300 Spartalı Filmine Konu Olan, Yunanlıların Perslere Karşı Verdiği Kanlı Bir Mücadele: Termopylai Muharebesi
300 Spartalı filmini çoğu kişi izlemiştir. Peki bu filmin gerçek hikayesini ne kadar iyi biliyoruz? 300 Spartalı filmi M.Ö. 480 yılında gerçekleşen Termopylai Savunmasını anlatıyor. Biz burada filmdeki tarihi hatalara değinerek kaba bir eleştiri yapmayacağız. Sadece filmin esinlendiği hikayeyi gerçekçi bir biçimde ele almaya çalışacağız. Filmde tarihi realiteye ters düşen hataları ise, sadece kurgu ve beyaz perdenin bir bakış açısı olarak görmekteyiz.
Faydalandığımız Eserler: Arif Müfid Mansel-Ege Ve Yunan Tarihi, TTK, Ankara 1947, Bülent İplikçioğlu-Hellen Ve Roma Tarihinin Ana Hatları, Arkeoloji Ve Sanat Yayınları, İstanbul 2007, Oğuz Tekin-Eski Yunan Ve Roma Tarihine Giriş, İletişim Yayınları, İstanbul 2008
Savaşın Arka Planı
Termopylai Muharebesinin gerçekleştiği M.Ö. 480 yılında, ilk büyük Pers-Yunan savaşı olan Marathon'un ardından tam 10 yıl geçmişti. Pers-Yunan savaşlarının en şiddetli dönemleriydi. Persler bu sefer karadan geleceklerdi ve Yunanlılar Termopylai adlı dar geçitte savunma yapacaklardı. Eğer bu geçit iyi bir biçimde tutulamazsa bütün Orta Yunanistan toprakları Pers istilasına uğrayacaktı.
Spartalıların Üstünlükleri
Bu geçidin savunması için Yunanlılar yaklaşık 10 bin asker toplamışlardı. Bunların arasında ön plana çıkanlar ise Leonidas komutasında bulunan 300 Spartalı idi. Gerçekten de 300 Spartalı 3000 Atinalı askere bedeldi. Zira Sparta'da çocuklar 8 yaşından itibaren sıkı bir eğitimden geçerler ve asker olmaları için yetiştirilirlerdi. Atinalılar ise denizlerde çok güçlüydüler fakat karada askerleri o kadar da iyi değildi.
Spartalılar bebekleri doğdukları anda onların vücutlarını inceler, eğer bir kusurlarını görürlerse bunları şehrin dışına bırakarak ölüme terk ederlerdi. 8 yaşında eğitime alınan çocuklar, birçok sefer doğaya terk edilir ve aldıkları eğitimlerle hayatta kalmaları beklenirdi. Bu eğitim sonunda hayatta kalanlar yenilmez birer savaşçı olurdu.
Termopylai Geçidi
Savunulacak geçit, gayet dar ve etrafı diren edilmiş bir bölgeydi. Buna ek olarak savunma amacıyla bir sur da yapılmıştı. Yunanlılar kalkanlarıyla tam bir düzen aldıkları anda, Perslerin bu duvarı geçmeleri neredeyse imkansızdı. Nitekim Persler ilk gün çok büyük kayıplar verdiler. Buna karşılık Yunan tarafının kaybı çok azdı. Atılan binlerce ok da Yunanlıların sağlam kalkanlarını delemiyordu. Persler köşeye sıkışıp kalmıştı.
Pers Ölümsüzleri Sahneye Çıkıyor
Persler bu kayıplardan sonra özel kuvvetleri olan Ölümsüzleri sahneye sürdü. Ölümsüzler normal piyadeye oranla daha düzenli, daha iyi eğitim almış, güçlü, acımasız ve korkunçtular. 300 Spartalı filminde Pers Ölümsüzleri, tamamen siyah giyinen, korkutucu demir maskeler takmış bir biçimde tasvir edilmiştir. Buna rağmen Yunanlıları Pers Ölümsüzleri de durduramadı. Coğrafi ve doğal şartlar da Yunan kuvvetlerinin lehineydi.
Düğüm Çözülüyor
Yunan savunması çok güçlüydü, esasında askerlerin çok bir şey yapmasına da gerek yoktu. Sadece kalkanlarıyla bir duvar oluşturup sağlam bir biçimde gelen kuvvetleri savuşturuyorlardı. 3 günlük muharebenin sonunda ortaya çıkan bir hain bu düğümü çözdü. Efialtes adındaki çirkin ve kambur bir adam, Pers kralı Kserkses'e ulaşarak, Yunan kuvvetlerinin arkasına çıkan gizli bir patikayı bildiğini söyledi. Bu arada şunu da belirtmek gerekir ki Efialtes Antik Yunanca'da hain demektir, şahsın kendi adı değildir. Yüksek ihtimalle Efialtes, şan-şöhret ve maddi birkaç taleple Perslere yolu göstermiş olacaktı. Netice itibarıyla Yunanlılara ihanet eden Efialtes, Persleri gizli bir patikadan Termopylai Geçidinin arkasına çıkarttı. Böylece Yunan kuvvetleri iki taraftan da sarılmış oluyordu, yapacak pek bir şeyleri kalmamıştı.
Sona Yaklaşırken
Leonidas, hain Efialtes'in haberini aldıktan sonra kuvvetlerinin büyük bir kısmını geçitten kaçırmayı başarmıştı. Kendisi ise birkaç askeriyle geçitte kalarak geri çekilişi savunmak istedi. İşte esas 300 Spartalı kavramı son savunmayı yapan bu askerleri ifade etmektedir. Hem önden hem de arkadan kuşatılan Spartalılar iki kuvvet arasında sıkışıp kaldılar. Burada da bir süre direnmeyi başardılar, fakat bu savaştan canlı çıkmanın mümkün olmadığını biliyorlardı. Zira Perslerin sayısı da Yunan askerlerine oranla çok daha fazlaydı. Bazı kaynaklar 1- 1.5 milyonu zikrediyorsa da bu rakamlar o dönem için fazlaca uçuk ve abartılıdır. Yine de Persler hemen hemen Yunanlıların 10 katı kadar kuvvete sahiptiler.
Muharebenin Sonu
Leonidas ve son askerleri de savaş meydanında Persler tarafından öldürülünce artık 3 günlük büyük muharebe sona ermiş oldu. Persler geçitten geçerek Orta Yunanistan'ı istila ettiler. Atina'ya girerek şehri, İyonya Ayaklanması sırasında yakılıp yıkılan Sardes'in intikamı olarak tahrip ettiler. Bütün bunlara rağmen Leonidas ve adamlarının kahramanca savunması bütün ülkede duyulmuştu. Çatışmadan kurtulan askerler biraz da abartıyla yaşadıklarını anlatıyor, bu anıları dinleyen insanlar da manevi anlamda büyük bir kuvvete haiz oluyorlardı. Aynı zamanda savaşın vuku bulduğu alana Leonidas ve adamlarının adına bir saygı anıtı dikilmiştir.
Yorum Yazın
e kardeş filmi anlatmışsın.filmdeki gibi olmuş gerçeği de deseydin bi cümleyle o da yeterdi içeriğe yani :D
film de öyle bir anlatılıyor ki sanırsın yunanistanın tek bir kapısı var o da öyle dar öyle dar ki 7 gün dayanıyorlar!!İlle o dar geçitten mi giriliyor yunan... Devamını Gör
başlığa tıklayıp geldim. filmden farklı ne var diye sen bildiğin filmi baştan sona anlatmışsın.