Alev Alev Yanan Bu Gezegende Hepimiz Aynı Gemideyiz!
Nam-ı diğer Melekler Şehri, geçtiğimiz salı gününden bu yana belki de tarihinde hiç görmediği bir cehennemi yaşıyor. ABD’nin Los Angeles (LA) şehri ve çevresi alevler içinde.
The Associated Press / AP News haberlerine göre;
Yangının sebebi ne?
Sekiz aydan uzun bir süredir kayda değer bir yağışın olmadığı kentte, geçen hafta çıkan orman yangınlarının tüm mahalleleri yerle bir eden bir cehenneme dönüşmesinden büyük ölçüde sorumlu tutulan ise şiddetli “Santa Ana rüzgârları.” Tehlike halen geçmiş değil.
Rüzgârlar bu hafta başı itibari ile saatte yaklaşık 110 km hızla yeniden arttı. Bölgede elektrik, su yok. Gaz kaçakları riski çok büyük. Yağmacılıktan her gün birileri yakalanıyor. Bölgeyi terk etmek isteyenler yüzünden trafik de kilit vaziyette. Kaliforniya ve diğer dokuz eyaletten ekipler, polisler, 1.400 itfaiye aracı, 84 uçak ve Meksika'dan yeni gelen itfaiyeciler de dâhil olmak üzere 14.000'den fazla personel canla başla çalışmaya devam ediyor.
Anlayacağınız; devasa bir maddi hasarla birlikte bugün itibariyle ölü sayısının 25’e, kayıpların da 30’a ulaştığı netleşen #megayangın (100.000 dönümden fazla alanı kaplayan yangın formu) her açıdan ciddiyetini koruyor. Zengini de fakiri de çok üzgün ve muhtemelen hayata küskün. Habitat ve ekosistem çökmüş durumda ve evsizlik hiçbir şeye benzemiyor.
İklim Değişikliği Küresel Bir Tehdit
Hepimiz aynı gemideyiz
Yaşam bölgelerindeki her türlü doğal afet -depremler, yangınlar, seller, yanardağ patlamaları, çığlar- beraberinde büyük bir yıkım da getiriyor. Maddi kayıplar el birliği ile bir şekilde toparlanıyor da, doğanın insana neden bu kadar öfke ile saldırdığını, bizim acizliğimizi, hiçliği anlamak mümkün olmadığından, manevi kayıp ve hasarların telafisi olamıyor.
Dünyanın neresinde olursa olsun her yangında bizim de içimiz yanıyor, her depremde biz de adeta göçük altında kalıyoruz. Acı çeken tüm canlılar için kahroluyoruz. İnsan inkâr edilemez bağlarla hem birbirine hem de doğaya bağlı. Bu bağlardan yoksun kalmış, bazı kör zihniyetlerin zengin ve güçlülerin yaşadığı bölgelerde vuku bulan felaketlerin ardından “Oh olsun! Hak ediyorlar!” demelerini aklım almıyor. Hükümetlerle halkı karıştırmak, acıyı banka hesapları ile kıyaslamak mantıksız ve vicdansızca geliyor bana. Hem depremlerden, hem de yangınlardan nasibini fazlasıyla almış, hiçliğin dibini görmüş bir toplumdan böyle seslerin yükselmesi çok üzücü.
Ezcümle; bu gezegende yaşayanlar olarak hepimiz aynı gemideyiz. Hepimiz benzer riskler altında hayatlarımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Ve gezegende bozulan (aslında açgözlülüğümüzle bizim bozduğumuz) dengeler yüzünden her an her yerden doğanın tokadını yeme ihtimalimiz var. “Oh oh” ya da “vah vah”lara sarılmak yerine birey olarak gezegenimizi korumak için neler yapabilirize odaklanmalı, insana da hayvana da ilk yardımı öğrenmeli, doğal afetlere karşı bilinçlenmeliyiz. Gemi su alıyor! Batarsa hepimiz boğulacağız, tabii Mars’ta bir daireniz yoksa…
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!