onedio
article/comments
article/share
Haberler
2025’in Özeti

etiket 2025’in Özeti

Koca bir yılı özetlemek aslında pek de kolay değil. Dünya gündemi, Türkiye gündemi ve kişisel gündemim bu yıl durdurulamaz bir hızla, adeta raydan çıkmış bir roller coaster gibiydi. 2025 yılının ilk günlerinde yazdığım bir yazıda şöyle demişim:

“2025’e bir girişimiz var, sanki 2024’te yangın çıkmış da kendimizi kurtarıyoruz… Kiminle konuşsam 2024 için ‘Ne seneydi be!’ diyor. Evet, ne seneydi be! Fakat 2025’e girişimiz de pek olaylı olmadı mı sizce?”

İçeriğin Devamı Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Oldu elbette. Hatta 2025’in ilk iki haftası öylesine sert, öylesine sarsıcıydı ki, sonrasının gümbür gümbür gelmesi kimseyi şaşırtmadı.

Oldu elbette. Hatta 2025’in ilk iki haftası öylesine sert, öylesine sarsıcıydı ki, sonrasının gümbür gümbür gelmesi kimseyi şaşırtmadı.

Anlıyorum ki 2025, bir önceki yılı epey arattı. Yitirdiğimiz ve çok sevilen isimler, adalet ve demokrasi kavramlarının içinin sistemli biçimde boşaltılması, neredeyse her gün yeni bir gözaltı ve tutuklama haberiyle ülkenin çalkalanması… Bir ülkede halk birlikte hareket ettiğinde nasıl da güzel bir melodi çıktığını görürken, aynı anda savaşlar, derinleşen bir mülteci krizi ve global skandallarla kuşatıldık. İnsan bazen durup gerçekten şunu soruyor: Bu seneyi nasıl ölmeden ya da tutuklanmadan atlattık?

Ama 2025’i yalnızca yaşananlarla değil, yaşayış biçimimizle de hatırlayacağız. Çünkü bu yıl, olup bitenlerden çok, bütün bunlara maruz kalma şeklimizle zihnimizde iz bıraktı. Bize 2024’ten miras kalan ve 2025 boyunca kültürel, zihinsel ve dijital tartışmaların merkezinde hayatta kalan bir kelime vardı; brain rot. Zihinsel çürüme. Bilginin değil, maruziyetin fazlalığından doğan bir tükeniş hâli.

2025’te zihinlerimiz boş değildi; aksine fazlasıyla doluydu. Sürekli akan haberler, bitmeyen bildirimler, skandallar, yarım cümleler, bağlamından koparılmış görüntüler… Beynimiz düşünmeyi değil, dayanmayı öğrendi. Bir trajediye üzülmek için birkaç saniyemiz vardı; sonra başka bir trajediye geçtik. Acı sürekliliğini kaybedince ağırlığını da yitirdi. İşte brain rot tam olarak buydu: Her şeye maruz kalıp hiçbir şeye gerçekten temas edememek.Bu zihinsel çürümenin 2025’te iyice görünür hâle gelen bir de dijital eşlikçisi vardı: rage bait. Türkçeye “öfke tuzağı” ya da “öfke kışkırtması” olarak çevrilebilecek bu kavram, yıl boyunca ekranlarımızı işgal etti. Rage bait; bilgilendirmek, anlamak ya da çözüm üretmek için değil, bilinçli olarak öfke uyandırmak, kutuplaştırmak ve etkileşim toplamak amacıyla üretilmiş içeriklerin adıydı.

Çünkü 2025’te netleşti ki, algoritmalar için en verimli duygu öfkeydi.

Çünkü 2025’te netleşti ki, algoritmalar için en verimli duygu öfkeydi.

Kızdıran başlıklar, provoke eden cümleler, çarpıtılmış gerçekler… Hepsi düşünmeyi değil, refleksi hedefliyordu. Öfke düşündürmüyor; hızlıca harekete geçiriyordu. Paylaşmaya, yorum yapmaya, saldırmaya… Rage bait, bu yüzden brain rot’un en sadık müttefikiydi. Zihni derinlikten koparıyor, yüzeye hapsediyordu.

Ve tam bu noktada sahneye yılın belki de en ironik kavramı çıktı: dijital vicdan. Eskiden vicdan, sessiz ve kişisel bir iç sesti. 2025’te ise ölçülebilir, paylaşılabilir ve sergilenebilir bir performansa dönüştü. Bir haksızlığa karşı duruşumuz, kaç story attığımızla, hangi etiketi kullandığımızla, ne kadar görünür olduğumuzla ölçülür oldu. Tepki vermek, vicdanı rahatlatmanın dijital bir yolu hâline geldi. Sonra hayat aynen devam etti.

Oysa dijital vicdan, çoğu zaman gerçek vicdanın yerini tutmadı. Ekran başında öfkelenmek, sokakta suskun kalmayı telafi etmedi. Bir paylaşım, bir hayatı geri getirmedi; bir etiket, adaleti tesis etmedi. Ama buna rağmen “elimden geleni yaptım” cümlesiyle kendimizi avutmayı seçtik. Çünkü dijital dünyada vicdan da hızlanmıştı; derinleşmeye değil, geçmeye programlanmıştı.

2025 boyunca tanık olduğumuz toplumsal refleksler, kısa süreli yükselişler ve hızla sönen kolektif heyecanlar bunun en açık göstergesiydi. Birlikte hareket edildiğinde ortaya çıkan o güzel melodi, ne yazık ki çoğu zaman kalıcı bir senfoniye dönüşemedi. Herkesin sesi vardı ama ritmi tutan çok azdı. Herkes konuşuyordu; dinleyen ise neredeyse yoktu.

Belki de bu yılın en yorucu tarafı buydu; sürekli tetikte olmak. Sürekli uyanık, sürekli tepkili, sürekli hazır… Bu hâl bir süre sonra direniş değil, tükenmişlik yaratıyor. İnsan bir noktadan sonra hayatta kalmayı başarı sanmaya başlıyor. “Nasıl oldu da hâlâ buradayız?” sorusu, 2025’in en dürüst sorusu olabilir.

Ve yine de…

Tüm bu karmaşanın içinde küçük ama inatçı bir şey de vardı: Vazgeçmeyenler.

Tüm bu karmaşanın içinde küçük ama inatçı bir şey de vardı: Vazgeçmeyenler.

Düşünmeye direnenler. Dijital vicdanla yetinmeyip gerçek bedeller ödemeyi göze alanlar. Brain rot’un uyuşturucu etkisine rağmen zihnini diri tutmaya çalışanlar. Belki azdılar, belki görünür değillerdi ama varlıkları bu yılın en kıymetli hatırasıydı.

2025 bize çok şey öğretti ama en çok şunu fısıldadı:

Zihnimizi korumak artık kişisel bir tercih değil, bir hayatta kalma meselesi.

Vicdanımızı dijitalden gerçeğe taşımak ise bir seçenek değil, bir sorumluluk.

Yıl biterken geriye dönüp baktığımda, bu seneyi sadece “atlattık” demek istemiyorum. Çünkü atlatmak geçici bir fiil. Asıl mesele; neyi kaybettiğimizi, neyi uyuşturduğumuzu ve neyi hâlâ kurtarabileceğimizi fark etmek. 2025, tam da bunun yılıydı: Uyanık kalabilenler için acı bir farkındalık, uyuyakalanlar içinse sessiz bir çürüme yılı.

Dilerim 2026, zihnini koruyabilmiş, öfkesini değil aklını büyütmüş, vicdanını dijitalden gerçeğe taşıyabilmiş daha aydınlanmış bir toplumun yılı olur.

X

Instagram

Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda chevron-right-grey
Reklam

Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!

category/test-white Test
category/gundem-white Gündem
category/magazin-white Magazin
category/video-white Video
category/eglence BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
0
0
0
0
0
0
0
Yorumlar Aşağıda chevron-right-grey
Reklam