'3. Havalimanı 2017'ye Yetişmezse Hiçbir Yere Uçamaz Hale Geliriz’
Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, 3’üncü Havalimanı için zemin etüdünün birkaç ay içinde bitirileceğini belirterek, “Bütün dünya bu projeyi bekliyor. Eğer bu havalimanı 2017 sonuna bitmezse hiçbir yere uçamaz hale geleceğiz.” dedi
İstanbul’a yapılacak üçüncü havalimanında inşaat sürecinin planlandığı gibi sürdüğünü anlatan Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir, “Bütün dünya bu projeyi bekliyor. Eğer bu havalimanı 2017 sonuna bitmezse hiçbir yere uçamaz hale geleceğiz. Bunun için çalışmalarımızı son hızla sürdürüyoruz. Zemin etüdünün bu yıl bitmesi gerek, birkaç ay içinde tamamlanacak” dedi. Özdemir, havalimanıyla ilgili iddialar konusunda ise “Denize ada yapılan dönemde biz karaya havalimanı mı yapamayacağız. Bu söylenenleri önyargılı buluyorum” dedi.
Ebru Özdemir, Limak’ın işlettiği Priştina Adem Yaşari Havalimanı’na kalifiye eleman yetiştirmek üzere Priştina Üniversitesi bünyesinde hizmete giren Limak Enstitüsü'nün açılış toplantısından sonra soruları yanıtladı. İhaleyi kazanan Limak-Kolin-Cengiz-Mapa-Kalyon Ortak Girişim Grubu (OGG) olarak 3’üncü havalimanının tüm mühendislik süreçlerinden de sorumlu olduklarını aktaran Özdemir, “Bize verilen yolcu sayısına göre tüm dizaynı yapıyoruz. 25 yıl biz işleteceğimiz için en iyi dizaynı yapıyoruz. Yer değişmeyecek, bakan da açıkladı” dedi. Zeminin balçık ve hava sahasının büyük uçakların dönüşüne elverişli olmadığı için bölgede bir havalimanı yapılmasının zor olduğuna yönelik yorumlara ise Özdemir, “Ben bunların hepsinin dedikodu olduğunu düşünüyorum. Londra Heathrow’un trafik kontrol sistemlerini yapan NATTS ile çalışıyoruz. Londra’da 4 havalimanı var, bunlar nasıl birlikte çalışıyor, uçaklar nasıl birbirine dokunmuyor? Bunların hepsi hesap kitap, tartışma işi” diye konuştu. “Belki de biz yeterince kendimizi anlatamadık” sözleriyle özeleştiri de yapan Ebru Özdemir, “Bütün dünya bu havalimanını bekliyor. Dev uçakların inebilmesi için bir liman gerekiyor. İstanbul ve Türkiye’nin büyüyebilmesi için çok kritik bir yatırım bu. 77 milyon metrekare arazi ancak burada bulundu ki buraya karar verildi” dedi.
‘Hong Kong’da pist denizin üzerinde, tartışma önyargılı’
Bölgede bir zemin iyileştirilmesi gerekeceğini belirten Özdemir, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada tek zemin iyileştirilmesi yapılan yer burası değil ki. Dubai’yi düşünün denizin üzerine adalar yaptılar. Artık inşaat mühendisliği çok gelişmiş durumda. Biz sonuçta o zemini bir metotla iyileştireceğiz. Hong Kong Havalimanı denizin üzerine yapıldı. Pist denizin üzerinde. Ben bu tartışmaları biraz önyargılı buluyorum. İhalede bize verilen yer bu. Zemin etütlerine göre malzemeyle dolduracağız.”
Özdemir, ihale öncesi zemini incelemek için yeterince fırsatlarının olup olmadığına yönelik sorulara ise “Bir ön çalışma yapılıp bir varsayımla devam edilir. Burada yatırım tutarını, geliri, kaç yolcu olacağını bir fizibiliteye koyduk. Tabii ki sapmalar olabilir. Sabiha Gökçen’de tahminimizden 40 milyon euro fazla harcadık. Buradaki risk bizim” karşılığını verdi.
Hazine garantisi yok borç üstlenimi var
Finansman görüşmelerine başladıklarını anlatan Özdemir, kamu ve yerli bankalardan bir konsorsiyum oluşturulacağını ayrıca Hazine garantisinin değil, borç üstleniminin söz konusunu olduğunu aktardı. Borç üstlenim sözleşmesi, ihaleyi kazanan şirketler ya da idareden kaynaklanan sebeplerden dolayı fesh olursa, bu durumda ne olacağını düzenliyor. Özdemir, dev projelere fon bulmanın zorlaştığı bir dönemde görüşmelerin nasıl gittiğine yönelik soruya da “Bu finansman euro bazında olacak, dolayısıyla hem faizler çok düşük hem de çok ciddi bir ilgi var. Avrupa şu anda ‘keşke böyle yatırımlar yapılsa da büyüme gelse’ modunda. Burada bir sıkıntı görmüyoruz. Ama dolarda faizler çok hızlı yükselecek diye düşünüyorum. Garanti, Yapı Kredi ve İş Bankası ile görüyoruz, ama tam netleşmedi” karşılığını verdi.
Kuşları engelleyen sistem aranıyor, flora taşınıyor
Çevresel etki değerlendirme çalışmalarının Ekvator prensiplerine göre yapıldığını ve yabancı kreditörlerin kabul ettiği bir şirket olduğunu vurgulayan Özdemir, 1 yıldır kuş ölçümlerinin gerçekleştirildiğini anlattı. “Bu raporu hazırlamamızın sebebi, çevreye negatif etkiyi minimumda tutabilmek. Geçenlerde Delhi Havalimanı’na indim. Her taraf kuş doluydu. Uysal duran kuşlardı. Kuşları engelleyecek ses sistemleri var. Dünyada bu tür zorlukların çıktığı ilk havalimanı bu değil” diyen Özdemir, bölgedeki bitkileri inceleyip oraya özgü florayı taşıdıklarını kaydetti.
İhale şartnamesinde ‘Tüm tarifeli uçuşlar yeni havalimanından yapılır’ ifadesinin bulunduğunu anlatan Ebru Özdemir, Atatürk Havalimanı’ndan geçişin bir gecede mi yoksa aşama aşama mı olacağının yeni havalimanının açılışından bir yıl önce kararlaştırılacağını söyledi. Atatürk Havalimanı ve çevresinde 30 bin kişinin istihdam edildiğini belirten Limak Yatırım Yönetim Kurulu Başkanı, dükkan sahiplerinin ticari haklarının korunduğunu, yer hizmetleri, kargo gibi alanlardaki kalifiye çalışanları istihdam edebileceklerini sözlerine ekledi.
Kosova'da kalifiye eleman için enstitü kurdu
Limak, Yugoslavya’dan ayrılan ülkeler içinde en büyük 3’üncü havalimanı olan Priştina’yı işletiyor. Şirket, kalifiye eleman ihtiyacını karşılamak üzere bir sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdi ve Priştina Üniversitesi bünyesinde, Boğaziçi Üniversitesi desteğiyle bir Limak Enstitüsü kurdu. Burada eğitim gören öğrencilere staj imkanı da sağlanacak. Ebru Özdemir, Priştina’da 640 çalışanları olduğunu ancak bu elemanları gençleştirirken işi okulda öğrenen gerçek liman işletmecileri ile çalışmak istediklerini söyledi. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu da “Sanayi- üniversite işbirliği açısından model olabilecek bir proje oldu. Boğaziçi olarak ilk kez böyle bir projeyi yurtdışında gerçekleştiriyoruz” dedi. Limak Kosova International Airport CEO’su Haldun Fırat Köktürk ise ülkede gençlerin önce “Tanıdığımız yok bizi almazlar” diyerek programa katılmaya çekindiğini, bu önyargıyı kırmak için çaba gösterdiklerini anlattı. Proje danışmanı Aylin Löle de Kosova’da genç işsizliğin yüzde 50’lerde olduğunu bu nedenle eğitimlere büyük ilgi gösterildiğini söyledi.
Yeni yatırımlar Fildişi Sahili ve Kuveyt’te
Limak, bugün varlıkları 7 milyar dolara ulaşan bir şirketler grubu. Grup, son dönemde Sabiha Gökçen Havalimanı’ndaki hisselerinin satışıyla gündeme geldi. Ebru Özdemir, hisselerin Malezyalı ortaklarına satışında izin sürecinin sürdüğünü söyledi. Sahip değişikliğinin ardından havalimanının adını ancak kamu idaresinin değiştirebileceğini belirten Özdemir, 3’üncü havalimanının adını da yine idarenin belirleyeceğini kaydetti. Özdemir, hisse satışının gerekçesiyle ilgili soruları yeni yatırım planlarını anlatarak yanıtladı: “Yıl sonuna kadar Sabiha Gökçen’in devrinin tamamlanmasını bekliyoruz. 3 kere 76 milyon euro kira ödedik. Malezyalıların verdiği rakamla havalimanının değeri 700 milyon euro oldu ama hâlâ ödenmesi gereken 1.7 milyar euro kira borcu var. Buradan elde ettiğimiz gelirle, kaldıraç etkisini de dikkate aldığınızda 1.1 milyar dolarlık yeni yatırım için fon elde edeceğiz. Biz iş geliştiriciyiz. Değer yarattığımızda bunu realize edip yenilerine bakıyoruz. Enerji üretimimizi çeşitlendirmemiz gerekiyor. Bir yandan da 3’üncü havalimanına konsantre olacağız. Kahire’de ikinci pisti yapıyoruz. Kuveyt’te havalimanı ihalesine 4.7 milyar dolarla en iyi teklifi verdik.” Özdemir, odaklandıkları bir diğer sektör olan çimentoda ise Afrika’ya açılacaklarını, Fildişi Sahili’nde 50 milyon dolara üretim tesisi kuracaklarını, Mozambik’e de yatırım için baktıklarını ifade etti.
Dünya
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!