberler
Amerikan Sineması Sözümüz Size: Gelin Biraz da Özbeöz Kahramanımız Keloğlan'ı Konuşalım!

Amerikan Sineması Sözümüz Size: Gelin Biraz da Özbeöz Kahramanımız Keloğlan'ı Konuşalım!

Ben bir garip Keloğlanım, eşeğimin yok palanı...

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Keloğlan, keleşoğlan... Annesinin bu seslenmesiyle hatırladığımız kahramanımızın tarihi oldukça eskilere dayanır.

Keloğlan, keleşoğlan... Annesinin bu seslenmesiyle hatırladığımız kahramanımızın tarihi oldukça eskilere dayanır.

Türk-Altay mitolojisinde adı sıklıkla geçen Tazşa yani 'kel' bir yarı Tanrı'dır ve gücünü kelliğinden alır. Türk söylencelerinde ise kellik, gücü ve zekayı simgeler. Gündelik hayatında normal ve saçlı bir insan olan Tazşa, gerektiğinde silkinerek biçim değiştirir, kelleşir ve isterse öteki dünyaya bile gidebilecek güce sahip olur.

Bazı araştırmacılar ise bir yarı Tanrı'dan daha çok masal kahramanı olan Keloğlan'ın ilk kez Kırgız masalı Çınıbek'te kendisini gösterdiğini söyler.

Bazı araştırmacılar ise bir yarı Tanrı'dan daha çok masal kahramanı olan Keloğlan'ın ilk kez Kırgız masalı Çınıbek'te kendisini gösterdiğini söyler.

Çınıbek keldir ve zengin olmayan bir babanın oğludur. Bir rüya karşılığında babasının sahip olduğu tek varlık olan 100 koyunu satan Çınıbek'i babası evden kovar ve sıradan bir insanı kahramana dönüştürecek macera böylece başlar.

Önemli bir Türkolog olan Tahir Alangu'ya göre ise Keloğlan'ın izi şimdilik sadece 17. yüzyıla ve Köroğlu'na kadar götürülebilir.

Önemli bir Türkolog olan Tahir Alangu'ya göre ise Keloğlan'ın izi şimdilik sadece 17. yüzyıla ve Köroğlu'na kadar götürülebilir.

Ayrıca Alangu Keloğlan'dan şöyle bahseder: Keloğlan kadere razı gelmek şöyle dursun etkin ve savaşçı bir tiptir. Haksızlıklara başkaldırır ve kötülerin karşısında kurnazlığı, becerikliliği, zekası ile boy gösterir. Keloğlan'ın aklı ile kurulu düzeni sorgulaması onu batıl inanca ve töreye karşı bir tip haline getirir.

Dev, peri, padişah, vezir, kadı, cimri gibi birçok düşmanı olan Keloğlan'ın en acımasız düşmanı ise Köse'dir.

Dev, peri, padişah, vezir, kadı, cimri gibi birçok düşmanı olan Keloğlan'ın en acımasız düşmanı ise Köse'dir.

Köse, kurnaz, hilebaz, acımasız, inatçı, gözü doymaz, menfaatçi, sadist bir kişilik olarak görünür masallarda. Keloğlan'a göre daha yaşlıdır. Köse ile Keloğlan'ın karşı karşıya gelmesi ise maddi sebeplerle olur hep ve her defasında Keloğlan gerek akla gerekse hileye başvurarak Köse'yi yener.

Ancak Keloğlan'ın malda mülkte ya da güçte gözü yoktur. O kötülerle hesaplaşan bir sosyal hayduttur adeta.

Ancak Keloğlan'ın malda mülkte ya da güçte gözü yoktur. O kötülerle hesaplaşan bir sosyal hayduttur adeta.

Ancak buna karşın tembel ve ağzı laf yapan kahramanımız, bazı masalların sonunda ya padişah damadı olur ya da padişahın yerine geçer. İranlı yazar Behrengi'ye göre Keloğlan bu bakımdan 'günün birinde kendi kendisinin efendisi olmak isteyen, toplumun acı çekmiş alt katmanlarına mensup bireylerin sembolüdür.'

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

Düşmanlarının sayısının yanında yardımcılarının sayısı oldukça azdır Keloğlan'ın. Hatta masallarda aklı ve şansı o kadar çok ön plana çıkartılır ki ancak yeri geldikçe yardım alır kahramanımız.

Düşmanlarının sayısının yanında yardımcılarının sayısı oldukça azdır Keloğlan'ın. Hatta masallarda aklı ve şansı o kadar çok ön plana çıkartılır ki ancak yeri geldikçe yardım alır kahramanımız.

Ve bu yardımı aldığı varlıklar genelde hayvanlardır. Gerek aslan, balık, kuş gibi gerçek hayvanlar gerekse Zümrüdüanka gibi mitolojik bir kuş yarenlik eder kahramanımıza. Bunun yanında cinler, periler de yardımcıları arasındadır.

Not: Aradım taradım ancak Bicirik'i bir yardımcı olarak göremedim Keloğlan masallarında. Hatta Keloğlan'ın babasının kahramana şöyle bir öğüdüne bile rastladım: 'Adı Musa, boyu kısa, sakalı köse adamlarla alışveriş etme.'

Bicirik'ten yani oyunculuğu ile gönüllere taht kuran Aydın Babaoğlu'ndan bahsetmişken gelelim Türk sinemasında Keloğlan'a...

Bicirik'ten yani oyunculuğu ile gönüllere taht kuran Aydın Babaoğlu'ndan bahsetmişken gelelim Türk sinemasında Keloğlan'a...

Keloğlan deyince hepimizin aklına aynı tipin aynı ses tonunun gelmesi çok da tesadüf değil. Çünkü bu karakterle 70 ile 76 yılları arası tam 5 film çeken Rüştü Asyalı hem oyunculuğu hem de sesini kullanmaktaki ustalığı ile zaten ölümsüz olan karakteri beyaz perdede de ölümsüz kılar.

Not: Bu 5 filmden biri olan 'Keloğlan İş Başında' 70'ler erotik furyasından efendim. Eh Keloğlan'ın bazı masallarda 2 ya da 3 karısı olduğunu düşünürsek bu durum çok da garip değil aslında. 

Rüştü Asyalı'nın yanı sıra farklı tarihlerde usta oyuncularla da hayat bulur Keloğlan beyazperdede.

Rüştü Asyalı'nın yanı sıra farklı tarihlerde usta oyuncularla da hayat bulur Keloğlan beyazperdede.

Öztürk Serengil 1965'te, Sami Hazinses1971'de, Mehmet Ali Erbil ise 2006'da Keloğlan olur. Yani Keloğlan bizde aslında oldukça popüler bir karakter. Şimdilerde yayımlanan animasyonuna çocukların ilgisi de büyük. Herkes istediği masalı, hikayeyi sevsin tabii fakat demem o ki kendi derin kültürümüzden bizim de bir kahramanımız var, unutmamak gerek! 

"Bu cümbüşün bu saltanatın içinde olsa olsa soytarılık yakışır bize!" diyor Keloğlan...

Bu içerikler de ilginizi çekebilir:

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
34
14
3
1
1
1
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Pasif Kullanıcı

Kavun değil kelektir, fistan değil yelektir eğer tacı ararsan, en adi bir köpektir.

limonlugazoz

içerik için eline sağlık.

Dilan Bayram

Konudan bağımsız olarak söylüyorum: Rüştü Asyalı muhteşem şiir okuyor. Dinlemeyenler dinlemenizi tavsiye ederim.