onedio
Görüş Bildir

Ahmet Davutoğlu Haberleri

Ahmet Davutoğlu, Türk siyasetçi, akademisyen ve Gelecek Parti'sinin kurucu genel başkanıdır.

Ahmet Davutoğlu

Davutoğlu, 26 Şubat 1959 doğumludur. Türk siyasetçi ve eski dışişleri bakanıdır. Üniversite öğrenimini Boğaziçi Üniversitesi ekonomi ve siyaset bilimi bölümünde tamamlamıştır. Siyasete girişi 2003 ve 2009 yılları arasında Abdullah Gül ve Recey Tayip Erdoğan'ın dış politika danışmanlığı ile başlamıştır. 2009 ve 2014 yılları arasında ise Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan 60 ve 61. Türkiye Hükümeti'nde dışişleri bakanı olarak görev almıştır. 2014 ve 2016 yıllarında ise Adalet ve Kalkında Partisi'nin 2. genel başkanlığını yapmıştır. Başbakanlık görevinden Mayıs 2016 yılında istifa etmiştir. Kişisel yaşamında Sare Davutoğlu ile evliliğinden dört kız ve bir erkek çocuğu vardır.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Gazeteci Deniz Zeyrek: “Saadet ve Gelecek Partisi’nin Tüm Vekilleri AK Parti’ye Geçebilir”
Nefes gazetesi yazarı Deniz Zeyrek, Meclis kulislerinde hareketlilik yaşandığını ve bu gelişmelerin Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yeniden aday olma konusunda umutlandırdığını iddia etti. Zeyrek, Gelecek Partisi'nde Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ dışında tüm milletvekillerinin AK Parti’ye katılabileceğini, aynı şekilde Saadet Partisi yönetiminin de AK Parti’ye geçmeye sıcak baktığını yazdı. 'Bir de İYİ Parti’yle DEVA’dan transferler olursa 41’i bulmak zor olmasa gerek' diyen Zeyrek, bu şekilde 360 milletvekilinin oyuyla erken seçim kararı alınabileceğini belirtti. KAYNAK
Suriye'de Yönetimi Ele Geçiren HTŞ'nin Dışişleri Bakanı ve Valisi Türkiye'de Yüksek Lisans Yapmış
Suriye'de Esad'ın on iki günde devrilmesi ve yönetimi HTŞ'nin devralmasının etkileri devam ediyor. Colani liderliğindeki örgüt siyasi yapılanmayı sağlarken, atamalar da gerçekleştiriyor. Bugün yapılan iki atamada ise Türkiye detayı dikkat çekti. Suriye'deki en büyük illerden olan Halep Valiliğine ve Dışişleri Bakanlığı görevine atanan iki isim göze çarptı. Bu ikilinin Türkiye'de iki üniversitede yüksek lisans yaptığı öğrenildi.
Türkiye, Kırım İçin Devrede: Amaç Barışçıl Çözüm
Rus askeri birliklerinin, Ukrayna’ya bağlı Kırım Özerk Bölgesi’ne girmeleri ve stratejik noktaların kontrolünü ele geçirmesiyle çok daha tehlikeli bir sürece giren “Kırım bunalımı”, yerel seçim gündemine boğulmuş Türkiye’nin de gündeminde. Kırım bölgesinin Türkiye açısından tarihsel ve stratejik öneminin yanısıra nüfusu 350.000’in üzerindeki Kırım Türkleri ile yakın soydaşlık bağları da Türkiye’nin, bunalımın en kısa sürede ve diplomatik yollarla çözümü için devreye girmesine yol açan unsurlar arasında yer aldı. Ukrayna’da aylardır yaşanan gerilimin, Karadeniz’i etkileyebilecek sıcak savaş sınırına yaklaşması üzerine Cumartesi günü Ukrayna’ya dışişleri bakanını gönderen ve göreve gelen yeni yönetimle ilk temas kuran ülke olan Türkiye, Kırım’da yaşanan gerginliğin giderilmesi için çok yönlü bir diplomatik süreç içerisinde. Bakan Davutoğlu, Cumartesi gününden bu yana aralarında ABD, Fransa, Polonya, Almanya, İngiltere ve AB dışişleri bakanları olmak üzere süreci yakından takip eden ülkelerle yakın temas içinde kaldı ve görüş alışverişinde bulundu. Dışişleri Bakanı’nın bu temaslarının ileriki günlerde de devam edeceği ve Rusya ile de konunun ele alınacağı bir zemin arayışında olduğu kaydedildi. Türkiye’nin konuyla en üst düzey ilgisini gösteren gelişme Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün liderliğinde Pazartesi günü gerçekleştirilen ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ile diğer yetkililerin de katıldığı toplantı oldu. Toplantıda, Kırım bunalımının yanısıra gelişmelerin bölgeye olası etkileri ve Türkiye’nin takınması gereken tavır da masaya yatırıldı. Türkiye açısından en olumsuz senaryo, Kırım merkezli gerilimin Rusya ve Ukrayna arasında bir askeri çatışmaya dönme ihtimali olarak görülüyor. Her iki tarafın da Karadeniz’de güçlü filolarının bulunması olumsuz bir durumda gelişmelerin Türkiye’ye önemli yansımaları olabileceğini gösteriyor. Bu kapsamda, olası çatışma durumunda, NATO’nun alacağı karar da Montreux Sözleşmesi ile Karadeniz’e kıyısı olmayan ülkelerin boğazlardan askeri gemi geçişlerini kontrol altında tutan Türk hükümeti açısından büyük önem taşıyacak. Dolayısıyla Ankara’da yapılan ilk değerlendirmelerde, sorunun sıcak çatışmaya dönüşmeden barışçıl yollarla çözümüne vurgu yapılıyor. Davutoğlu, Pazar günü yaptığı açıklamada, Ukrayna’nın parçalanmasının bölgedeki birçok tartışmalı bölgeyi de olumsuz etkileyebileceği değerlendirmesini yapmış, Moldova ve Gürcistan’daki bazı bölgelerin de kopuş içine girebileceklerini kaydetmişti. Ancak Davutoğlu, bölgedeki en önemli dengelerden birinin Türk-Rus ilişkileri olduğunun altını çizerek, Türkiye’nin “Rusya’la bir gerilim içine girmeyeceği” öngörüsünde bulunmuştu. Aynı değerlendirmelerde en acil durum olarak ise sayıları 350,000’i bulan Kırım Türkleri’nin can ve mal güvenliğinin korunması ve gelişmelerin Kırım Özerk Bölgesi’nin Ukrayna’dan kopmasına yol açacak şekilde büyümesini önlemek olarak görülüyor. “Kırım’ı Türkiye’nin bir parçası olarak mütalaa ediyoruz” diyerek, konunun Ankara açısından ne kadar önemli olduğunu vurgulayan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Kırım Türkleri’nin geçmişte yaşadığı acıları tekrar yaşamamaları için konuyu hassasiyetle ve yakından takip ettiklerini kaydetti. Atalay, “Kırım bizim için çok önemli. Orada yeni haksızlıklar olmaması için de şu anda Türkiye aktif şekilde devrede,” diye konuştu. Bakan Davutoğlu da 50 kadar derneğin katılımıyla oluşan Kırım Dernekleri temsilcilerini kabul ederek, Türkiye’nin bu süreçte Kırım Türkleri’nin yanında olmaya devam edeceği güvencesini verdi. Kırım Türkleri’nin 1944 senesinde yaşadıkları topraklardan sürüldüğünü ve büyük acılar yaşadıklarını anlatan Davutoğlu, “Başbakanımız ve Cumhurbaşkanımızın, Kırım’da veya dünyanın herhangi bir yerinde soydaşlarımızla ilgili herhangi bir meseleye kayıtsız kalacağını zihninizin ucundan bile geçirmeyin,” diye konuştu. Toplantıya katılan Kırım dernekleri adına çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Kırım Türkleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Tuncer Kalkay, Kırım Türkleri’nin can güvenliklerinin tehlikede olduğunu belirterek, Ukrayna ordusuna bağlı generallerin bile teslim olmaya başladığını anlattı. Kalkay, Türkiye’den beklentilerinin işgalin durdurulması ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğü ve siyasi egemenliğinin “barışçıl yollarla” korunması için uluslararası toplumu harekete geçirmesi olduğunu da belirtti. Serkan DemirtaşBBC Türkçe
Gündemin Kalabalığında Kaybolan 10 Konu
Hepimiz haklı olarak yolsuzluk, medyaya müdahale, Fenerbahçe'nin durumu, yeniden yargılama, seçim gündemine odaklandık. fakat bu arada ülkenin gerçek ve önemli gündemini ıskalama noktasına geldik. Bütün hayatımız tapeler, seçimler, adaylar ekseninde dönerken bakın neleri kaçırıyoruz.
Ukrayna'nın Toprak Bütünlüğü Temel Prensibimiz
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, 'Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, refahı ve istikrarı bizim için temel prensiplerdir' dedi.Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Türkiye'nin stratejik ortağı olarak gördüğü Ukrayna'nın toprak bütünlüğüne verdiği önemi vurgulayarak, 'Kırım'ın statüsünün korunması ve soydaşlarımızın oradaki asli mevcudiyetlerinin güçlendirilmesi bizim için elzemdir' dedi.Çalışma ziyareti için Ukrayna'da bulunan Davutoğlu, Devlet Başkan Vekili ve Meclis Başkanı Oleksandr Turçinov ile görüşmesinin ardından, eski Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ile Türkiye'nin Kiev Büyükelçiliği Rezidansı'nda gazetecilere açıklamada bulundu.Son günlerde Ukrayna'da meydana gelen olayların Kırım'a sirayet etmesi nedeniyle, Bulgaristan'daki ziyaretinin ardından Türkiye'ye dönmeden Ukrayna'ya geldiğini anımsatan Davutoğlu, dün Kırım'da Tatar davasının sembol ismi olan Kırımoğlu ile görüştüğünü belirtti.Bu sabah da Ukrayna Devlet Başkan Vekili Turçinov ile detaylı bir görüşme gerçekleştirdiğini kaydeden Davutoğlu, Başbakan Arseniy Yatsenyuk ve Dışişleri Bakanı Vekili Andrey Deşitsa ile de bir araya geleceğini ifade etti.Türkiye ile Ukrayna arasındaki stratejik ilişkilerUkrayna ziyaretinin temelde iki nedeni olduğuna işaret eden Davutoğlu, ilk boyutun Türkiye ile Ukrayna arasındaki stratejik ilişkiler olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:'Ukrayna, Türkiye'nin stratejik dostudur, komşusudur, ortağıdır. Son 25 yılda Türkiye ve Ukrayna arasındaki ilişkiler büyük mesafe kaydetmiştir. Özellikle son yıllarda, Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi ile de bu ilişkiler en üst düzeye çıkarılmıştır. Bu açıdan, Ukrayna'daki her gelişme bizi ilgilendirir. Karadeniz'in ekonomik ve siyasi istikrarı açısından ilgilendirir, Avrasya barışı açısından ilgilendirir ve gerek NATO gerek AB bağlamındaki gelişmeler itibariyle Rusya’yla ilişkiler bağlamında bizi ilgilendirir.'Ukrayna'nın iç barışı bizim için önemlidir'O bakımından, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü, refahı ve istikrarı bizim için temel prensiplerdir. Ukrayna'da demokratik süreçlerle kim iktidara gelirse onunla çalışmak ve onunla Ukrayna-Türkiye ilişkilerini en üst düzeye getirmeye çalışmak bizim için önemlidir. Ukrayna'nın iç barışı bizim için önemlidir.'Turçinov ile görüşmesinde de bu hususları dile getirdiğini ve Türkiye'nin siyasi, uluslararası ve ekonomik anlamda her türlü desteğe hazır olduğunu vurguladığını kaydeden Davutoğlu, Turçinov'un da Türkiye'nin dostluğuna güvendiklerini ifade ettiğini aktardı.'Gönlümüz, zihnimiz hep oradaki soydaşlarımızla beraber'Kırım'daki gelişmelere değinen Davutoğlu, 'Ziyaretimizin ikinci önemli boyutu, özellikle Kırım bağlamındaki gelişmeler çerçevesinde, Kırım'daki bu gelişmeleri tüm yetkililerle ele almak ve Kırım’daki soydaşlarımızın, Tatar Milli Meclisi etrafında 20 yılı aşkın bir süredir uzun, acılı yıllardan sonra anayurtlarına tekrar kök salmak isteyen soydaşlarımızın meselelerine yakın ilgimizi ortaya koymak ve bu çerçevede Kırım’daki gelişmelerle ilgili son hususları ele almaktı' dedi.Kırımoğlu'ndan aldığı bilgiler ışığında Ukraynalı yetkilerle görüştüğünü belirten Davutoğlu, dün de ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski ve pek çok yetkiliyle yaptığı telefon görüşmelerinde Kırım’daki gelişmelerin ele alındığını kaydetti.'Türkiye Ukrayna'nın da genel olarak yanındadır'Kırım’ın, Ukrayna'nın toprak bütünlüğü içindeki konumunun güçlendirilerek sürdürülmesi, Kırım Tatarlarının kazanılmış haklarının ve Kırım'daki mevcudiyetlerinin takviye edilmesi ve soydaşlara dönük tahrikkar gelişmelerin yaşanmaması için uluslararası toplumun gerekli duyarlılığı göstermesinin önemine işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:'Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak, bütün bir millet olarak, Sayın Kırımlıoğlu'na ve Kırım’daki tüm soydaşlarımıza şunu ifade etmek isterim ki, ne olursa olsun, Türkiye Ukrayna'nın da genel olarak yanındadır. Kırım’daki soydaşlarımızın da hakları, hukukları söz konusu olduğunda her türlü girişimi yapmak üzere, tabiri caizse seferberlik halindedir, her türlü çabanın içindedir' dedi.'Gönlümüz, zihnimiz hep oradaki soydaşlarımızla beraberdir. Kırım'ın statüsünün korunması ve soydaşlarımızın oradaki asli mevcudiyetlerinin güçlendirilmesi bizim için elzemdir” diye konuşan Davutoğlu, “Kırım Tatarları, Kırım'ın asli unsurlarıdır, o toprakların sahipleridir ve orada Ukrayna'nın eşit vatandaşları olarak barış ve huzur içinde yaşama iradesine sahiptirler' ifadesini kullandı.Türkiye’nin, Kırım Tatarlarının barış ve huzuru ile Ukrayna’nın toprak bütünlüğü içinde eşit vatandaşlar olarak bu haklardan istifade etmeleri için gereken bütün girişimleri yürütmeye devam edeceğinin altını çizen Davutoğlu, 'Bu zor günler inşallah geçer ve Kırım, Ukrayna ve Türkiye arasında hem bir dostluk köprüsü hem de soydaşlarımızın orada barış içinde yaşadığı bir refah alanı haline dönüşür” dedi.'Kırım yarımadası pratikte işgal edildi'Eski Kırım Tatar Milli Meclisi Başkanı ve milletvekili Kırımoğlu da Ukrayna'daki olayların tüm dünyanın gündeminde olduğunu belirterek, 'Kırım yarımadası pratikte işgal edildi. Hiçbir sebep olmadan, yalnız Ukrayna'nın zor durumundan faydalanıp bizim komşumuz bizim toprağımıza elini uzattı. Bu problemin barış içerisinde çözülmesini isterdik, insan kaybı olmadan. Burada elbette dünya kamuoyunun sesine çok ihtiyacımız var' diye konuştu.Türkiye'ye, Ukrayna'nın bu zor durumunda ilk yardım elini uzatan ülke olduğu için minnettar olduklarını vurgulayan Kırımoğlu, Kırım Tatarlarının, Ukrayna'nın bütünlüğüne ve insan hakları prensiplerine sahip en güçlü toplumlardan olduğunu kaydetti.Çatışma ve can kaybı istemediklerini yineleyen Kırımoğlu, 'Burada tek bir prensip olabilir; Ukrayna devletinin bütünlüğü tartışılmayacak bir prensiptir. Başka meselelerde biz masaya oturup konuşabiliriz' dedi.Kırımoğlu, 'Sayın Bakanımızın söylediği gibi, Kırım Tatar halkının, Ukrayna içerisinde, Türkiye ve Ukrayna arasında ve aslında Türk dünyası ve Slav dünyası arasında dostluk köprüsü olmasını isterdik' ifadesini kullandı.(AA)
CHP’den Davutoğlu'na İlk Soru: Çözüm Sürecini Kaç Kişi Biliyor?
“Çözüm sürecini kaç kişi biliyor? Genelkurmay Başkanı’na ne zaman bilgi vereceksiniz?” “Org. Özel’in sözünü ettiği ‘kırmızı çizgiler’ aşıldı mı?” CHP’den Başbakan Ahmet Davutoğlu’na ilk soru önergesi Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in “Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz. O çalışmanın içinde yokuz” sözüyle ilgili olarak geldi. CHP İstanbul Milletvekili Umut Oran, Başbakan Davitoğlu’na, ““Çözüm sürecini kaç kişi biliyor? Genelkurmay Başkanı’na ne zaman bilgi vereceksiniz? Org. Özel’in sözünü ettiği ‘kırmızı çizgiler’ aşıldı mı?” diye sordu. Org. Özel: Çözüm sürecini bilmiyoruz! CHP’li Umut Oran, Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle hazırladığı soru önergesinde, Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel’in 30 Ağustos Zafer Bayramı resepsiyonunda “Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz. O çalışmanın içinde yokuz. Sadece basından okuyoruz. Kırmızı çizgilerimiz aşılırsa gerekeni söyleriz... Paralel yapı için MİT’ten belge istedik gelmedi” açıklamasını yaptığını anımsattı. TBMM’nin bilmediği “çözüm”ü kaç kişi biliyor? Davutoğlu’na yönelttiği önergede Umut Oran şu sorular yanıt verilmesini istedi: Hükümetinizin yıllardır kapalı kapılar ardında ve TBMM’yi dahil etmeden, muhalefete bilgi vermeden yürüttüğü “çözüm sürecini” kaç kişi bilmektedir? Dışişleri Bakanı iken siz de bu sürece dahil miydiniz? Başbakanlık PKK’yı terör örgütü olarak görüyor mu? Başbakanlık makamı nezdinde PKK halen bir terör örgütü müdür? Genelkurmay’ın neden bilgisi yok? Başbakanlık PKK’yı bir terör örgütü olarak görüyorsa ulusal savunmanın başındaki Genelkurmay Başkanlığı’nın çözüm süreci hakkında bilgisinin bulunmaması nasıl mümkün olmaktadır? Genelkurmay hangi aşamada öğrenecek “Çözüm süreci” hakkında Genelkurmay Başkanı’nı hangi aşamada bilgilendireceksiniz? Kırmızı çizgileriniz nedir? Genelkurmay Başkanı’nın sözünü ettiği “kırmızı çizgiler” nedir, bu kırmızı çizgiler aşıldı mı? “Kırmızı Çizgiler” hakkında hangi plan ve uygulama kararları aldınız?
Yasama-Yürütme ve Yargı Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda Buluştu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yasama, yürütme ve yüksek yargı organlarının başkanlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yasama, yürütme ve yüksek yargı organlarının başkanlarıyla öğle yemeğinde bir araya geldi. Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki basına kapalı öğle yemeği yaklaşık 1,5 saat sürdü.Yemeğe TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Yargıtay Başkanı, Ali Alkan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanı sıfatıyla Adalet Bakanı, Bekir Bozdağ, Sayıştay Başkanı Recai Akyel, Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı Serdar Özgüldür, Askeri Yargıtay Başkanı Tuğamiral Ahmet Zeki Liman, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi Başkanı Tümgeneral Abdullah Arslan, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga ve Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan katıldı.
12 Yaşındaki Nihat Kazanhan Böyle Öldürüldü...
14 Ocak'ta Cizre'de başından vurularak öldürülen 12 yaşındaki Nihat Kazanhan ile ilgili soruşturma kapsamında Cizre'de bir polisin tutuklandığı bildirildi. Öte yandan Nihat'ın ölüm anına ilişkin görüntüler de ortaya çıktı.Cizre Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında, Mardin Emniyet Müdürlüğü Özel Hareket Şube Müdürlüğü'nde görevli ve olay günü geçici görevle Cizre'ye gelen ekipte yer aldığı bildirilen bir polis tutuklandı.
Davutoğlu, Kırım Sorunu İle İlgili Açıklamalarda Bulundu
Türkiye Dışişleri Bakanı, partileri bir diyalog kurmaya çağırdı Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ukrayna ve Rusya'nın Türkiye'nin iki stratejik komşusu olduğunu vurgulayarak: 'Avrasya'da doğacak yeni toprak anlaşmazlıkları, bölgesel istikrar açısından büyük bir tehdit oluşturur.' açıklamasını yaptı. Türkmenistan Dışişleri Bakanlığı'nda Bakanlar Kurulu Birinci Başkan Yardımcısı Raşid Meredov ile görüşen Davutoğlu, ortak bir basın toplantısı sırasında Ukrayna'da devam eden olaylar hakkında: 'Ukrayna'da bizi fazlasıyla endişelendiren olaylar yaşanıyor. Kırım meclisi tarafından alınan referandum kararı hakkında endişelerimiz var. Kalıcı bir barış sağlamak için en yakın zamanda bu karardan vazgeçip diplomatik girişimleri hızlandırmak gerekli.' açıklamasında bulundu. Davutoğlu, Karadeniz bölgesinde ve dünyada yeni bir çatışma bölgesi oluşmaması için olağanüstü çaba sarf ettiklerini söyledi. Türkiye için en önemli sorunun Kırım'daki kardeşlerimizin geleceği olduğunu belirtti. Çeviri : Ufuk Köse
Genelkurmay: 'Hatay'daki El Kaide Militanı Görüntüleri Montaj'
Genelkurmay Başkanlığı'nın; CNN International'da yayınlanan ve El Kaide militanlarının Hatay üzerinden Suriye'ye geçişiyle ilgili görüntülerinin yer aldığı videonun montaj olduğu tespitinde bulunduğu ortaya çıktı. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ; Suriye'ye Kaçak yoldan geçişler konusunda dünya basınında yer alan haber ve görüntülerin Genelkurmay Başkanlığı tarafından incelendiğini belirterek, videolarda çeşitli görüntülerin birleştirildiğinin görüldüğünü ve görüntülerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti. Davutoğlu, 'Sınırdan kaçak geçirildiği iddia edilen kişilerin nereden ve nasıl geçtiklerine dair herhangi bir bilgi ya da görüntü ise bulunmamaktadır' ifadesini kullandı. Milliyet gazetesinden Meriç Tafolar'ın haberine göre CHP Hatay Milletvekili Mevlüt Dudu; CNN International'ın Hatay'dan Suriye'ye El Kaide militanlarının geçişiyle ilgili görüntüleri olduğunu belirttiği bir video yayınladığını, videoda militanları taşıyan uçakların Hatay Havalimanı'na inişinden, Moritanya, Libya ve İngiltere gibi ülkelerden gelen erkeklerin Suriye sınırındaki tellerden geçişine kadar olan sürecin yer aldığını anımsatarak, konuyu TBMM gündemine taşıdı. Dudu, 'Suriye'ye kaçak yoldan geçişlerin kolaylıkla yapıldığına yönelik dünya basınında yer alan haber ve görüntülerin araştırılmasına yönelik çalışmalar yapılmış mıdır? Yapılmışsa elde edilen sonuçlar nelerdir? Yapılmadıysa, yapılmama sebepleri nelerdir?' diye sordu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, önergeyi yazılı olarak yanıtladı. Davutoğlu, şunları kaydetti: 'Suriye'de barış ve istikrarın en kısa sürede yeniden tesis edilmesi, kamu düzenimiz ve ulusal güvenliğimiz bakımından büyük önem taşımaktadır. Dolayısıyla Suriye'deki çatışma ortamının en kısa sürede barış ve istikrar odaklı bir seyir kazanması için diplomatik alandaki gayretlerimiz yoğun şekilde sürdürülmektedir. Buna paralel olarak, 911 kilometre uzunluğunda sınır hattına sahip olduğumuz Suriye ile aramızdaki sınır bölgelerinde her türlü yasadışı faaliyete karşı ilgili makamlarımızca gerekli tedbirler de en üst seviyede alınmakta, ulusal güvenliğimize ve vatandaşlarımıza zarar verebilecek her türlü gelişmeye karşı denetimler hassasiyetle yürütülmektedir. Hatay Havalimanı'na yönelik uçuş trafiğine ilişkin olarak ayrıntılı ve güncel bilgiler Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden sağlanabilmektedir. Öte yandan, soru önergesine konu olan videoda, Genelkurmay Başkanlığı'ndan alınan bilgiye göre, El Kaide ile bağlantılı olduğu ifade edilen şahısların, Hatay Havaalanı'nda uçaklardan indikten sonra, otoban benzeri bir yoldan (her iki tarafı bariyer olduğundan otoban olduğu değerlendirilmektedir) seyahat ettikleri görülmektedir. Ancak Hatay Havaalanı ile sınır arasında otoban benzeri bir yol bulunmamaktadır. Keza anılan şahısların sınır tellerinden geçirildikleri ifade edilmektedir. Ancak görüntülerde sadece sınır telleri görülmekte, geçiş ile ilgili herhangi bir görüntü bulunmamaktadır. Netice itibarıyla videonun Hatay, Gaziantep ve Cerablus bölgelerinden çeşitli görüntülerin birleştirilmesiyle hazırlandığı ve gerçekleri yansıtmadığı görülmüştür. Sınırdan kaçak geçirildiği iddia edilen kişilerin nereden ve nasıl geçtiklerine dair herhangi bir bilgi ya da görüntü ise bulunmamaktadır. Diğer taraftan bilindiği üzere Türkiye , geçmişte El Kaide terör örgütünün saldırılarına maruz kalmış bir ülkedir. Bu grubun ideolojisinden esinlenerek eylem hazırlığında olduğu tespit edilen şahıslar veya oluşumlar hakkında gerekli idari ve adli önlemler alınmakta ve şüpheli şahıslar adli mercilere sevk edilmektedir. Ülkemiz ayrıca, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde El Kaide ve El Kaide'yle iltisaklı kişi ve gruplara ilişkin tüm yükümlülüklerini hassasiyetle yerine getirmektedir ve getirmeye devam edecektir.'T24