Kuşlar Neden Yürürken Kafalarını Hareket Ettirir?
Sokaktaki güvercinlerin yürürken kafalarını sallaması dikkatinizi çekmiş, nedenini merak etmiş olabilirsiniz. Sadece güvercinler değil baykuşlar, serçeler, saksağanlar ve hatta tavuklar da aynı şekilde yürüyor. Peki kuşlar neden kafalarını hareket ettirir? Bu konuyla ilgili yapılan araştırmaların sonuçlarını sizler için derledik! 👇
Mars'a Taş Toplaması İçin Görevlendirilen İnsansız Araçtan Haber Var!
NASA'nın Mars'a yolladığı Perseverance aracı, Mars'ın yüzeyinde kazı yapmada başarılı olsa da ilk kaya örneği toplama denemesi olumsuz sonuçlandı. Dünya'daki bilim insanları tarafından analiz edilmek üzere taş ve kayaç örneği toplayacak keşif aracının yaşadığı sorunu ve şimdi ne olacağını merak ediyorsanız içeriğimize buyurun. 👇
Burçak Yüce Yazio: Paralel Evrenlerdeki Hayatlarımız
Haydi, bugün beraber ilginç dünyalara dalalım.Kiminde zengin, kiminde deli, kiminde engelli, kiminde sabıkalı, sevimli ya da suratsız, muzır, masum, belki günahkâr, mavi gözlü, İtalyan, Fransız, doktor veya ıssız bir dağda çoban olduğumuz, her birinde farklı olasılıkları barındıran evrenlerden bahsedelim.Bundan yıllar evvel henüz yirmili yaşlarındaki bilim insanı Hugh Everett birçoğu fizik bölümünü bitiren arkadaşlarıyla benzer bir sohbetteydi. Bu konular kuantum mekaniğinin ilgi alanı içine giriyor ve sohbet gelip paralel evrene ve süperpozisyona dayanıyordu. (Bilmeyenler için kısaca anlatmak gerekirse, süperpozisyon elektron gibi temel parçacıkların tek bir durumda bulunmaması yani ölçülene değin aynı anda birden fazla yerde, hızda ve yönde olma halidir. Bir parçacığın konumunu ve hızını aynı anda ölçemezsin.) Ancak bizim yaşadığımız makro evrende alışageldiğimiz üzere bir şey ya bir yerdeydi ya da başka bir yerde. Olasılık değil, kesinlik hâkimdi. Makro evrende mikro evrendeki gibi belirsizlik, süperpozisyon yoktu. Bu arada iyi ki de böyle çünkü makro evrende bir insanın süperpozisyonda olduğunu görsek aklımızı yitirebilirdik.
Osmanlı da Yardım Göndermişti: 1 Milyon İnsanın Hayatını Kaybettiği 1845 İrlanda Patates Kıtlığı
Tarihin gördüğü en büyük felaketlerden biri 1845'te İrlanda'da yaşandı. Bu olayın sebebiyse, günümüzde hemen her evde bulunan patatesin yok olmasıydı. Evet şaka değil, bir zamanlar patates bugünkünden farklı bir yere ve öneme sahipti. Sonuç olarak kitlesel açlık öyle şiddetli noktalara ulaştı ki maddi ve manevi kayıpların acısını hafifletmek uzun yıllar aldı. Gelin o dönem yaşananlara birlikte bakalım.Kaynak: 1, 2
Pasifik Savaşı: İsyan Konusu Nedir? Pasifik Savaşı İsyan Filmi Oyuncuları Kimlerdir?
2018 yılında gösterime giren Pasifik Savaşı İsyan filmi yönetmen koltuğunda Steven S. DeKnight otururken filmin başrollerinde ise John Boyega ve Scott Eastwood gibi oyuncular var. Bu akşam Kanal D ekranlarında izleyicisi ile buluşacak bilim kurgu filminin konusu ise oldukça araştırılıyor. Peki Pasifik Savaşı İsyan filmi konusu nedir? Pasifik Savaşı İsyan oyuncuları kimlerdir? Detayları haberimizde sizler için derledik...
Levent Uysal Yazio: Geleceğin En Büyük Silahı Bilgi midir?
Ben her zaman geleceğin en büyük silahının bilgi olduğunu düşündüm. Aslında eğitim sektörüyle ilk tanışmam da bu şekilde oldu. Anlattım, eğitimle ilk tanışıklığım, babam ile olmuştu. Akademisyen olmasıyla, araştırma enstitüsündeki çalışmalarıyla birlikte biz de eğitimle iç içe büyüdük. Önce içimizde kalan, babamın adına; amel defterinin kapanmaması adına bir ilkokul yapmak istemiştik ama sonra bir devlet üniversitesine destek ile bu projeyi gerçekleştirmek istedik. Bu arada eski YÖK Başkanlarından biri ile konuşurken, bir MYO’nun, sektörle iç içe, mesleki uygulamalara yönelik bir yapıya ihtiyaç olduğunu, Türkiye’nin böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu öğrendik. Bu şekilde üniversite ile ilgili fikirler oluşmaya başladı. Bunun için defalarca yurt dışına gidip en iyi uygulamalarla ilgili fikirler aldık. Teknik geziler yaptık, MYO’ların nasıl yapılandığıyla ilgili bilgi aldık. Hem eğitim görürken hem de eğitim sonrası bireyler nasıl donanmalı, nasıl bir süreçten geçmeli gibi gibi bir eğitimde yer aldım. Daha sonra Türkiye’ye dönüp, YÖK’e projemizi sunduk ve izin aldık.Eğitimler ve izinlerden sonra bir vakıf MYO açtık. Biz ilk günden beri, yüksek öğrenimin veya eğitim veren bütün kuruluşların bir fayda merkezi olduğuna inandık. Fayda merkezi demek, vermiş olduğu eğitimlerle, kişinin eğitim kariyerine katma değer sağlar. Ek olarak sağlamış olduğu networkle, kişiye yarar sağlar. Sağlamış olduğu sertifikalar ve yol göstermelerle birlikte kişisel gelişim sağlar. Bu da yetmez, ailesine ve çevresine fayda sağlar çünkü çıktıyı kendinden sonra ailesine, çevresine, şehrine, ülkesine kullanır. Biz bilgiyi geleceği kuran unsur olarak gördük ve fayda sağlayan bireyler yetiştirmeye çalışıyoruz.Bakışımızın böyle olduğu pek çok iş yapıyoruz. Mesela şu sıralar belediyeyle proje yapıyoruz. Mesela belediye market kart. Biz bu kartı dağıttık insanlara ve A, B, C, D sosyal yapısında insanlar var. Ve A tipi insanın alışveriş alışkanlıklarına bakarak (mesela sürekli ekmek, pasta vs) gelecekte bu bireylerin obezite olasılıklarını inceliyoruz. Buna bağlı olarak bu sosyal yapıdaki insanların, yemek ve yaşam alışkanlıklarını düzenlemeleri için öneriler sunuyor, yol haritaları belirliyoruz. Yani projelerimiz tez fazlı değil. Bir çıktı üretip, bu çıktıyla nasıl faydalar sağlamayı amaçlıyoruz. Bilgi esas olan. Bir projeyi ikinci, belki üçüncü faza kadar nasıl geliştirip, nasıl genel fayda sağlarız bunu inceliyoruz.
Okullarda Yüz Yüze Eğitim Ne Zaman Başlayacak? İki Bakandan Okullar İçin Önemli Açıklamalar
Öğrenciler yaz tatilinin sonuna yaklaştı. Milyonlarca öğrenci ve öğrenci velisi, 6 Eylül’de açılacağı duyurulan okullarda yüz yüze eğitim yapılıp yapılmayacağını araştırıyor. Son günlerde koronavirüs vakalarının artmasıyla birlikte yasakların tekrardan yürürlükte olacağı konuşuluyordu. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, son yapılan Bilim Kurulu toplantısı sonrasında okullar ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Ayrıca yeni Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer de geçtiğimiz günlerde yüz yüze eğitim hakkında konuşmuştu. Peki, okullar açılacak mı? 6 Eylül’de yüz yüze eğitim başlayacak mı? İşte tüm detaylar…
Umut Nur Sungur Yazio: Yetenek mi Beceri mi? Herkes Resim Yapabilir mi?
Kimilerinizin “ama ben resim yapamam” dediğini duyar gibiyim. Peki, sizin “ama ben resim çizemem” derken ki kaygınız, önünüzdeki şeyi gerçekte olduğu gibi çizememekten mi kaynaklanıyor acaba? Peki başka bir soru daha. Çizim yapmaktan ve resim yapmaktan hoşlanıyor, keyif alıyorsanız, bunu ne kadar 'iyi' veya “gerçekçi” yaptığınızın önemi var mı? Ne yazık ki çoğumuz sadece zevk için bir şeyler yapmanın verdiği hazzı unuttuk; mükemmel bir sonuç olması gerektiğini düşünmeye meyilliyiz hep. Acaba, bir şeyler üretmenin verdiği hazdan ve sanattan zevk almak yerine, başkaları tarafından yargılanmaktan endişe duyduğumuz için mi sanatla ilgilenmekten, resim yapmayı denemekten kaçınıyoruz? Bir konuda iyi ve başarılı olmanın formülünün %90’ının sıkı çalışma, %10’unun da yetenek olduğuna dair sık kullanılan söylemi sanırım hepimiz duymuşuzdur. Bu fikre katılıyor musunuz? Bu yüzdelerin nasıl belirlendiğine veya doğruluğu/geçerliliğine dair herhangi bir kanıta dayalı araştırma/çalışma bulamadım açıkçası. Ancak kimi insanların bazı konulara yatkınlığı olduğuna inanmıyor değilim.