Görüş Bildir

çakar Haberleri

çakar ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. çakar ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

Popüler İçerikler

Miss Turkey 2024 Birincisi İdil Bilgen Sosyal Medyayı İkiye Böldü
Yeni Türkiye'de televizyonlardan izlenemese de Miss Turkey internet üzerinden takip edilen ve sonuçları merakla beklenen ülkenin en önemli güzellik yarışması. 2024'ün kraliçesi de İdil Bilgen oldu. Ancak pek çok kişi Bilgen'i tacı hak edecek kadar güzel bulmadı. Her olayda olduğu gibi bu olayda da sosyal medya ikiye bölündü.
Ahmet Çakar'ın Çirkin Sözlerine Maruz Kalan Top Model of The World Ecem Uzgör'den İdil Bilgen Açıklaması!
Miss Turkey 2024'un birincisi 20 adayın içerisinden seçilen İdil Bilgen olmuştu. Kısa bir süre sonra Ahmet Çakar'ın bir yarışmacıya olan çirkin sözleri gündem olmuş fakat videonun eski olduğu ortaya çıkmıştı. O sözlerin kendisine söylendiğini iddia eden Top Model of The World'de Türkiye'yi temsil eden Ecem Uzgör'den İdil Bilgen'e destek gecikmedi.
Yazarlar Trabzonspor-Fenerbahçe Maçını Yorumladı
Spor Toto Süper Lig'de Avni Aker'de oynanan olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe maçını usta kalemler yorumladı... İSKENDER GÜNEN: Böyle taraftarlık olmaz olsun!.. Yazık! Binlerce kere yazık! Taraftar kendi takımını ancak bu kadar sabote eder. Maça iyi başlayan pozisyonlar bulan Trabzonspor'du. Yusuf'la üst üste girilen iki gol pozisyonu var. Hemen ardından Trabzonspor taraftarı demek bile mümkün değil, tribündekiler sahneye çıktı. Maç bir süre durdu sonrasında ise Fenerbahçe'nin golü geldi. Golden sonra ise Trabzonspor toparlanmaya çalıştığı anda, yine akıl almaz bir şekilde oyunu durdurmayı başardılar! Bir başkasını suçlamaya bana göre gerek yok. Sorarım size, 2013-14 sezonu başladığı günden itibaren takımını her maçta bütün çağrılara rağmen yalnız bırakan sözüm ona taraftarlar dün, bir sezondur gelmedikleri stada gelerek takımına iyilik mi yaptılar? Ligdeki her maçta, Avrupa Liginde tarih yazarken bile desteğini takımdan esirgeyen ve 5 kuruş geçmişleri olmadığı halde an itibariyle takımlarını binlerce lira zarara sokan, sahasının kapanmasına neden olan bu insanlar geçekten kime zarar verdiklerinin farkında değiller. Böyle taraftarlık olmaz! Asıl suçlu Trabzonspor'un içinde. Oyuncularını baskı altında tutup en kötü zamanlarında sadece eleştiriden başka bir şey yapmayan bu çoğunluğa taraftar demek bana göre son derece haksızlık olur. Eğer bu anlayıştaki insanları Trabzonspor'un gerçek sahipleri tribünlerden uzaklaştırmazsa çok daha kötü günler Trabzonspor'u bekliyor. ÖMER ÜRÜNDÜL: Futbolun kara gecesi! Dün gece Avni Aker'de ne yazık ki Türk futbolu adına çok üzücü olaylara şahit olduk. Daha takımlar ısınırken atılmaya başlayan yabancı maddeler, maç başladığı andan itibaren de devam etti. Benim en çok üzüldüğüm olaylardan bir tanesi de; Türkiye'nin en önemli FIFA hakemlerinden biri olan Bülent Yıldırım'ın böylesine olaylar yaşanırken maçı devre sonuna kadar devam ettirmesiydi. Belki hakemlere mümkün olduğunca 'Oyunu oynatmaya çalış' tavsiyelerinde bulunuluyor ama bir hakem öncelikle sporcuların ve hakem arkadaşlarının can güvenliğini düşünmek zorunda. Dünyanın hiçbir ülkesinde bu tip olaylar baş gösterdiği anda o maçlar kesinlikle devam etmez. Ama maalesef Bülent Yıldırım uzatmalarla beraber yaklaşık bir saat bu tablodaki maçı oynatmaya çalıştı. Allah'tan ki bu kadar kaya parçalarının, kapı tokmaklarının atıldığı sahada herhangi bir cisim futbolcu ve hakemlere isabet etmedi. Trabzon seyircisi her şeyden önce kendi takımlarını da mağdur etti. Onların daha ilk dakikadan itibaren motivasyonlarını bozdular. Öylesine şartlanmışlardı ki devre biterken takımları lehine kazanılan frikikte belki de bir pozisyon olacaktı. Onu dahi beklemek lüzumunu hissetmediler. Taraftar kendi takımına zarar veriyor. Örneğin Kadıköy'deki ilk maçta F.Bahçe net favoriyken, Trabzonspor rakibinden puan aldı, hem de bileğinin hakkıyla. Neden kendi evlerinde her maçı kaybettiklerini de kendilerine sormaları lazım. Böylesine önemli bir maçta futbol yazmak isterdik ama ne yazık ki buna şansımız olmadı. GÜRCAN BİLGİÇ: 1 numaralı (!) senaryo 3 Temmuz'dan sonraki dokuzuncu maçtı bu. Bir tane Ankara'da kupa finali var, dörder tane de iki kulübün sahasında... Sürecin en sıcak, en öfkeli döneminde bile dünkü gibi tepki olmadı, böylesine kötü şeyler yaşanmadı. Aradan geçen üç yıla, bunca maça rağmen dün tribünlere gelenler, bir rövanş peşine düşüyor ve bu oyunun bir numaralı aktörlerinin, sahadaki oyuncuların sağlığını tehdit ediyorlar. Neden daha önce olmadı bunlar da, üç yıl, üç maç sonra Trabzonspor taraftarları maçı oynanmaz hale getiriyorlar . Çünkü söylemler o kadar sert ve grilikten yoksundu ki, tüm kenti ve tribünleri bir maç havasından çıkardı. Nefret politikasıyla, düşman hedeflemesinin peşinden koşmakta çekinmediler. Çünkü '1 numara' nın dediğini yaptıklarını sanıyorlar. Geçmişte bu olayları sosyoloji ile açıklardık. Trabzonspor'un şampiyonluk mücadelesinde, rakibinin hep Fenerbahçe olması, iki takım rekabetinde kenti başkalaştırdığını kanaat getiriyorduk. Bütün bu hassasiyetlere veya mayınlı alanlara rağmen, kulüpleri yönetenlerin yangına körükle gitme huyu değişmedi. Gerilimin gölgesine sığınmayı tercih ettiler. Faturaları saha dışında aramayı adet haline getirdiler. Çünkü başkası, kendi başarısızlıklarını ortaya çıkaracaktı. Bülent Yıldırım, dün maçı tatil etmek için aslında çok geç kaldı. Hakem, ısrarla sabırları zorladı, nefretin-tepkinin azalacağını umdu. Atılan taşların büyüklüğünü görüp, sahadaki Fenerbahçeli oyuncuların yerine koyduğunuzda kendinizi, kurban olmak dışında bir hissi taşıyamazsınız. Kimse hak etmiyor bunu. Futbola saygısı kalmamışların imal ettiği bir üründür Avni Aker'de yaşananlar. Alsınlar, ceplerine koyup dolaşsınlar. Biz ne dersek diyelim, nasıl olsa onlar kendilerini haklı çıkartacak başka bir nefret cümlesini kurmayı başaracaklardır. AHMET ÇAKAR: Böyle olacağı belliydi! Bu karşılaşma haftalardır özellikle Trabzonspor cephesi tarafından sürekli gerdirildi ve dün gece de Trabzon taraftarı Fenerbahçe'ye 3 puanı hediye eden taraf oldu. Sahaya bakıyoruz, dört dörtlük bir hakem. Birbirlerine karşı centilmence oynayan futbolcular. Ama özellikle Volkan Demirel'in koruduğu kalenin arkasında belli ki provokatörlerle bezenmiş bir tribün var. Maçın ilk dakikasından tatil edildiği dakikaya kadar sahaya her şeyi attılar. Sekiz metrelik sütunu kırdılar. Kapı kollarını Volkan'a attılar. Ayrıca sahaya atılan maytapları ve yabancı maddeleri saymıyorum bile. Hakem ilk yarının ortasında yardımcılarını yanına çağırdı ve tribünlere 'Bu işe son vermezseniz içeri gireceğim' mesajı verdi. Aynı dakikalarda birçok Trabzonsporlu oyuncu ve özellikle kaleci Onur seyirciyi yatıştırmaya çalıştı ama nafile... İlk devrenin son dakikasında Trabzonspor sol çaprazdan bir serbest vuruş kazandı. Oyuncuların neredeyse tamamı Volkan'ın koruduğu kalenin önünde... Ve işte o dakikalarda sahaya yine patlayıcılar yağdı. Bülent Yıldırım da maçı haklı olarak tatil etti. Bu işte yüzde yüz provokasyon var. Akıllı Karadenizli bu maçı tatil ettirmez. İlk devrenin sonunda maçı tatil ettirmek demek, Fenerbahçe'nin hükmen kazanması demek. Oysa ki koskoca bir 45 dakika daha vardı. Trabzonspor pekala beraberliği yakalayıp Fenerbahçe'ye iki puanlık bir zayiat verebilirdi. Peki şimdi ne oldu? Sayın Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'na sormak lazım; ' Fenerbahçe'yi şampiyon yapmamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız' demişti. Ama dün gece bazı Trabzonspor taraftarları Fenerbahçe'yi şampiyon yapmak için ellerinden geleni yaptılar. ERMAN TOROĞLU: Yazıklar olsun Türk futboluna!  Bülent Yıldırım maçı 45+10'da çok doğru nedenlerden dolayı yarıda bıraktı. Peki Bülent Yıldırım bu maçı neye dayanarak yarıda bıraktı? Bülent Yıldırım kuralları uyguladı, maçı yarıda bıraktı. Eğer kuralları uygulamasaydı çok büyük vebal altında kalırdı, bir daha hakemlik yapamazdı. Çünkü bir yerde disiplin varsa kural vardır. Yani kestirmeden adalet. Peki bu maç neden yarıda kaldı? Bu maçın yarıda kalacağını ben adım gibi biliyordum. Açınız telefonunuzu 'Turkcell goller cepte Erman Toroğlu' diye yazınız. Maçtan evvel neler söylemişim görürsünüz. Ey Türk halkı, bu maçı yarıda bırakan veya bırakılmasına neden olan iki tane adam var. Birisi devamlı 'Ben F.Bahçeli'yim ve F.Bahçe'nin zarar görmesini istemiyorum' diyen Mehmet Ali Aydınlar'dır. İkincisi oraya çeşitli vaatlerle gelip adaleti uygulamayan ikinci adam olan Yıldırım Demirören'dir. Bu iki isim Bülent Yıldırım gibi kuralları uygulamadığı için dün akşamki maç yarıda kalmıştır. Ve bu kan davası daha çok devam edecektir. Herkes kına yaksın. Ben bu filmleri futbolculuğumda ve hakemliğimde de çokça gördüm. Bunlar bana hiç yabancı değil. Ama yayıncı kuruluş dahil herkesin kendine bayağı bir çeki-düzen vermesi lazım. Ben gidecektim, Türk futbolu marka değeri kazanacaktı. **Ben gidecektim Türk futbolu kurtulacaktı. Alın Türk futbolunu gözünüze sokun. Bu maç bana hiç yabancı gelmedi. Herhalde 25 sene evveldi. Ben de Trabzon'da bir maçı yarıda bıraktım. Aynı görüntülerle. Orada da sebepler vardı ama başrollerde hep yöneticiler vardı. Teşvik primleri, şikeler. Bu kadar yıl geçti demek ki Türk futbolunda bir şey değişmiyor. O iptal ettiğim maçta da assolist iki takım vardı. Biri Beşiktaş, biri G.Saray. Yazıklar olsun Türk futboluna. Dünkü maçı iptal etmeyen hakemin lisansını yırtarlar. Aslında Bülent Yıldırım iyi tahammül etti, açık kapı bırakmadı. 4-4-2, 4-3-3, 4-2-4, 1-4-2-3 hepsi hikaye Türk futbolu şu anda sıfıra sıfır elde var sıfır. Peki assolistler kim mi? Bir çırpıda size 5 tane isim sayarım. Ama şunu bütün samimiyetimle söylerim ki aralarında ben yokum. Bana karşı kim varsa şu andaki iğrençliğin assolisti onlardır. RIDVAN DİLMEN: Türk sporunun vay haline!.. Trabzonsporlu oyuncular ve Hami Mandıralı da olmak üzere bütün herkese yazıklar olsun. Bülent Yıldırım galiba 'Birileri yaralansın' diye bekledi. Bu maçın 54 dakika oynanması imkansız. İllaki birinin yaralanması, ölmesi mi lazım. Bu maç seyircisiz oynanacak galiba. Fenerbahçe ve Trabzonsporlu oyuncuların can güvenliği yok. Bu maçta bu şekilde korner, taç falan kullanılmaz. Can güvenliği olmadan mücadele ediyorlar. Ve hala 'Maç devam edecek mi?' diye düşünüyorsak vay halimize. Kaya geliyor, sahaya 'Bunu çekin oynayalım' diyorlar. Yazık böyle işe. Bu maç 54 dakika sürmez. Yazık bu çocuklara. Burak'ın yüzüne madde geldi, Rize'nin stadı kapanmadı. Bu nasıl yönetim? Volkan'ın kafasına gelse o taş... Sonra şampiyon olsan ne olur, 5 yesen veya atsan ne olur. Ben Hacıosmanoğlu başkanın yerinde olsam gider hakeme 'Hocam bu maçı oynatma' derim. Bu maçın ikinci yarısı oynanmaz, oynanmamalı. KURBANLIK KOYUN GİBİ** Oyuncular kurbanlık koyun gibi bekliyorlar. Böyle bir şey olabilir mi? Bu maç oynanır mı? Günah bu oyunculara... Hala oynanacak oynanmayacak tartışması yapılıyorsa, Türk sporunun vay haline... Can güvenliğinin olmadığı bir yerde çocuklar sahaya çıkmışlar ve 4 tane siyahlı hakem var. Hakemlerin işi penaltı vermek değil oyuncuların güvenliğinden sorumlu olmak. Volkan'ın kafasına gelse o taş, Allah göstermesin, sen 3 tane gol atsan ne olur, 5 tane atsan ne olur... Bülent Yıldırım, Fenerbahçeli oyuncuların sağlığını riske attı. Fenerbahçeli oyuncuların eğer bir yerine bir şey olmadıysa bu Bülent Yıldırım'ın şansıdır ya da o maddeleri, taşı atanın isabet ettiremeyip, ıskalamasıdır.
UEFA'dan Cüneyt Çakır'a Görev
FIFA kokartlı hakem Çakır, UEFA Avrupa Ligi'ndeki Sevilla-Real Betis maçını yönetecek.FIFA kokartlı hakem Cüneyt Çakır, UEFA Avrupa Ligi 16 takımlı eleme turunda İspanya'nın Sevilla ile Real Betis takımları arasında oynanacak karşılaşmayı yönetecek. Türkiye Futbol Federasyonu'ndan yapılan açıklamaya göre, Sevilla kentindeki Ramon Sanchez Pizjuan Stadı'nda 13 Mart Perşembe günü TSİ 22.05'de başlayacak karşılaşmada Çakır'ın yardımcılıklarını Bahattin Duran ve Tarık Ongun yapacak. Orkun Aktaş'ın dördüncü hakem olarak görev alacağı Sevilla derbisinde ilave yardımcı hakemler ise Hüseyin Göçek ve Barış Şimşek olacak. Muhabir: Ercan Çakar / Bülent Aslan | AA
Ahmet Çakar: 'Dayamışsın Sırtını Bilal'e...'
Beyaz TV'de yayınlanan Derin Futbol programında 'Bilal Erdoğan' polemiği tartışmaya yol açtı.Beyaz TV'de yayımlanan Derin futbol programında iki yorumcu Sabah gazetesi yazarı Rasim Ozan Kütahyalı ve Ahmet Çakar arasında atartışma çıktı.Kütahyalı'nın Çakar için 'Seni çok beladan kurtardım. Bunu en tepedekiler bile biliyor' demesiyle başlayan tartışma sertleşti. Çakar'ın 'Dayamışsın sırtını Bilal'e' demesiyle moderatör Ertem Şener programa hemen ara verdirdi. Derin Futbol programı reklamlardan sonra bir daha başlamadı ve yayın saatinden önce bitirildi.
"Stat Elimizden Alınabilir"
Galatasaray Kulübü Başkanı Yarsuvat, kulübün amatör şubelerinin giderinin 95 milyon, gelirinin ise 30 milyon lira olduğunu belirterek, 'Çok zor durumdayız' dedi.Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, Türk Telekom Arena'da bulunan çok amaçlı salonda gerçekleştirilen ocak ayı olağan divan kurulu toplantısında, kulübün futbol dışındaki şubeleriyle ilgili yapılan görüşmede konuştu.Galatasaray'ın futbol değil, bir spor kulübü olduğunu dile getiren Yarsuvat, 'Mevzuatta amatör olarak geçen sporlar gerçekte amatör değil. Yüzme de amatör değil, basketbol da amatör değil. Bir tek kazanç kapısı da var o da futbol. O da Sportif AŞ olarak faaliyet gösteriyor. Öbür tarafta ise zengin bir kulüp var. Kulüp kendi varlıklarını, Sportif AŞ'ye para sağlamak için teminat olarak veriyor ve Sportif AŞ halka açık bir şirket olduğu için kulübe para aktaramıyor. Böyle anlaşılmayan ters bir ilişki var' diye konuştu.Duygun Yarsuvat, Türk Telekom Arena'nın Galatasaray Kulübü için yapıldığını ancak üst hakkının henüz verilmediğini dile getirerek, şunları kaydetti:'Dolayısıyla bu stat her zaman elimizden alınabilir. Üst hakkı olsa ona göre birtakım değişikliklerin yapılması ve hukuki sözleşmelerle gelirin kulübe aktarılması söz konusu olabilir ama şu an için bu yok. Bunu halletmek için uğraşıyoruz. İlk uğraştığımız konu da bu stadın üst hakkını tapuda tescil etmektir. Bununla ilgili girişimlerde bulunduk. Spor Genel Müdürlüğü ile temas halindeyiz, bunu halletmek için uğraşıyoruz.'Türkiye'de amatör olarak değerlendirilen branşların gerçekte amatör olmadığını savunan Yarsuvat, 'Bütün amatör şubelerin gideri 95 milyon lira, gelirleri ise 30 milyon lira. Demek ki 65 milyon liralık bir açık var. Çok zor durumdayız esasında. Sadece biz değil, bütün kulüpler zor durumda' ifadelerini kullandı.Galatasaray Kulübü Başkanı Yarsuvat, amatör şubelerde de profesyonel sporcuların bulunduğunu dile getirerek, 'Kulübümüzde 47 Türk, 23 de yabancı toplam 70 profesyonel sporcu var. Ücret alan amatör şube ve altyapı sporcularının 165 Türk, 14 yabancı toplam 179 kişi. Ücret almayan amatör şube ve altyapı sporcuları 811 kişi. Amatör şubelerde toplam bin 60 sporcumuz var. Amatör şubelerden asla vazgeçmeyeceğiz. Bunu yürütmeye çalışacağız ve yürüteceğiz. Vazgeçmek zaten bizim kitabımızda yazan bir husus değil' değerlendirmesinde bulundu.Sponsorluk davetiDuygun Yarsuvat, kulüp üyeleri ve Galatasaraylıları, amatör branşlardaki sporculara sponsor olmaya davet etti.Basketbolun futboldan sonra toplumun beğenisini kazanan bir spor dalı olduğunu anlatan Yarsuvat, şöyle konuştu:'Basketbol, seyircisine keyif veren bir spor dalı. Bundan da vazgeçemiyoruz. Burada da büyük bir rekabet var. Basketbol takımımız, Avrupa Ligi'nde son 16'ya girdi ve 7 kişi ile geçen senenin şampiyon takımını yendi. Şimdi biz bu takımı desteklemeyecek miyiz? Galatasaray Basketbol Takımı'nı kapatacak mıyız? Hayır. Kapatırsak, Osmanlı'nın son dönemdeki maarif nazırının 'okullar olmasaydı maarif nazırı olmak çok güzel bir şeydi' dediği gibi 'bu spor dalları olmasaydı biz kulübü daha rahat yönetirdik' gibi bir düşünceye asla sahip olamayız. Galatasaray'ın ilkelerinde böyle bir düşünce yok.'Yarsuvat, amatör sporların kulübe maliyetinin yüksek olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı:'Bu bizim işimizdir, bunu yapacağız. Bunu nasıl yapacağız? İçimizde Galatasaraylılar var, Galatasaray'ı sevenler, başarısıyla övünenler var. Bazı arkadaşlar da oyuncu seviyesinde sponsor olsunlar. Kendi kişisel ilişkilerimizi kullanıyoruz, sponsor arıyoruz. Grup halinde arıyoruz, teker teker arayalım. Mesela bir basketbolcuyu, bir voleybolcuyu bir kişi destekleyebilir. Bunları bekliyorum. Eğer amatör sporların devam etmesini istiyorsak. Sizlerden, Galatasaray üyelerinden, Galatasaray'ı sevenlerden dayanışma bekliyoruz. Bunu dayanışmayla halledebiliriz.''Bıçaklanan Sırp taraftar hayatını kaybetti'Yarsuvat, 'Biliyorsunuz, münasebetsiz, feci bir olay oldu. Birisi bir Sırp seyirciyi bıçakladı. Seyirci öldü. Sırbistan'da 'Türk'ün kanı ne zaman akacak' sloganları var ve yer gök inliyor. Sırbistan'ı biliyorsanız, işin vahametini düşünebilirsiniz. Daha vahim olan Sırbistan Başbakanı, bizim antrenörümüzü 'persona non grata' (istenmeyen adam) ilan etmiş. Aşağı yukarı 15 gün, Dışişleri Bakanlığı, Kızılyıldız Kulübü Başkanı, Belgrad Büyükelçisi, Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında devamlı mektuplaştık, telefonlaştık. Neticede, Başbakan, 'persona non grata'yı kaldırmayı kabul etti. Bize de güvenlik önlemleri alınacağı söylendi' dedi.Galatasaray Kulübü Başkanı, karşılaşmanın oynanacağı 16 Ocak Cuma günü Sırbistan'a gideceklerini anlatarak, 'Saat 11.00'de gidiyoruz. Orada otele gideceğiz ve ben, antrenörümüz, Kızılyıldız Kulübü Başkanı ile antrenörünün katılımıyla basın toplantısı yapacağız. İşte, 'antrenörümüz yanlış anlaşıldı, şu oldu, bu oldu' diyeceğiz. Sonra Kızılyıldız Kulübü Başkanı ve ben gidip, Marko'nun mezarına çiçek koyacağız, saygı duruşunda bulunacağız. Ondan sonra 20 bin kişilik bir arenada, ki bana gelen bilgiye göre 25 bin kişi arenaya geliyormuş, 25 bin kişi önünde bizim çocuklar basket oynayacak. Hepimizin çelik yelek yaptırması gerekir diye düşünüyorum' diye konuştu.'Galatasaray ile ilgili tüm kapılar açılmaya başladı'Duygun Yarsuvat, Galatasaray Futbol Takımı'nın Ankara'da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yaptığı ziyaretten sonra tüm kapıların kendilerine açıldığını dile getirdi.Üyelerin konu ilgili değerlendirmeleri üzerine, ziyaretin planlı olmadığını anlatan Yarsuvat, şunları söyledi:'Zannetmeyin ki hayatta her şey planlı oluyor. Hayır, her şey spontane gelişmiştir. Ancak ne oldu, emin olun Galatasaray ile ilgili bütün kapalı kapılar açılmaya başladı. Mesela bir arkadaş 'yol yok, nasıl gelecekler buraya' dedi. Yol yaptırmak için temasa geçtik, hemen olur aldık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne gittik, 'Şu metroyu bitirin' dedik. 'Üçüncü tüpü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yapıyor' dediler. O bakanlığa ulaşabildik. Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ulaşabiliyoruz. 'Stadın çatısı açık diye bize üst hakkını vermediniz, davalar açtınız, bununla ilgili anlaşalım' dedik, 'olur' dediler. Yani şunu söylemek istiyorum; tamam ben başkan olmasam herkes bilir benim ne görüştüğümü ama Galatasaray var, artık başkanlığı bırakıyorsunuz. Şahsiyetinizi bırakıyorsunuz, Galatasaray'ı düşünüyorsunuz. Galatasaray'ın menfaati neyse onu yapıyorsunuz. Bunları sürdüreceğiz. İstesek de istemesek de sürdüreceğiz. Bunu Galatasaray için yapacağız.''Fenerbahçe'yi de Galatasaraylılar kurdu'Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, Fenerbahçe Kulübü'nü Galatasaraylıların kurduğunu iddia etti.Toplantıda üyelerden Oral Yılmaz'ın Galatasaray'ın ilklerin kulübü olduğunu ve federasyonlar kurduğunu söylemesi üzerine, araya giren Yarsuvat, 'Fenerbahçe'yi de Galatasaraylılar kurdu' dedi.Toplantının ardından basın mensuplarının konuyla ilgili soruları üzerine Yarsuvat, 'Ali Oraloğlu'nun kitabında bunlar mevcut. Okursanız, görürsünüz. Fenebahçe'de 4 Galatasaraylı başkan var' ifadelerini kullandı.'Her 'Galatasaraylıyım' diyeni üye mi yapacağız?'Duygun Yarsuvat, kulüpte üye sayısının arttırılmasıyla ilgili taleplere de değinerek, şunları dile getirdi:'Galatasaray bir siyasi parti değil. 25 milyon taraftarı var. Bir siyasi partinin bile bu kadar taraftarı yok. Şimdi her 'Galatasaraylıyım' diyeni üye mi yapacağız. Her 'Brigitte Bardot'yu çok seviyorum, beğeniyorum' diyeni, Brigitte Bardot kulübüne mi alacağız. Adeti arttırdığımız zaman amacımıza ulaşamayız. Amacımız başarı. Ne kadar çok adam olursa o kadar fazla ses çıkar. O kadar adamı tatmin etmeniz gerekir. Çünkü malzememiz insan.'Galatasaraylıların aralarında gruplaşmaması gerektiğini anlatan Yarsuvat, 'Gruplaştığımız zaman başarıya ulaşamayız. Sorunlarımızı içimizde halledelim. Kimse kimsenin adamı değil. Herkes Galatasaray'ın adamı, bunu unutmayalım' dedi.'Başarısız transferleri satmak için uğraşıyoruz'Duygun Yarsuvat, Galatasaray'ın futbolda başarısız transferler yaptığını ifade ederek, 'Bunlardan kurtulmak istiyoruz, satmak için de uğraşıyoruz ama emin olun çok zor. Florya'da oturmaya alışmış, Yeşilköy'de evini tutmuş, altına lüks araba çekmiş ve Galatasaray'da sporcuysanız, toplumda da bir yeriniz var. Bunları da bırakmak istemiyorsunuz. Hani bizde oynayamayan iki oyuncu (Engin Baytar ve Yiğit Gökoğlan) paralar atarken bir klip yapmışlardı, onu yapıyorlar gitmiyorlar. Oynamak da istemiyorlar' değerlendirmesinde bulundu.'Belki bir stoper alabiliriz'Galatasaray Kulübü Başkanı Duygun Yarsuvat, devre arasında transfer yapmayı düşünmediklerini anlatarak, 'Belki bir tek kişi alabiliriz. Stopere bir yerli oyuncuyu transfer edebiliriz' diye konuştu.Duygun Yarsuvat, divan kurulu toplantılarının Galatasaray Lisesi'nde yapılmaması için öne sürülen gerekçeleri de eleştirerek, 'Yani bir adam mevkiye gelirse sağa sola yasak koymaz. 'Sigara içiyorsunuz ya yanarsa' bu bana ironi olarak geliyor. Sigara içmedikleri yeri de yaktılar, koskocaman sarayı yaktılar. Demek ki yanma yakılma işi sigaradan değil, bakımsızlıktan olur. Eğer çatıya bakmazsanız, orada yangın çıkabilir. Turcan Bolayır terörist hareketlerden bahsetti. Terörist hareketler her yerde var. Ne yapacağız yani, terör var diye evimizde mi oturacağız. Terör eve de gelir' ifadelerini kullandı.Toplantıların Galatasaray Lisesi'nde yapılması için tavsiye kararıToplantıda söz alan birçok üye, divan kurullarının daha önce olduğu gibi Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu'nda yapılması talebinde bulundu.Bunun üzerine üyelerden Hayrettin Kozak'ın önerisi üzerine, toplantıların Galatasaray Lisesi'nde yapılmasına ilişkinGalatasaray Üniversitesi Rektörlüğü'ne istek yazısı yazılması için oy çokluğu ile tavsiye kararı alındı.AA, Ercan Çakar