Amasra Haberleri

Genelkurmay, Ege Denizi'nin uluslararası hava sahasında Türk F-4 uçağının Yunanistan'a ait iki F-16 uçağı tarafından radar kilidini muhafaza etmek suretiyle 30 saniye taciz edildiğini bildirdi. ANKARA Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde, günlük faaliyetlere ilişkin bilgiye yer verildi. Buna göre, dün Hava Kuvvetleri Komutanlığınca iki F-16 ve iki F-4 uçağıyla Ege Denizi'nin uluslararası hava sahasında eğitim uçuşu icra edildi. Bu görev sırasında Yunanistan'a ait iki F-16 uçağı tarafından bir F-4 uçağına, radar kilidini muhafaza etmek suretiyle 30 saniye süreyle tacizde bulunuldu. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından da şu görevler gerçekleştirildi: '-TCG Amasra, TCG Akçakoca, TCG Işın ve TCG Martı, 8 Ekim 1996'da Ege Denizi'nde Sakız Adası güneyinde düşen F-16 uçağının enkazı ve uçak pilotu Şehit Hava Pilot Yüzbaşı Nail Erdoğan'ın naaşını arama faaliyetine devam etti.  -Barbaros Türk Deniz Görev Grubu'nun (TDGG) faaliyetleri kapsamında TCG YB.K. Güngör Abidjan/Fildişi Sahili, TCG Oruçreis Lagos/Nijerya liman ziyaretini sürdürdü. TCG Gediz Lome/Togo, TCG Heybeliada Cotonou/Benin liman ziyaretine başladı. -Aden Körfezi, Somali Havzası, Arap Denizi ve Hint Okyanusu'ndaki deniz haydutluğuyla mücadele harekatını ve bölge ülkeleriyle ikili ilişkilerin geliştirilmesi ve deniz kuvvetleriyle ortak eğitim faaliyetlerini tamamlayan TCG Gelibolu, yurda dönüşü kapsamında Süveyş Kanalı'na intikale devam etti. -TCG Gaziantep, Polonya ile diplomatik ilişki tesisinin 600. yıl dönümü kapsamında Gdynia/Polonya liman ziyaretini sürdürdü. -TCG Gökçeada, NATO Daimi Deniz Görev Grubu-2 (SNMG-2), Okyanus Kalkanı Harekatı (CTF-508) kapsamında Port Louis/Mauritius liman ziyaretine devam etti. -TCG Bartın, Birleşmiş Milletler UNIFIL Harekatı kapsamında Lübnan açıklarında karakol görevini sürdürdü. -Diğer harekat eğitim faaliyetleri kapsamında toplam 15 gemi seyir görevi icra etti' Sahil Güvenlik Komutanlığınca da 4 botla Türkiye-Suriye deniz hududunda karakol görevi gerçekleştirildi.

GENELKURMAY Başkanlığı, Hatay'ın Altınözü İlçesi'nde nehirden salla Türkiye geçmeye çalışan 3 kişinin yakalandığını, bunlardan birini ABD'li gazeteci olduğu açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklamada Altınözü İlçesi'nde Hacıpaşa Hudut Karakol Komutanlığı'nın Mobil Yol Kontrol Unsuru (MYKU) tarafından Suriye'den Türkiye'ye 3 kişilik grubun nehirden salla geçmeye çalıştığı belirtilerek şöyle denildi: 'Söz konusu üç şahıs MYKU tarafından yakalanmış ve yapılan üst aramasında iki şahsın Suriye uyruklu, bir şahsın ise ABD'li gazeteci olduğu tespit edilmiştir.' Yakalanan gazeteci ile Suriye uyruklu 2 kişinin isimleri ise açıklanmadı. SURİYE'DEN RADAR TACİZİ Genelkurmay Başkanlığı'ndan bir diğer açıklamada ise devriye uçuşu yapan F-16 uçağının Suriye'de konuşlu füze sistemleri tarafından taciz edildiği bildirildi. Açıklamada şu bilgilere yer verildi: '6 adet F-16 ile Türkiye-Suriye hudut hattı boyunca devriye uçuşu icra edilmiştir. Hava Muharebe Devriye Görevi icra etmekte olan F-16 uçağımız, Hatay üzerinde iken Suriye'de konuşlu SA-2 ve SA-5 füze sistemleri tarafından, 2 dakika 30 saniye süre ile radar kilidini muhafaza etmek suretiyle taciz edilmiştir.' MAZOT DOLU 310 BİDON ELE GEÇİRİLDİ Genelkurmay Başkanlığı ayrıca, MYKU tarafından Asi Nehri üzerinde 5 farklı noktada akaryakıt dolu 310 adet mazot bidonu saptandığı ve Altınözü Cumhuriyet Savcılığı'nın talimatı ile akaryakıtın imha edildiğini duyurdu. Ferhat DERVİŞOĞLU/ALTINÖZÜ(Hatay), (DHA)-

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bartın'da TSK'da paralel yapılanma olduğu ve bunların tasfiye edileceğine dair haberin hatırlatılması üzerine açıklamalarda bulundu. Gül, TSK'da paralel yapılanma olduğu ve bunların tasfiye edileceğine dair haberin hatırlatılması üzerine de Türkiye'nin bir hukuk ülkesi olduğunu vurguladı. Yanlışlar, hatalar, çeşitli yapılanmalar ve faaliyetlerin olabileceğini dile getiren Gül, 'Nitekim telefon dinlemeleri, son dönemde ortaya çıkan çeşitli hususlar... Bütün bunlarla mücadeleler hukuk devletinde hukuk çerçevesinde olur. MGK da hukukla bağlı olan bir kurumdur. Hiç kimse hukukun, Anayasa'nın ve kanunların dışında değildir. Yanlışlar tabii ki görmezden gelinemez ama yanlışlarla da mücadeleler hukuk çerçevesinde olur' değerlendirmesini yaptı. Suçu olmayan insanlara gelişi güzel herhangi bir işlemin söz konusu olamayacağının altını çizen Gül, 'Yapılan yanlışlar varsa bu yanlışların üstünün kapatılmasını hiç kimsenin beklememesi gerekir' diye konuştu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin 'Sayın Başbakan ile biz kendi aramızda bu konuları konuştuk. Onu söyleyeyim. Günü gelince yapılacak açıklamaları duyarsınız' dedi. Gül, Bartın Valiliğinde gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. 3 DÖNEM KURALI Ak Parti MKYK toplantısında 3 dönem kuralının devamına ilişkin kararın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı adayı olacağı yorumlarına neden olduğunun belirtilmesi üzerine Gül, cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin takvimin işlediğini, buna ilişkin tartışmaların da tabii olduğunu söyledi. Gül, 'Sayın Başbakan ile biz kendi aramızda bu konuları konuştuk. Onu söyleyeyim. Günü gelince yapılacak açıklamaları duyarsınız' ifadesini kullandı. Basın özgürlüğüne ilişkin soruya ise Gül, 'Basın özgürlüğü bir memleketin, demokratik ülkelerin en önemli niteliklerinden birisidir. Bu yöndeki eleştirileri dikkate almamız da fayda vardır. Önemlidir, çünkü Türkiye'nin herhangi bir şekilde başarılarını gölgeletmemek gerekir' yanıtını verdi. ' DENGELERE İYİ BAKMAMIZ LAZIM' Gül, Amasra'ya termik santral yapılmasını destekleyip desteklemediği sorusuna 'Buralar cennet gibi güzel yerler. Bir taraftan kalkınma, bir taraftan çevrenin güzelliklerini koruma. Dengelere iyi bakmamız lazım. Kategorik olarak şuna evet, şuna hayır demek, doğrusu benim bu makamımda dosyaları tam bilmeden söylemem doğru olmaz' yanıtını verdi. İlke ve prensipleri ortaya koyduğunu belirterek, çevrenin muhakkak korunması ve bozulmaması gerekliliğine vurgu yapan Gül, 'Bunun ötesinde enerji meselesi ve kalkınma hepimizin çok öncelikli meseleleridir. Bugün Zonguldak'ta gördüm. Mesela hava kirliliğini gördüm. Bununla ilgili muhakkak tedbirlerin alınması gerekir. Ona göre artık birçok enerji sektöründe modern teknolojiler, filtreler var. Bunları problem olmaktan çıkartıyor. Bunun için kategorik olarak evet, hayır demem cumhurbaşkanı olarak doğru olmaz. Çünkü meseleyi iyice bilmem lazım. Genel olarak biliyorum' ifadesini kullandı. Gül, gün boyu yapacağı ziyaretlerde bilgiler alacağını ve ona göre nasıl hareket edileceğine karar verilebileceğini belirterek, 'Buraların güzelliğini muhafaza etmek, sahibi olarak sizlerin birinci görevi olması gerekir. Bir kez elden çıkarsa tekrar düzeltmek mümkün değil. Onun için imar faaliyetleri ve yapılaşma çok önemli' diye konuştu. AAHer gün en yeni, en eğlenceli ve en kaliteli videoları Hürriyet TV'de izle! Tıkla, keşfet!

Bartın'ın Amasra ilçesi UNESCO Geçici Miras listesinde, ancak Hattat Holding'in kömürlü termik santral ve kömür madeni tehdidi altında. 5 Haziran Çevre Günü'nde esnaf kepenk kapattı. Dün ise termik santrala karşı insan zinciri oluşturuldu... Küre Dağları Milli Parkı'nın yer aldığı ve kalesiyle UNESCO Geçici Miras listesine giren Bartın'ın Amasra ilçesine yapılmak istenen kömürlü termik santrale karşı halk direniyor. Batı Karadeniz'in yemyeşil ilçesi Amasra'nın Gömü Köyü'ne Hattat Holding 1320 megawatlık termik santral kurmak istiyor. Uzun yıllardır kentte termik santral kurmak isteyen şirket 2005'te santrale kömür sağlamak için rödovans sözleşmesi de imzaladı; ancak henüz kömür çıkarmadı.    Aynı yer iki kez reddedildi Şirketin 2010'da termik santral kurmak istediği Tarlaağzı ve Gömü köyündeki yer ÇED sürecinde uygun bulunmadı. İki kilometre batısındaki Delikliburun için başvurdu ancak o da 2012'de kabul edilmedi. Ancak şirket iki kez reddedilmesine rağmen 2013'te yeniden Gömü köyünde santral için başvurdu. 8 Mayıs 2014'te ÇED için yapılan değerlendirme toplantısından sonra ÇED'in kabul edilmesi bekleniyor. Küre Dağları Milli Parkı'nı kapsayan Amasra, 2023 Türkiye Turizm Stratejisi'nde eko-turizmin geliştirileceği bölgeler içinde yer alıyor. Cenevizlilerden kalma Amasra Kalesi Nisan 2014'te UNESCO Geçici Miras listesine girdi.    380 bin hektarlık ormana santral Bartın Platformu, Bartın Belediyesi ve Amasra Belediyesi ÇED sürecinde verdiği kurumsal görüş raporunda termik santralin bölgeyi bitireceğini söylüyor. Rapora göre, Hema Entegre Termik Santrali; yaklaşık 33 hektarlık termik santral alanı, 200 hektarlık kalker ve kırma eleme tesis alanları, 150 hektarlık kül ve alçı taşı depolama alanlarıyla, toplam 380 hektarlık doğal orman alanları üzerine kurulmak isteniyor.    'Enversiyon tehlikesi var' Raporun yazarı Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi'nden Prof. Dr. Erdoğan Atmış, termik santrale karşı en önemli gerekçenin enversiyon tehlikesi olduğunu belirtti. 'Amasra'da deniz ve kara yüzeyleri arasındaki sıcaklık farkı nedeniyle hava yükselemiyor. Sis tabakası iniyor ve dağ varsa bu havada sabit kalıyor. 'Böyle bir yerde havaya karbondioksit ya da kükürt salarsanız atmosfere karışarak yere çöker. Bu çok ciddi ölümcül bir tehlike. İngiltere'de bir günde 4 bin insan enversiyon nedeniyle öldü. Ancak bu tehlikeye karşı ÇED raporunda sadece yaz aylarında enversiyon riski olmaz deniyor. Oysa diğer dokuz ay ne olacak?'   'Yöre ekonomisini bitirir' Bölge halkının tamamının santrale karşı olduğunu belirten Atmış, santral nedeniyle yöre ekonomisinin çökeceğini belirtti. 'Termik santral yöredeki turizm etkinlikleri sona erdirecek, balıkçılık, çilek, fındık vb. tarımsal etkinlikler ve orman ürünleri zarar görecek. Soğutma suyunun deniz ekosistemine ciddi zararlar vereceği çok açık. Balıkçılık zarar görecek. Kömür madenciliği nedeniyle “Kavşak Suyu Havzası” zarar görecek, nüfusun bedava temin ettiği içme suyu tehlikeye girecek. Yöredeki endemik ve nesli tehlike altında bulunan bitki ve hayvan türleri hakkında yeterince çalışma yok.' Nilay Vardar | BianetArkitera

Bayram tatilini nasıl geçireceğinize henüz karar vermediniz mi? Ya da hem bayramda ailenizden ayrı olmak istemiyor, hem de tatil fırsatını yakalamışken evde oturmak istemiyor musunuz? Buyurun size dilerseniz ailenizle, dilerseniz arkadaşlarınızla güzel bir kaçamak planlayabileceğiniz mis gibi tatil lokasyonları.

BARTIN'ın Amasra İlçesi'nde 39 yaşındaki Zafer Tabak, sahilde birlikte alkol aldığı arkadaşının, 'Sen bu denize giremezsin' demesi üzerine girdiği denizde boğuldu. Denizden çıkarılan Tabak'ın cesedi, savcı ve olay yeri inceleme ekibinin geç gelmesi nedeniyle yaklaşık 3 saat sahilde bekletildi. Bu sırada tatilciler yüzmeye ve güneşlenmeye devam ederken, bazıları da kahvaltı yaptı.Karabük'te oturan Zafer Tabak, gece 3 arkadaşıyla birlikte ilçedeki Küçük Liman sahiline geldi. 4 arkadaş, iddiaya göre sahilde alkol aldı. 2 kişi daha sonra uyumak için araçlarına gitti. 30 yaşındaki Hüseyin Yıldırım, görgü tanıklarının ifadesine göre Zafer Tabak'a, 'Sen bu denize giremezsin' dedi. 'Girersin, giremezsin' tartışmasının ardından Zafer Tabak, alkollü şekilde denize girdi. Tabak, kısa süre sonra gözden kayboldu. ARKADAŞI BAYGINLIK GEÇİRDİ Zafer Tabak, Amasra Sahil Güvenlik Komutanlığı dalgıç ekibi tarafından denizden çıkarıldı. Yakındaki sağlık ocağından gelen doktorun yaptığı kontrolde Tabak'ın öldüğü belirlendi. Tabak'ın cenazesi ceset torbasına konulurken, arkadaşı Hüseyin Yıldırım baygınlık geçirdi. Yıldırım'a sağlık ocağının doktoru müdahale etti. Ancak Yıldırım kendine gelmedi. Hüseyin Yıldırım, arkadaşının cesedinin yanında baygın şekilde 112 Acil Servis ekibinin gelmesini bekledi. Bir süre sonra gelen sağlık ekibi, Hüseyin Yıldırım'ı ambulansla Bartın Devlet Hastanesi'ne kaldırdı. YÜZMEYE, GÜNEŞLENMEYE DEVAM ETTİLER Şemsiyenin altına konulup etrafına güvenlik bandı çekilen ceset için de önce cumhuriyet savcısı, sonra da olay yeri inceleme ekibinin gelmesi beklendi. Bu sırada sahildeki tatilcilerin kimisi denizde yüzmeye, kimisi de güneşlenmeye devam etti. Bazı tatilciler de cesedin yanı başında kahvaltılarını yaptı. 'BİRASINDAN SON YUDUM ALDI DENİZE GİRDİ' Daha sonra gelen savcı, olay yerinde inceleme yaptı. Bir görgü tanığı savcıya iki arkadaşın iddiasını şöyle anlattı: 'İki arkadaş arasında, 'Sen bu suya girersin, giremezsin' muhabbeti çıktı. Boğulan bir şey demiyordu, zaten konuşamıyordu. Sonra arkadaşı bize baktı ve 'Abi bak görüyormusunuz giremiyor' dedi. Herhalde boğulan arkadaşın gruruna dokundu. Birasından son yudum aldı ve denize girdi. Tam denize girerken dengesini kaybedip düştü. Biz, 'arkadaşını denize sokma, bak durumu kötü' dedik. 'Buna bir şey olmaz. Biz birbirimizi tanıyoruz. Bu çok iyi yüzücüdür' dedi. Sonra boğulan arkadaşın yüzdüğünü gördük, sonra gözden kayboldu.' KAMYONET KASASINA KONULDU Savcı ve olay yeri inceleme ekibinin incelemesinin ardından ceset yaklaşık 3 saat sonra sahilden alındı. Ancak cenaze aracı ve ambulans bulunmaması nedeniyle Zafer Tabak'ın cesedi Amasra Belediyesi'ne ait kamyonetin kasasında Bartın Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı. Karabük'te hizmetli olarak çalıştığı özel hastanenin kapanmasının ardından işsiz kaldığı öğrenilen Zafer Tabak'ın, 2 çocuğu bulunan eşinden 2 yıl önce boşandığı belirtildi. Tabak'ın ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı. Ayhan ACAR/AMASRA (Bartın), (DHA)

2013 yılında Türkiye'de 93 maden işçisi hayatını kaybederken, 2014 yılının ilk 8 ayında 334 madenci yaşamını yitirdiİşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin emek-meslek örgütlerinden gelen bilgiler ile işçiler ve işçi yakınlarının bildirimleri ışığında 2014 yılında 14 Ağustos itibarıyla en az 334 maden işçisi yaşamını yitirdi. Son 20 ay gözönüne alındığında, 427 maden işçisi can verdi. www.guvenlicalisma.org'un verilerine göre, zehirlenme ve boğulma nedeniyle 309 işçi; göçük-ezilme nedeniyle 66 işçi; patlama-yanma nedeniyle 16 işçi; diğer nedenlerden dolayı (kalp krizi, yıldırım düşmesi) 10 işçi; nesne çarpması-düşmesinden 8 işçi; servis kazaları nedeniyle 8 işçi; düşme nedeniyle 5 işçi; elektrik çarpması nedeniyle 3 işçi; kopma-kesilmeden ötürü de 2 işçi can verdi. Öte yandan madencilik işkolunda son 20 ayda 1 çocuk işçi can verdi. 25 Ağustos 2013’te Kayseri Yahyalı’da 16 yaşındaki maden işçisi Ferhat İridağ kamyona yükleme yaparken ezilerek can verdi. Son 20 ay gözönüne alındığında emekli/emeklilik çağında çalışan 19 işçi hayatını kaybetti. Maden kazalarında ölenlerden 3'ü ise göçmen işçi. 2 Nisan 2013’te Şanlıurfa’da 27 yaşındaki kaçak çalışan Suriyeli Şefik Süleyman ezilerek; 11 Haziran 2013’te Bartın Amasra’da 33 yaşındaki Çinli işçi Tang Xiao Dong galeri açarken göçük altında kalarak ve 19 Kasım 2013’te 46 yaşındaki Çinli Qighu Li iş makinesinin altında ezilerek can verdi. Madencilik işkolunda son 20 ayda 15 kamu madeni işçisi, 412 özel maden işçisi hayatını kaybetti. 309 ölüm Manisa’da; 29 ölüm Zonguldak’ta; 10 ölüm Şırnak’ta; 5 ölüm Muğla’da; 4’er ölüm Bartın, Burdur, Kahramanmaraş, Karaman ve Kütahya’da; 3’er ölüm Ankara, Aydın, Balıkesir, Denizli, Elazığ, İstanbul, Kayseri ve Niğde’de; 2’şer ölüm Adıyaman, Bilecik, Bursa, Edirne, Erzurum, İzmir, Kocaeli, Konya, Nevşehir, Sivas ve Şanlıurfa’da; 1’er ölüm ise Adana, Çanakkale, Çorum, Kırklareli, Malatya, Ordu, Sakarya ve Tekirdağ’da yaşandı.T24

Tarihi ve doğal zenginliklerle göz kamaştıran Türkiye'de, bugüne kadar çok fazla dikkat çekmemiş ve az bilinen bir çok yer keşfedilmeyi bekliyor. Türkiye'de henüz keşfedilmemiş pek çok yer var ve bu mükemmel yerler aynı zamanda tatil için de çok uygunlar! Dolayısı ile özellikle yaz döneminde bilinmeyen yerler arıyorsanız yazımızı okumaya devam edin. Keşfedilmemiş yerler içeriğimizi beğeneceğinizi umuyorum. Gizli tatil yerleri olarak listenize kaydedebilirsiniz!Gelin Türkiye’nin saklı coğrafyalarına kısa bir yolculuk yapalım...

Bu yıl bayram tatili; güneşli günler, yurtiçi ve yurtdışı seyahati ile değerlendirilebilir. Program yapmakta geç kaldığınızı ve vize alamayacağınızı düşünüyorsanız, üzülmeyin!  Buyurun size dilerseniz ailenizle, dilerseniz arkadaşlarınızla güzel bir kaçamak yapabileceğiniz mis gibi tatil lokasyonları.