onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
Ailesini Kefensiz Gömdüğünü Söyleyen Depremzede: 'Aç, Susuz Bekliyoruz, Patron Benim, Görüşeceğiz'

Ailesini Kefensiz Gömdüğünü Söyleyen Depremzede: 'Aç, Susuz Bekliyoruz, Patron Benim, Görüşeceğiz'

Adıyaman’ın Gölbaşı ilçesindeki depremzedelerin acı bekleyişi beşinci gününde devam ederken, depremzedeler cenazelerini kefensiz gömmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Bir depremzede, “Kendileri beni ölüme bıraktılar, ben de kendilerini vicdanına bıraktım. Ama patron benim. Patron benim, görüşeceğiz. Gelin bakalım” dedi. Ailesinden 10'dan fazla kişiyi depremde kaybeden CHP Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur ise “Lütfen ama lütfen bize ceset torbaları gönderin” demişti.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Son yüzyılın en büyük depremi arasında gösterilen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremle beraber 10 ilde ciddi can kayıpları meydana geldi. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre Adıyaman'da 3 bin 105 kişi hayatını kaybetti.

Son yüzyılın en büyük depremi arasında gösterilen Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremle beraber 10 ilde ciddi can kayıpları meydana geldi. Sağlık Bakanlığı'nın son verilerine göre Adıyaman'da 3 bin 105 kişi hayatını kaybetti.

Adıyaman Gölbaşı ilçesindeki depremzedelerin aktardıklarına göre; enkaz çalışmaları 3’üncü gününde başladı. Depremin üzerinden 106 saat geçtiği halde hâlâ temel gıda, su, ısınma, çocuk maması, çocuk bezi, ilaç, seyyar tuvaletler, yakıt gibi yaşamsal önemdeki kalemlere çok ciddi düzeyde ihtiyaç duyuluyor ve ulaşılmıyor.

Adıyaman Gölbaşı ilçesindeki depremzedelerin aktardıklarına göre; enkaz çalışmaları 3’üncü gününde başladı. Depremin üzerinden 106 saat geçtiği halde hâlâ temel gıda, su, ısınma, çocuk maması, çocuk bezi, ilaç, seyyar tuvaletler, yakıt gibi yaşamsal önemdeki kalemlere çok ciddi düzeyde ihtiyaç duyuluyor ve ulaşılmıyor.

Meydana bırakılan giyecekleri, vatandaşlar seçmece olarak alıyor. Yiyecek ve giyecek dağıtımında ‘koordinasyon eksikliği’ olduğunu söyleyen yurttaşlar, “Her şeyi kabataslak yapıyorlar. Arama da düzenli değil. Yıkıntının altından ses geliyor. Öbürü ki ‘Benimkini de duydum' diyor ve kurtarma ekibi oraya gidiyor. O arada insanlar soğuktan ölüyor” diye konuşuyor.

Meydana bırakılan giyecekleri, vatandaşlar seçmece olarak alıyor. Yiyecek ve giyecek dağıtımında ‘koordinasyon eksikliği’ olduğunu söyleyen yurttaşlar, “Her şeyi kabataslak yapıyorlar. Arama da düzenli değil. Yıkıntının altından ses geliyor. Öbürü ki ‘Benimkini de duydum' diyor ve kurtarma ekibi oraya gidiyor. O arada insanlar soğuktan ölüyor” diye konuşuyor.

Enkazdan çıkardığı yakınlarına kefen bulamadığını cenazelerini toprağa, “Olduğu gibi atıyoruz” diyen bir vatandaşın anlattığı şu sözler acı gerçeği özetliyor: “Üçüncü gün ben kendim çıkardım. Bu soğukta cenazelerimiz kokmuştu. Yıkayamıyoruz. Saracak kefen bulamıyoruz. Gömecek tahta bulamıyoruz. Olduğu gibi atıyoruz. Bu bize ağır geliyor. Ben elimle gömdüm. Battaniyenin arasına gömüp koyuyoruz.”

Enkazdan çıkardığı yakınlarına kefen bulamadığını cenazelerini toprağa, “Olduğu gibi atıyoruz” diyen bir vatandaşın anlattığı şu sözler acı gerçeği özetliyor: “Üçüncü gün ben kendim çıkardım. Bu soğukta cenazelerimiz kokmuştu. Yıkayamıyoruz. Saracak kefen bulamıyoruz. Gömecek tahta bulamıyoruz. Olduğu gibi atıyoruz. Bu bize ağır geliyor. Ben elimle gömdüm. Battaniyenin arasına gömüp koyuyoruz.”

İki gün boyunca aç susuz beklediklerini ifaden eden yurttaş, konuşmasının devamında şunları söyledi: “İnternet, telefon… Yardım isteyecek hiçbir şey yoktu. O şekilde bekledik. Çocukların hepsi grip. İlaç da alamıyoruz. Doktora götüremiyoruz. Hastanelerde daha kötüleri var. Bu çadırlarda durulmuyor. Küçük çocuklarımız var. Lütfen, rica ediyorum, bize konteyner… Çadırların altından yağmur yağıyor, su geliyor. Kar yağıyor, su geliyor. Su sıkıntımız var, duş alamıyoruz. İç çamaşırı sıkıntımız büyük. ‘Faturanızı ödemezseniz keseceğiz' diyorlar. Ödeme şansım yok ya. İnternetim yok. Kendileri beni ölüme bıraktılar, ben de kendilerini vicdanına bıraktım. Ama patron benim. Patron benim, görüşeceğiz. Gelin bakalım.”

İki gün boyunca aç susuz beklediklerini ifaden eden yurttaş, konuşmasının devamında şunları söyledi: “İnternet, telefon… Yardım isteyecek hiçbir şey yoktu. O şekilde bekledik. Çocukların hepsi grip. İlaç da alamıyoruz. Doktora götüremiyoruz. Hastanelerde daha kötüleri var. Bu çadırlarda durulmuyor. Küçük çocuklarımız var. Lütfen, rica ediyorum, bize konteyner… Çadırların altından yağmur yağıyor, su geliyor. Kar yağıyor, su geliyor. Su sıkıntımız var, duş alamıyoruz. İç çamaşırı sıkıntımız büyük. ‘Faturanızı ödemezseniz keseceğiz' diyorlar. Ödeme şansım yok ya. İnternetim yok. Kendileri beni ölüme bıraktılar, ben de kendilerini vicdanına bıraktım. Ama patron benim. Patron benim, görüşeceğiz. Gelin bakalım.”
İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

60 yakınını kaybettiğini söyleyen bir başka yurttaş ise şunları söyledi: “GSM operatörlerine yazıklar olsun. Hâlâ mesaj gönderiyorlar. Diyorlar ki, ‘Şu kadar GB kalmıştır' diye. Halbuki sınırsız yapmaları lazım. Ayıp değil mi bu ya. 3 tane operatör ‘Şu kadar kalmış' diye hep mesaj gönderiyor. Halbuki burası deprem bölgesi sizin serbest bırakmanız lazım. Bizim ailelerimize yetişmemiş lazım. Benim telefon açmam, internete bağlanmam lazım. Abimi, kardeşlerimi nasıl arayacağım?”

60 yakınını kaybettiğini söyleyen bir başka yurttaş ise şunları söyledi: “GSM operatörlerine yazıklar olsun. Hâlâ mesaj gönderiyorlar. Diyorlar ki, ‘Şu kadar GB kalmıştır' diye. Halbuki sınırsız yapmaları lazım. Ayıp değil mi bu ya. 3 tane operatör ‘Şu kadar kalmış' diye hep mesaj gönderiyor. Halbuki burası deprem bölgesi sizin serbest bırakmanız lazım. Bizim ailelerimize yetişmemiş lazım. Benim telefon açmam, internete bağlanmam lazım. Abimi, kardeşlerimi nasıl arayacağım?”

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
2016 yılında Erciyes Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldum. Kayseri'de gördüğüm eğitim sonrası Ankara'da bulunan Uğur Mumcu Vakfı'nda Uğur Mumcu Vakfı Araştırmacı Gazetecilik eğitimimi tamamladım. Aldığım eğitimlerin ardından Türkiye'nin en köklü gazetelerinden birinin İstihbarat Servisi'nde haber editörlüğü ve muhabirlik yaptım. Buradaki görevimin ardından çeşitli haber portallarında özel haber ve röportajlar ürettim. 2022’den bu yana Onedio bünyesinde çalışıyor ve deneyimlerimi okuyucularımızla paylaşarak, sizleri gündem ve ilginç içeriklerle buluşturuyorum.
Tüm içerikleri
right-dark
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
103
50
6
5
3
2
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın
Biker Lady

Adıyaman’daki akrabamız dağdaki kurtların cenazelerin kokusuna geldiğini söyledi daha dün akşam. Normalde de onların bulunduğu bölgeye özellikle kışın kurtla... Devamını Gör

Gökhan Öktem

36 milyon bütçeli diyanet kefende yolliyamiyorsa ne işe yariyorlar

omer ali

36 milyar olmasın abim o?

vuslatsena

insan kendi canı yanmadan bir şeyleri tam anlamaz . şimdi bu abinin isyanını bile aman banane diye geçen binlerce insan var