1.500 Yıllık Süreç İncelendi: 7'nin Üzerinde ve İstanbul'u Etkileyecek En Az İki Deprem Potansiyeli
Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'nden bilim insanları, son 1500 yılın deprem verilerini inceleyerek İstanbul ve çevresi için olası depremin büyüklüğüne dair senaryolar hazırladı. Uzmanların aktardığı bilgiye göre, İstanbul'un hemen güneyinde yer alan Kuzey Anadolu Fayı'nda doğudan batıya doğru sırasıyla 7.5, 7.4 ve 7.2 büyüklüğünde deprem yaşanma potansiyeli bulunuyor.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç.Dr. Fatih Bulut, Doç. Dr. Aslı Doğru, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Aktuğ'un yazarları arasında yer aldığı makalede araştırmacılar son 1500 yılın deprem verilerini inceleyerek İstanbul ve çevresinde beklenen olası depremin büyüklüğüne dair senaryolar hazırladı.
Üç bölgede tarihsel depremler mercek altına alındı
DHA'nın aktardığı bilgiye göre, tarihsel ve günümüz verileri ışığında hazırlanan araştırma kapsamında Marmara Bölgesinde Kuzey Anadolu Fayı'nın geçtiği segmentlerin yer aldığı Batı (Tekirdağ havzası), Merkez(Kumburgaz havzası) ve Doğu (Çınarcık Havzası) olmak üzere bölgenin tarih boyunca yaşadığı depremler incelendi. 1766'da iki ve 1509'da bir olmak üzere 7.2, 7.4 ve 7.5 büyüklüklerinde depremlerin yaşandığı bu üç bölgede gelecekte potansiyel olarak yaşanabilecek deprem büyüklüğüne dair senaryolar geliştirildi.
"Marmara Denizi'ndeki fayların yapısına ve ne kadar hareket ettiğine bakarak sonuç çıkardık"
Araştırmaya katılan bilim insanlarından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Bulut, bu çalışmada fayların en son ne zaman kırıldığı, kırıldıktan sonra yılda ne kadar enerji biriktirdiği ve biriken enerji tamamen açığa çıktığında nasıl bir büyüklük oluşturacağı konusunda sonuçlara ulaşıldığını kaydetti.
Bulut, tarihi açıdan özellikle son 500 yılın depremlerini ayrıca incelediklerini belirterek, 'Bu parametreleri bulmak için tarihsel depremlere, Marmara Denizi'ndeki fayların yapısına ve GPS yoluyla da yeryüzünün yanal olarak yılda ne kadar hareket biriktirdiğine baktık; çünkü Kuzey Anadolu fayı yanal bir sistem. Bu bulguları birleştirdiğimizde şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor: Bir fay segmentinin oluşturacağı deprem büyüklüğü o segmentin uzunluğu, derinliği ve üzerinde biriktirdiği hareket miktarının bir fonksiyonudur. Örneğin harekete geçecek segmentin uzunluğunu ve derinliğini yaptığımız jeolojik ve sismolojik çalışmalar ışığında biliyoruz. Jeodezik verilere göre, 250 yıl önce kırılan bir fay segmenti yılda yaklaşık 1 cm hareket biriktiriyorsa, şu anda harekete geçse deprem anında fay üzerinde ortalama 2,5 m'lik bir yerdeğiştirme oluşturur. Bunun da karşılık geldiği 'manyitüd' dediğimiz bir deprem büyüklük değeri var. İşte deprem büyüklük kestirimlerimizi size bu yaklaşık sayılarla aktardığım yaklaşımla çok daha detaylı bir şekilde gerçekleştiriyoruz' diye konuştu.
"Çınarcık havzası en son 1509'da, Kumburgaz ve Tekirdağ ise 1766'da hareket etti"
Son 500 yılın önemli olduğunun altını çizen Bulut, 'Çünkü Marmara Denizi'ndeki bütün fayların en son kırıldığı periyodun tamamını kapsayan bir zaman aralığı. Marmara Denizi'nin doğu kesimindeki Çınarcık Havza'sında bulunan fay en son 1509'da hareket etmişti. Orta ve batı kesimlerindeki Kumburgaz ve Tekirdağ Havzaları'nda bulunan fay segmentleri ise 1766'da hareket etmişti. Bunların tamamını hesaplamalarımızda sağlıklı bir şekilde kapsayabilmek için yaklaşık 500 yıl önceye giderek 1509 depreminden bu yana tüm süreçlere hakim olmak zorundayız' dedi.
"En az iki en fazla dört deprem daha yaşayacağımız görülüyor"
1766 ve 1509 kırıklarının günümüzde 7.2, 7.4 ve 7.5 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğunun vurgulayan Doç. Dr. Bulut, şöyle devam etti:
'Son 1500 yıllık zaman dilimini yedi zaman aralığına ayırınca görülüyor ki her bir küme en az dört en fazla altı depremi kapsıyor. Şu an biz 7. zaman aralığını henüz tamamlamadık ve yakın tarihlerde bu kapsamda sadece iki deprem yaşadık. Dolayısıyla 7. zaman aralığını tamamlamak için istatistiki olarak en az iki en fazla dört deprem daha yaşayacağımız görülüyor.'
Yorum Yazın
Eğer böyle bi deprem olursa (inşallah olmaz) Türkiye Cumhuriyet'nin bütçesi enkaz çalışmalarına bile yetmez. Çünkü kötü gün parası olan yedek akçemiz bile ku... Devamını Gör
devletin aldığı tek önlem büyük bir ihtimalle, herkese yetecek kadar ceset torbası almak olur.
İstanbuldaki binaların çoğu eski ve yıkılma tehlikesi olan binalar yeni yapılan binaların çoğu da depreme dayanıksız kalitesiz malzemeden yapılma yıllardır b... Devamını Gör