onedio
Görüş Bildir

Balıkçı Haberleri

Balıkçı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. Balıkçı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

31 Yıl Önce Düzce’nin Akçakoca İlçesi Kıyılarına Vuran Lenin Heykelinin Gizemli Hikayesi
Takvimler 17 Temmuz 1993 tarihini gösteriyordu. Yaz mevsiminin serin sabahında denizde yüzen bir kız çocuğu teknedeki babasına 'Burada adam var' diye seslendi. Akçakocalı balıkçı, teknesini 'adama' yanaştırdı ve daha önce hiç karşılaşmadığı bir şeyi karşılarında gördü. Ahşap bir heykel… Üstelik bu heykel sıradan çöpe atılmış bir ev eşyası değildi. Sovyetler Birliği’nin kurucusu Vladimir Lenin tam balıkçının karşısında gözünün içine bakıyordu… İşte Düzce sahillerine kıyıya vuran ve ardından bir dönem ülkenin bir numaralı gündemi olan Lenin heykelinin gizemli hikayesi.
Oltaya Takılan Yunusun Dalgıçtan Yardım İstemesi
Balıkçı oltasına takılmış, İriburun cinsi yunusun dalgıçtan yardım istemesi izleyenlerin içini acıtıyor. Hawaii'de çekilen görüntülerde, dalgıç Keller Laros'un etrafında bir yunus beliriyor. Sıkıntısını dalgıcın etrafında dönerek belli etmeye çalışan yunusa dalgıç yardım ediyor ve pektoralinden oltayı çıkartıyor. Mutlaka izlemeniz gereken bir video!
Balıkçılar Denizde Buldu
Samsun'un Yakakent ilçesinde balık avına çıkan balıkçılar, kıyıdan 12 mil açıkta buldukları cihazı Yakakent Limanı'na getirdi - Cihazın ne için kullanıldığı, yapılacak incelemeler sonucu belirlenecek. Yakakent ilçesinde balık avına çıkan balıkçılar, kıyıdan 12 mil açıkta buldukları cihazı Yakakent Limanı'na getirdi. Balık avına çıkan Durmuş Demir ile balıkçı arkadaşları, ilçenin 12 mil açığında bir cihaz olduğunu fark etti. Üzerinde çeşitli elektronik aksam bulunan cihazı teknelerine alan balıkçılar, limana döndü. Durmuş Demir, arkadaşlarıyla balık avı için denize açıldıklarını belirterek, 'Denizin üzerinde bu cihazı gördük. Bize biraz uzaktı, yaklaştık ve enteresan bir şey olduğunu fark ettik. Önce biraz korktuk ama daha sonra cihazı alarak kıyıya çıkarmaya karar verdik' dedi. Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden tanıdığı bir öğretim üyesini arayarak cihazın ne işe yarayabileceği konusunda ona danıştığını dile getiren Demir, 'Onlara fotoğrafını gönderdik. Bize iyi muhafaza etmemizi ve saklamamızı söylediler. Denizde bilimsel bilgi toplayan bir cihaz olduğunu düşünüyoruz' diye konuştu. 'Ölçüm ve işaretleme sistemi olabilir' Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Süleyman Tolun ise bulunan cihazın çok profesyonel ve donanımlı olmadığını, deniz araştırması yapan bir üniversitenin su ürünleri fakültesince kullanılan bir ölçüm cihazı olabileceğini söyledi. Cihazın gövdesinin basit kompozit malzemeden yapıldığını, üzerinde ise akülerin bağlı olduğu sensörler bulunduğunu kaydeden Tolun, şu bilgileri aktardı: 'Aletin üzerinde sensörler var. Muhtemelen denizde kirlilik, deniz suyu araştırması, canlı varlığı veya bu türden bir araştırma için bırakılmış. Suyun altından da veriler toplayabilecek bir sistemi var gibi duruyor ancak çok donanımlı ve profesyonel bir alete benzemiyor. Aküler bile açıkta bırakılmış. Antenleri vasıtasıyla da topladığı verileri iletiyor. Aletin tam ne olduğunu söylemek için üzerinde donanımlı bir araştırma yapmak gerekir.'Milliyet
Hurda Metalleri İnanılmaz Sanat Eserlerine Dönüştüren Adam
70 yaşındaki Avustralyalı John Piccoli'nin alışılmışın dışında bir sanat anlayışı var. Hurda metalleri şehir mobilyalarına ve heykellere dönüştüren sanatçının eserleri gerçekten görülmeye değer. Bu arada sanatçımız uzun yıllar önce geçirdiği çocuk felci nedeniyle çalışmalarını tekerlekli sandalyesinde ve bir vinç yardımıyla sürdürüyor.
Nisan Ayında 41 Oyun Sahne Alacak
İBB Şehir Tiyatroları Nisan ayında 2’si yeni 41 oyunla seyirci karşısına çıkıyor.100. yılını kutlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Nisan ayında 2’si yeni 41 oyunla seyirci karşısına çıkıyor. Ira Lewis’in yazdığı Can Doğan’ın yönettiği ‘Çin Kahvesi’ adlı oyun ve Haluk Işık ve Ege Işık’ın yazdığı Arda Aydın’ın yönettiği ‘Harikalar Mutfağı’ adlı çocuk oyunu Nisan ayında Şehir Tiyatroları repertuarına katılıyor. YENİ OYUN ÇİN KAHVESİ İBB Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunu ‘Çin Kahvesi’, New York’ta yaşayan ve orta yaş bunalımıyla boğuşan Harry ve Jake’in hikayesini anlatıyor. Her iki adamın da yarım kalan hayalleri, kurtulamadıkları geçmişleri vardır. İkisi de hayata karşı öfkeli ve huzursuzdurlar. İçlerinden biri bu döngüyü kıracak ve arkadaşının hayatını çalmak pahasına da olsa özgür içselliğine kavuşacaktır. Ira Lewis’in yazdığı, Can Doğan’ın yönettiği oyunda; Aziz Sarvan ve Can Başak rol alıyor. Oyun 9-13 Nisan 2014 tarihleri arasında Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde. ÇOCUKLAR İÇİN YENİ OYUN İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nın diğer yeni oyunu Harikalar Mutfağı. Haluk Işık ve Ege Işık’ın yazdığı Uğur Arda Aydın’ın yönettiği bu çocuk oyununda; Papatya Sokağı'nda çalışan iki aşçı olan Gümüşkepçe ve Kırıkçatal'ın yemek pişirme macerası anlatılıyor. Oyunun önemli kahramanları, kedi Yorgunpençe ve fare Kazmadiş’tir. Bayan Gülücüğün okulundaki çocuklara yemek hazırlaması için gelmesi ve mutfağından malzemeleri çalınan Gümüşkepçe’nin, ustalığın bir işi yaparken gösterilen özen, sevgi ve dikkatle olabileceğini göstermeye çalıştığı oyun eğlenceli bir öyküyle seyirciye aktarılıyor. 3-4 Mayıs 2014 tarihlerinde Üsküdar Musahipzade Celâl Sahnesi’nde sahnelenecek oyunda; İsmet Şahin, Nilay Bağ, Gözde İpek Köse, Güzin Alkan, Ertan Kılıç rol alıyor. NİSAN AYINDA SAHNE ALACAK OYUNLAR Nisan ayında sahnelenecek oyunlar şöyle; Çin Kahvesi, Şark Dişçisi, İstanbul Efendisi, Kabare, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Toros Canavarı, Vakti Geldi, Ölü Adamın Cep Telefonu, Ben Sinema Artisti Olmak İstiyorum, Mesut İnsanlar Fotoğrafhanesi, Sirke Tadında Böğürtlen Reçeli, Yolcu, Lysistrata, Kadınlar da Savaşırsa, Shakespeare, Kösem Sultan, Yuvaya Dönmek, Babam İçin, Türkiye Kayası, Bir Göç Hikayesi, Ocak, Para, Vişne Bahçesi, Kes ve Kaç, Hıdrellez, Buluşma Yeri, Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz… Çocuk oyunları; Harikalar Mutfağı, Ali Baba ve Kırk Haramiler, Fareli Köyün Kavalcısı, Damlaların Dansı, Edi’nin Annesi Nerede?, Çiçek Prenses, Boncuk, Karagöz Balıkçı, Üç Kardeş ve Muhteşem Kurt, Islık Sever Max, Benimle Oynar mısın?, Kedi ile Palyaço, Uğurböceği, Piti, Pırtlatan Bal, Karagöz Tatlıcı, Boya Benek…
2014’ün İlk Üç Ayında İş Kazalarında 276 İşçi Hayatını Kaybetti
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Mart Ayı İş Cinayetleri Raporu’na en az 112 emekçi yaşamını yitirdi. İnşaat, metal, ticaret, büro, eğitim ve tarım sektörlerinde yaşandığı belirtilen cinayetlerle birlikte meclis tarafından ortaya konulan önceki aylara ait rakamlarla birlikte yılın ilk üç ayı içerisinde yaşamlarını yitiren toplam işçi sayısı 276. Çalışma alanlarında yaşanan iş cinayetlerine dair her ay rapor hazırlayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin basın, emek ve meslek örgütlerinden derlediği veriler ışığında hazırladığı 'Mart Ayı İş Cinayetleri Raporu'nu açıkladı. Hazırlanan raporda yer alan rakamlar, iş cinayetlerinin artık bir katliama dönüştüğünü bir kez daha ortaya koydu. Buna göre, tespit edebildiği kadarıyla Mart ayında en az 112 emekçi yaşamını yitirdi. 2014 Ocak ayında en az 87 emekçi, Şubat ayında en az 77 emekçiden sonra Mart ayında yine en az 112 işçinin iş cinayetlerine kurban gitmesi üzerine yılın ilk üç ayı içerisinde toplamda en az 276 işçinin yaşamını yitirdiği kaydedildi. Bu derece yüksek bir rakama ulaşan iş cinayetlerinin en çok inşaat, metal, ticaret, büro, eğitim ve tarım sektörlerinde yaşandığı belirtildi. İnşaat sektöründe ölümler gizleniyor Bu alanlar içerisinde yine tespit edebildiği kadarıyla inşaat sektöründe, 14’ü düşme ve 6’sı ezilme, göçük nedenli olmak üzere 25 işçi can verdi. Sektörde yaşanan iş cinayetlerinin, ülkenin dört bir yanında yaygınlık gösterdiği biçimde çocuk ve göçmenlerden yaşlılara kadar uzanan bir yelpazeyi kapsadığı vurgulandı. İnşaat sektöründe yaşanan iş cinayetlerine ilişkin altı çizilen bir diğer husus da yaşanan işçi ölümlerinin gizlenmesi oldu. Mimarlar Odası’nın 24 Mart’ta yaptığı açıklamaya göre, 17 Şubat’ta hakkında tarihi sit derecesinin kaldırılmasına ilişkin iptal kararı bulunmasına rağmen Atatürk Orman Çiftliği’nde yapılan Başbakanlık Hizmet Binası inşaatında, Kontur Sel Alüminyum isimli taşeron firmada çalışan 27 yaşındaki işçi Savaş Oğuz’un düşerek ölümünün kamuoyundan gizlendiğine işaret edildi. İşçi Sağlı ve Güvenliği Meclis’inin verilerine göre, ülkenin sanayisinin temelini oluşturan sektörlerden olan metalde ise 20 işçi yaşamını yitirdi. Ticaret, Büro, Eğitim, Sinema sektöründe de Mart ayında 18 emekçi yaşamını yitirdi. Örnek olarak ise 19 Mart’ta, Kars TÜİK’te çalışan sosyolog Veysi Erim’in 6 çalışanı öldürdükten sonra intihar ettiğine dikkat çekildi. KESK Büro Emekçileri Sendikası’nın yaptığı açıklamaya göre, Veysi Erim’in mobbing uygulandığı ve kendisine ırkçı ayrımcılık yapıldığı gerekçesiyle bir süredir psikolojik tedavi gördüğü ve tayinini istediği raporda belirtildi. Mevsimlik göç başlamadan görülen ölümler korkutuyor! Yine Tarım-Orman sektöründe de 1’i orman işçisi, 2’si balıkçı ve 12’si çiftçi olmak üzere 15 emekçi hayatını kaybetti. Raporda, Mart ayı içerisinde bu oranda bir iş cinayetinin yaşanmasının yanı sıra Nisan ayıyla birlikte, mevsimlik tarım göçünün başlayacağı ve yollarda birçok ölümün yaşanacağının altını çizildi. Yine silikozis yine ölüm... Raporda, kot kumlama yüzünden yakalandıkları Slikozis hastalığı sonucu 58’nci işçi ölümünün yaşandığı da kaydedildi. Bingöl’ün Karlıova ilçesine bağlı Taşlıçay köyünde yaşayan 24 yaşındaki Osman Ceylan’ın, 20 Mart’ta can verdiği belirtildi. Osman Ceylan’ın Taşlıçay’da bulunan 160 hastadan birisiydi ve köyde yaşamını yitiren 11’nci silikozis hastası olduğu bilgileri de yine raporda yer aldı. Çocuk, kadın, göçmen ve yaşlı emeği ölümleri devam ediyor Raporda, çocuk işçi ölümlerine de dikkat çekildi. Buna göre, biri 14 yaş ve altı, ikisi 15-17 yaş aralığında olmak üzere 3 çocuk emekçi ay içerisinde can verdi. 13 yaşındaki Resul Yılmaz, Adana’nın Seyhan ilçesinde tarlaya gübrelemeye giderken, traktörün devrilmesi, 15 yaşındaki kır pidecisinde çalışan Hüseyin Demir’in Ağrı’da bisikletiyle servis yaparken halk otobüsünün çarpması ve 16 yaşındaki Ali Fırat Belder’in ise Şanlıurfa’da çalıştığı inşaatın 9’ncu katından düşmesi sonucu can verdiği bilgileri aktarıldı. Böylece 2014 yılının ilk üç ayında altısı 14 yaş ve altı, yedisi 15-17 yaş aralığında olmak üzere 13 çocuk emekçi can vermiş olduğuna dikkat çekilmeye çalışıldı. 3 ayda 15 kadın iş cinayetine kurban gitti Ay içerisinde hayatını kaybeden kadın işçi sayısı ise 8 oldu. 60 yaşındaki G.Y, bahçesinde çalışırken kalp krizi, 57 yaşındaki Asiye Dağdalen tarlasına giderken traktörün devrilmesi; 64 yaşındaki Halime Sevim tarlasından dönerken patpatın devrilmesi; 24 yaşındaki sınıf öğretmeni Seda Akal, derste geçirdiği kalp krizi; 33 yaşındaki metal işçisi Mine Serten servis kazası; 25 yaşındaki metal işçisi Gamze Buran servis kazası; 31 yaşındaki acil tıp teknisyeni Sema Kurt ambulans devrilmesi ve belediye işçisi Zeynep Bilici trafik kazası sonucu can verdi. Bu rakamlarla birlikte 2014 yılının ilk üç ayında 15 kadın emekçi can vermiş olduğu raporda belirtildi. İşçi Meclis’inin hazırladığı rapora göre, 27 Mart’ta Manisa Emekliler Parkı Yer Altı Otoparkı inşaatında duvarlardan birinde henüz belirlenemeyen bir sebeple toprak kayması sonucu 21 yaşındaki Afgan işçi Salman Muhammad Jawad toprak altında kalarak can verdi. Böylece, 2014 yılının ilk üç ayında biri Türkmen, biri Bulgar, biri Afgan, beşi Gürcü ve altısı Suriyeli olmak üzere 14 göçmen emekçi can vermiş olduğu kaydedildi. Yine çalışma alanlarına, cinsiyet, yaş ve etnik kökenine göre gruplandırılan bu iş cinayetlerinin dışında çiftçi, kamu çalışanı, metal, inşaat taşımacılık, tersane ve belediye işçisi olarak çalışan 51 yaş ve üstünde 25 emekçinin daha hayatlarını kaybettiği belirtildi. Mersin, İstanbul, Kars ve İzmir iş cinayetlerinde ilk sırada Rakamlarla ortaya konulan bu işçi ölümleri en çok Mersin, İstanbul, Kars ve İzmir’de yaşandı. Mart ayında 12 işçi Mersin’de; 7’şer işçi İstanbul ve Kars’ta; 6 işçi İzmir’de; 5 işçi Kocaeli’nde; 4’er işçi Ankara, Eskişehir, Kırşehir ve Manisa’da; 3’er işçi Bursa, Hatay, Isparta, Konya, Kütahya ve Sakarya’da; 2’şer işçi Adana, Ağrı, Antalya, Diyarbakır, Gaziantep, Kayseri, Muğla, Rize, Sivas, Şanlıurfa, Tekirdağ ve Zonguldak; 1’er işçi ölümü ise Adıyaman, Aydın, Balıkesir, Bingöl, Burdur, Çankırı, Çorum, Edirne, Giresun, Karabük, Kırıkkale, Samsun, Şırnak, Tokat, Trabzon, Tunceli ve Irak/Erbil’de yaşandı. ANF
Dumlupınar Faciasının 61. Yılı
Yorgun, ama bir o kadar da gururlu 86 denizci, kendilerine yeni bir görev verilinceye kadar sevgilileri olan denizden ve gemilerinden ayrılıp, eşlerine, ailelerine kavuşmanın heyecanı içerisindeydiler. Ne var ki saatler 02.15 i gösterdiği sırada, Çanakkale Boğazı'ndaki Nara Burnu dönülürken, Türk denizaltıcılık tarihinin belki de en acı kazası yaşandı. Dumlupınar, İsveç bandıralı Naboland Şilebi ile Boğaz ın orta yerinde çarpıştı.O günkü teknik ve imkânlarla çok uğraşılmasına rağmen gemiyi ve içindeki 81 kişiyi çıkartmak mümkün olmamıştı. O gün için Türkiye nin elinde 91 metre derinlikten bu denizaltıyı çıkartacak imkânlar yoktu. Denizaltı battıktan sonra battığı yerin bulunabilmesi için aşağıdan bir haberleşme şamandırası fırlatmıştı. Bu şamandıranın içinde irtibatı sağlamak için bir de telefon hattı vardı. Şamandırayı bir balıkçı motoru görmüştü. Şamandıranın içinden bir de telefon ve bir yazı çıktı: 'Dumlupınar burada battı, kapağı açın ve irtibat kurun! '' . Günün ilk ışıkları etrafı aydınlattığında, Boğaz'ın 90 metre derinliğindeki soğuk karanlıkta korkunç bir can pazarı yaşanıyordu. Aldığı yara sonucu batan ve manevra dairesinde yangın çıkan Dumlupınar'ın kıç torpido bölümündeki 22 denizci sağ kalmayı başarmış, kurtarılmayı bekliyordu.— Alo Dumlu.— Evet, Dumlu.— Ben Üsteğmen Suat.— Evet, efendim ben Selami— Selami nasılsınız, biz geldik, şimdi bana durumu anlat. — Efendim dizellerden yara aldık, manevra dairesinde yangın çıktı, bataryayı sıfıra alarak kıç torpido dairesine geçtik, şimdi manevra dairesi su ile dolu.— Kaç kişisiniz orada?— 22 kişiyiz.— Diğer dairelerle irtibatınız var mı?— Yarım saat evvel kıç batarya dairesi ile konuştum, şimdi cevap vermiyorlar.— Merak etmeyin 'Kurtaran' geldi biz buradayız.— Efendim manometre 267 kadem gösteriyor doğru mu?— Selami Kurtaran geldi şimdi kurtarma işine başlanıyor, ben biraz sonra yine gelirim.— Peki efendim...
Yanınıza Üç Şey Alıp Yerleşmek İsteyeceğiniz 10 Ada
O çok beğendiğiniz fotoğrafkarelerindeki manzaralar, paletlerde rastlayamayacağınız mavi tonları ya da kuştüyü yastık kıvamındaki kumsallar... İki kişinin yaşayabileceği en romantikortam Hindistan’ın güneyinde Hint Okyanusu’na serpilmiş bu adalardadıryeryüzünde.
Askeri Başsavcılık: 'Er Sevag Kasıtlı Öldürülmedi'
Askeri Yargıtay Başsavcılığı, er Sevag Balıkçı'nın öldürülmesi eyleminin kasıtlı yapıldığına dair yeterli ve ikna edici delil bulunmadığını bildirdi Batman'ın Kozluk İlçesi'ndeki Gümüşörgü Jandarma Karakolu'nda askerlik yaparken öldürülen er Sevag Şahin Balıkçı davasında 2'nci Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin verdiği hapis cezaları, temyiz için Askeri Yargıtay Başkanlığı'na gönderilmişti. Kararla ilgili görüşü sorulan Askeri Yargıtay Başsavcılığı, er Sevag Balıkçı'nın öldürülmesi eyleminin kasıtlı yapıldığına dair yeterli ve ikna edici delil bulunmadığını bildirdi. Doğan Haber Ajansı'nda yer alan habere göre, Askeri Yargıtay Başsavcısı Hakim Albay Kemal Bal imzasıyla gönderilen mütalaada, sanığın eylemini kasıtlı yaptığına dair yeterli ve ikna edici delil bulunmadığı belirtilerek, şöyle denildi: 'Sanığın doldur- boşalt işlemini, güvenli olmayacak şekilde yanında ve karşısında başka kişiler varken yapması, emniyetinin açık olması, tam dolduruş yaptıktan sonra silahını kısa bir süre için olsa bile mütevvefayı gösterecek şekilde tutması ve tetiğe basması nedeniyle suçun işleniş biçimi dikkate alınarak, ceza verilirken alt sınırdan uzaklaşılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı düşünülmektedir.' Askeri Yargıtay Başsavcılığı, bu nedenlerle 'sanık ve mağdur avukatlarının temyiz taleplerinin reddi, usül ve esas yönünden hukuka uygun bulunan mahkumiyet kararının onanması gerektiği' görüşünü savundu. Er Sevag Şahin Balıkçı davasında 26 Mart 2013 tarihinde kararını açıkladı. Mahkeme Kıvanç Ağaoğlu'nu 'Bilinçli taksirle adam öldürmek' suçundan 4 yıl 5 ay 10 gün, Astsubay Sadrettin Ersöz'ü ise 'İhmal suretiyle görevi kotüye kullanmak' suçundan 5 ay hapisle cezalandırıldı. Kararın açıklanmasının ardından taraf avukatları Askeri Yargıtay Başkanlığı'na temyiz başvurusu yapmıştı. T24