3 Yıl Önce Bugün: Ev Arkadaşım ve Instagram Sayesinde Şekeri Nasıl Bıraktım? Hayatımda Neler Değişti?
Şeker, hayatımda vazgeçemediğim, hiç de vazgeçmek istemediğim bir besin kaynağıydı benim için. Bundan 7 yıl önce Ankara'ya üniversite okumak için geldiğimde kalacak yerim belliydi. Hacettepe Üniversitesi'nin yurtlarında 4 kişilik bir odada kalacaktım. Samsun'un küçük ve tutucu bir kasabasından büyükşehire gelmiştim ve kendimi de daha özgür hissediyordum. Hal böyle olunca yeme-içme alışkanlıklarımdan günlük aktivitelere kadar pek çok şey değişti.
Günlük besin kaynaklarım arasında büyük yer tutmaya başlayan bir şey ile daha içli dışlı olmaya başladım; şeker.
Dedim ya pek çok şey değişti diye, ilk önce yeme içme alışkanlığım değişti. Her gün en az 1 litre kola içmeye başlamıştım.
Çayı zaten şekerli içiyordum. Her gün abur cubur ile beslenmeye başlamıştım. Fast food çılgınlığına katılmış ve her gün hamburger yiyor, litre litre kola içiyor ve canım her istediğinde de tatlı yiyordum. Hayat muhteşemdi.
60 kilo olarak geldiğim Ankara'da hızlı bir şekilde kilo almaya başlamıştım. Günlük besinimin büyük bir kısmını şeker ile tamamlıyordum.
Şekerin sağladığı serotoninden midir bilinmez mutluydum. Hem de midemin sürekli yanmasına rağmen. Kola ve şekerli besin tüketmeye devam ettikçe sindirim sistemim çeşitli uyarılar veriyordu. Tam bir yıl böyle geçti. O bir yılın sonunda yaz tatili için Engiz'e döndüğümde (kürkçü dükkanım) 20 kilo almış bir vücut, bozulmuş bir midem ve yağlı bir cildim vardı.
Tabii ki çeşitli sağlık problemlerim de ortaya çıkmıştı ve artık rahatsız olmaya başlamıştım.
İnternet üzerinde sağlık ile ilgili yazılar okurken günlük beslenme alışkanlığım üzerine daha fazla düşmeye başladım ve en fazla tükettiğim besinleri geriye dönüp baktığımda dehşet bir düzensizlik vardı. Sağlığın epey dışında yer alan alışkanlıklarımı gördüm.
Her yerde her şeyde şeker vardı. Yani beslenmiyor, şeker yiyordum arkadaşlar. Burada meyvelerde bulunan doğal şekerlerden bahsetmiyorum tabii ki, işlenmiş gıdalar, şekerli içecekler, tatlılar ve nicesi...
Hal böyle olunca şekeri bırakmaya daha sağlıklı beslenmeye ve yaşamaya yeniden dönmek istiyordum. Ama bir yandan oluşan şeker bağımlılığım yüzünden şekeri bırakmak çok zor geliyordu. Yeni dönem başladı, Ankara'ya geri döndüm ve eve çıktım.
Eve çıktım, düzenim yine değişmedi. Ev arkadaşım şekeri, tuzu, ekmeği bıraktı. Ben ise hala sağlıksız ve bol şekerli beslenme alışkanlıklarıma devam ediyordum. Birlikte bu konu üzerine de çok konuştuk, o başardı ben başaramadım. Bir gün Instagram'da bir gönderiye denk geldim ve eğer bir alışkanlık kazanmak istiyorsanız 21 gün kuralını uygulayın yazıyordu.
O gün oturdum ve bir hesap yaptım, gerçekten. Samsun'dan, Karadeniz'den geliyordum ve çayı çok seviyordum. Günde hiç olmazsa 4-5 bardak çay içiyordum (ince belli bardakta) ve 3 şeker atıyordum. 1 litre kola tüketiyordum. Sürekli olarak hazır tatlı, çikolatalardan alıyor, marshmallow vs. derken sadece bir yıl içerisinde en kötü ihtimalle 5000 küp şeker tüketiyordum.
Ev arkadaşım da şekeri, tuzu ve ekmeği direkt bırakmıştı, evde iki türlü yemek organizasyonu yapmaya başlamıştık.
5000 küp şeker neredeyse 12 kiloya denk geliyor ve bu da çok ciddi bir rakamdı. Her yıl 12 kilo şekeri nasıl yakabilirim, bunun sağlığıma etkisi nasıl olur diye düşünürken çok geçmeden Instagram gönderisinde yer alan 21 gün kuralını uygulamaya karar verdim.
Tam da o hesap yaptığım gün şekeri bıraktım. O gün okuduğum Instagram gönderisi, şeker tüketimim hakkında gerilen o tetiği çekmişti. Önce kolayı hayatımdan çıkardım. Çaya şeker atmayı bıraktım. Ev arkadaşımın da desteği ile sağlıklı yaşama geri dönmek için çaba sarf etmeye başladım. Zaten elimde olan bir şeyi önce kaybetmek, sonra geri kazanmak gerçekten de ironik bir durum bu arada.
Şekersiz geçen, ilk günlerin çok acı verdiği bir 21 gün bir an önce bitmeliydi.
Çay tiryakileri iyi bilirler. Eğer bir çay bayatsa veya acıysa bol şeker katarak tadını değiştirebilirsiniz. Değiştirmek dediğime bakmayın, şerbet içersiniz yani.
Sizin için her çay güzel olur. Halbuki çay demlendikten sonra, bardağa konulduğunda kokusundan tazeliğini direkt belli eder. İlk günlerde çayın tadı çok garip geliyordu ama yılmadım devam ettim. Daha 21. gün olmadan içtiğim her çaydan daha fazla tat almaya başlamıştım ve daha zevkli içiyordum. Bayat çaylar da kendini hemen kokusundan belli ediyordu tabii ki.
Sindirim sistemim rahatlamıştı, çayı kahveyi şekersiz içiyor, şekerden uzak duruyor ve mümkün olduğunca doğal şekerli besinler tüketmeye çalışıyordum.
Burada irade devreye giriyor. Eğer iradenize sahip çıkarak hareket ederseniz bağımlılıklarınızdan kolay kurtulursunuz. Çaya kahveye şeker atmamak çok koymuyordu ama tatlılar... Izdırap dolu günlerdi. Ama başardım. Sindirim sistemim rahatladı, mide yanmalarım geçti, düzenli tartılmaya başladım ve sadece günlük yürüyüşler ile ayda 1-2 kilo verdiğim dönemler başladı.
Yemeklerden daha fazla tat almaya başladım. Şerbet içer gibi şekerli içecekler tükettiğimde aslında yemeklerin tadını gerçekten alamadığımı fark etmiştim.
Değişimlerden birisi de cildimde oldu. Yüzümde daha az sivilce çıkmaya başladı, cildimdeki yağ azaldı ve daha iyi bir görünüme kavuşmaya başlamıştım.
Sonuçta üniversite yılları tabii, iyi ve şık görünmek şart.
Samsun'da yazın ortasında, sıcağın en fazla olduğu vakitlerde bile çay içen ben, şekeri bıraktıktan sonra bir şeyi keşfetmiştim; Ankara'da iyi çay yapan yerlerin sayısı bir elin parmaklarını geçmiyordu.
Belki ilginç, belki gereksiz belki de saçma bulacaksınız ama şekeri bıraktıktan sonra fark ettiğim, hayatımda değişen noktalardan birisi de bu oldu.
Gerçekten daha mutlu, daha sağlıklı ve daha enerji doluyum.
Son olarak, aranızda şekeri bırakmak isteyen ancak bırakamayan var mı?
Şekeri bırakmayı herkese tavsiye ediyorum!
Yorum Yazın
Şekeri bırakalı 9 sene oldu. İlk olarak kola fanta hazır meyve suyu vs şekerli hiçbir şeyi içmemek için kendime söz verdim. Sonra ek olarak hiçbir şey yapmad... Devamını Gör
günde 1 litre kola yuh ...
Nescafe Xpress bagimlisiyim, profil fotografimda da goruldugu uzere. İcmeyince gunum kotu geciyor, icince daha ilk yudumda rahatlamaya basliyorum. Gunde 4-5 ... Devamını Gör