onedio
Görüş Bildir
article/comments
article/share
Haberler
21. Kromozom, Tanrı'nın İnsana En Çok Yakışan İmzasıdır

etiket 21. Kromozom, Tanrı'nın İnsana En Çok Yakışan İmzasıdır

user
21.03.2025 - 08:01 Son Güncelleme: 21.03.2025 - 08:59

Gökyüzünün sonsuz maviliğinde yıldızlar nasıl tek tek parıldarsa, insanlık denen kozmos da öyle işler. Her birimiz, yaratılışın birer nota sesiyiz; kimimiz pes, kimimiz tiz, kimimiz ara nağmelerde... Down sendromu ise bu insanlık senfonisinde, 21. kromozomun fazladan bir dokunuşla bestelediği bir melodi. Bir 'hata' değil, kaderin kalbine saklanmış bir sır: Farklılığın şiiri.

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Bir çocuğun gözünden dünya: Masumiyetin manifestosu

Bir çocuğun gözünden dünya: Masumiyetin manifestosu

Bir çocuk hayal edin. Gözlerinde ışıltılı bir merak, ellerinde tuttuğu kelebeğe fısıldadığı sözler, koşarken savrulup uçan saçları... Down sendromlu bir çocuk, dünyayı filtrelerinden arınmış bir lensle görür. Onun için yağmur damlaları birer piyano tuşu, karıncaların yolu bir destan, bir kâğıt parçası ise sınırsız bir evrendir.

Bu çocuklar, bize unuttuğumuz bir hakikati hatırlatır: Hayat, yalnızca hızlanarak değil; durup dokunarak, hissederek yaşanır.  

Bir baba anlatıyor: 'Oğlum doğduğunda, tüm kitaplar bana 'yapamayacaklarını' listeledi. Ama o, listelerin dışında bir hayat kurdu. Bana öğretti ki, insan 'yapabildikleriyle' değil, 'hissettirdikleriyle' var olur. Onun sarılışı, bir orman kadar derin; gülüşü, denizler kadar geniş...'

Toplumun aynasında yansıyanlar: Acıma değil, adalet!

Ne yazık ki toplum, farklılıkları bir 'eksiklik' olarak kodlayan bir dikiz aynasına bakar çoğu zaman. Down sendromlu bireyler, bu aynada bazen 'acınası', bazen 'yük' olarak yansır. Oysa gerçek problem, onların değil; bizim bakışımızın puslu camlarıdır. Birleşmiş Milletler verilerine göre, dünya genelinde Down sendromlu bireylerin %80'i temel eğitim haklarından mahrum. Peki, bu istatistik kime ait? Onlara mı, yoksa engelleri örmeye devam eden sisteme mi?

Asıl mesele şu: Down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. Tıpkı bir zambakla bir gülün ayrı güzellikte olması gibi... Onların ihtiyacı olan, tıbbi tedavi değil; eşit imkânlar, erişilebilir şehirler ve kalıpları kıran bir sevgidir. Brezilya’da dansçı, Japonya’da ressam, İrlanda’da aktivist olan Down sendromlu bireyler, bunun kanıtı. 

Fazladan bir kromozom, katmerlenmiş bir insanlık

21. Kromozomun fazladan bir dansı, bedensel ve zihinsel süreçleri yavaşlatabilir belki. Ama yavaşlık, insanı insan yapan değerleri hızlandırır: Sabır, şefkat, dürüstlük... Down sendromlu bir genç, otobüste yerini yaşlı bir kadına verdiğinde, 'Bu çocuktan öğreneceğimiz çok şey var' dedirten o bakışları hatırlayın. Ya da Down sendromlu bir anne adayının, bebeğini kucağına aldığında söylediği o sarsıcı cümleyi: 'Benim gibi olmasını istemedim... Ama şimdi anlıyorum ki, ben onun gibi olmalıyım.'

Tarih, farklılıklarıyla dünyayı değiştiren insanlarla dolu: Beethoven sağırlığına rağmen senfoniler besteledi, Van Gogh ruhsal bunalımlarıyla resimlere hayat verdi. Down sendromlu bireyler de bize şunu fısıldıyor: Kusurlarınız, sizi kusursuz kılan yanlarınızdır.

21 Mart: Baharın ve insanlığın yeniden doğuşu

21 Mart: Baharın ve insanlığın yeniden doğuşu

21 Mart, sadece geceyle gündüzün eşitlendiği bir tarih değil; aynı zamanda 21. kromozomun varlığını dünyaya haykırdığı gün. Doğa, tomurcuklarını patlatırken; biz de zihinlerimizin kış uykusundan uyanalım. Down sendromlu çocuklar, okullarda dışlanmasın; iş yerlerinde 'merhamet işi' diye küçümsenmesin. Onların sanatı, müzikleri, emekleri görünür olsun.

Nasıl mı?

  • Bir Down kafesi açarak, onların ürettiği kahveleri içelim.

  • Okullarda 'farkındalık değil, içselleştirme' dersleri verilsin.

  • Medya, onları 'acıma objesi' değil; kahraman olarak yansıtsın.

Gökkuşağı insanlık: Hepimiz birer renk iken...

Bir halk masalında, tüm renklerin kavga ettiği bir gün, yağmur ortaya çıkıp şöyle der: 'Sizsiz ben sadece suyum... Ama siz birlikteyseniz, gökkuşağı olurum.' Down sendromlu bireyler de insanlığın gökkuşağıdır. Onlar olmadan, geriye yalnızca gri bir dünya kalır.

Bugün, bir taahhüt zamanı:

  • Dilimizi değiştirelim: 'Down'lu' değil, 'Down sendromlu birey' diyelim.

  • Yakınlaşalım: Yolda gördüğümüzde gülümseyelim, sohbet edelim.

  • Savunalım: Eğitim ve istihdam hakkı için imza kampanyaları başlatalım.

Son söz yerine: Tutulan el mi, tutan el mi?

Son söz yerine: Tutulan el mi, tutan el mi?

Down sendromlu bir çocuk, parkta annesinin elini sımsıkı tutarken aslında kim kime destek olur? Belki de o çocuk, annesine hayatın anlamını öğreten bir bilgedir. Belki de biz, onların sayesinde insan kalabiliyoruz.

Bir düşünürün dediği gibi: 'En büyük trajedi, Down sendromlu olmak değil; onları anlamayan bir dünyada yaşamaktır.'

Bugün, bu trajediyi bir umuda çevirelim. Çünkü insanlık, ancak farklı renklerle güzeldir. Ve unutmayalım: 21. kromozom, Tanrı'nın insana en çok yakışan imzasıdır...

 Instagram

X

LinkedIn

Facebook

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/video-white Video
category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/test-white Test
DMP tracking codeDMP tracking code
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
10
6
1
1
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam