30 Kilo Uyuşturucuyu Satan Memurun Cezası Belli Oldu

Van Erciş Adliyesi'nde görev yaparken önce 'zimmet' suçundan uzaklaştırılan daha sonra göreve iade edilince adli emanetteki uyuşturucuları satan ve zimmetine para geçiren sanık Metin Zeytun’un davasında karar açıklandı. Başarı belgesi verilen Metin Zeytun'un davasında sahte evraklarda imzası olan altı savcı ise ''görevi kötüye kullanma'' suçundan beraat etmişti. 

Edinilen bilgiye göre, 20 Nisan 2019 tarihinde polisin yaptığı operasyonda Van Erciş Adliyesi’nde İdari İşler Müdürü olan Metin Zeytun adli emanet bürosunda tutulan 16 kilo uyuşturucuyu çıkarıp, satmaya götürürken yakalanmıştı. Operasyonun ardından soruşturma genişletilirken, Zeytun’un adliyenin adli emanet bürosuna teslim edilen malzemeleri yıllardır gizlice sattığı ortaya çıkmıştı.

 Tutuklu yargılanan Metin Zeytun mahkemede suçunu itiraf ederek, “Adliyenin hesabından genelde param olmadığında internet bankacılığı yetkim olduğundan kendime para aktarıyordum. Daha sonra bu paralarla bahis oynuyordum. Başsavcılara paranın Maliye’ye yatması için çekilmesi gerektiğini söyleyerek yazıları imzalatıyordum. Başsavcılar paraları Maliye'ye yatırdığımı düşündüğünden bana bunları hiç sormadı. Sözleşmeli personellerin maaşını hesaba yatırdıktan sonra ihtiyacım olduğu için kendi hesabıma aktarıp kullandım. Emanetten 30 kg civarında uyuşturucu çıkardım, sattım” ifadelerini kullanmıştı.

Sanıklardan adliyede çaycılık yapan Metin Demez ise savunmasında Zeytun’u suçlayarak “Bu şahıs, 2011 yılından beri adliyeden 4 tona yakın uyuşturucu çıkarttı. Bunu yaparak para kazandı” demişti.

Bilirkişi kurulunun hazırladığı raporda Metin Zeytun'un zimmetine geçirdiği paraya dikkat çekildi. Raporda, ''Sanık Metin Zeytun’un, kendisine internet bankacılığı yapma yetkisinin verilmesi nedeniyle, adliyenin; maaş, bilirkişi, emanet paralar hesaplarından toplam olarak  744 bin 565 TL, 100 dolar ve 4 bin 700 euroyu zimmetine geçirdiği kanısına vardık'' diye ifade edildi. 

Yaklaşık 4 yıldır devam eden dava dün karara bağlandı. Erciş Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada Mahkeme Heyeti, Metin Zeytun hakkında “Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama” suçundan 25 yıl hapis ve 500 bin tl adli para cezası, ''Zimmet'' suçundan ise 18 yıl 9 ay hapis cezası verdi. ''Resmi evrakta sahtecilik'' suçundan 7 yıl 6 ay hapis cezası alan Zeytun, ''Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık'' suçundan beraat etti. 

Zeytun'un tutukluluğuna devam kararı verilirken, Zeytun'a yardım ettikleri belirlenen Metin Demez, Hakan Gümüştaş, Halit Tekçe hakkında ‘’uyuşturucu madde ticareti’’, ‘’zimmet’’ ve ‘’resmî belgede sahtecilik’’ suçlarından hapis cezası verildi. Sanıklar duruşmada hazır bulunmadığı için haklarında tutuklamaya yönelik yakalama emri çıkarılmasına da karar verildi.

Onedio'ya konuşan Metin Zeytun'un avukatı Cihad Sargut, Cumhuriyet Savcıları hakkında etkin bir soruşturma ve adil bir kovuşturma sürecinin yürütülmediğine dikkat çekerek, sözlerine devam etti: 

''Yaklaşık 4 yıldır süren yargılamada yerel mahkemece karar verildi. Adli emanetten çıkarılan 4 tona yakın uyuşturucunun yanı sıra tarihi eser niteliğine haiz eşyalar ile zimmete geçirilen para ve dövizlerle ilgili yapılan yargılamada müvekkilim “kurban” seçildi. Müvekkilim pişmanlık duyduğunu belirterek suça ilişkin bildiği her şeyi anlattı. Müvekkilin beyanında samimi olduğu mahkeme heyetince de kabul gördü ve bu doğrultuda müvekkil hakkında hüküm tesis edildi. Ancak yargılamanın başından bu yana belirttiğimiz üzere sorumluluğu bulunan cumhuriyet savcıları hakkında etkin bir soruşturma ve adil bir kovuşturma süreci yürütülmedi. Sorumluluğu bulunan cumhuriyet savcıları hakkında beraat kararı verildi. Sorumluluğu bulunan savcılar, görevlerini layıkıyla yerine getirmiş olsaydı, belki de (müvekkilin niyeti olsa dahi) bu gün vahim miktarda bir zimmet veya uyuşturucu iddiası söz konusu olmayacaktı. Müvekkil hata yaptığını kabul etti ve hakkında bir müeyyideye hükmedildi. Peki gerçekten hata yapan, denetim görevini yerine getirmeyen, imzaladığı belgenin içeriğini dahi okumayan, sayımlarda zahmet edip adli emanet odasına dahi girmeyen ve buna rağmen beraat eden Cumhuriyet Savcılarının durumu ne olacak? Bunu da kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz.''