onedio
Görüş Bildir

açlık sınırı Haberleri

açlık sınırı ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. açlık sınırı ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Asgari Ücret 2025 Zammına Ekonomistler Ne Dedi?
2024 yılında 17 bin 2 TL olan asgari ücret 2025 yılında 22 bin 104 TL’ye yükseldi. 24 Aralık Salı akşamı yapılan açıklamayla asgari ücrete yüzde 30 zam yapıldığı ifade edildi. Milyonlarca çalışan bu oran karşısında hayal kırıklığına uğradı, ekonomistler de ‘bu kadar düşük’ bir zam tahmin etmediklerini dile getirdi. Peki ekonomistler yeni asgari ücrete dair ne dedi?
Emekli Maaşı Kaç TL Olacak? Asgari Ücreti Nokta Atışı Bilen Özgür Erdursun Emekli Zammı İçin Rakam Açıkladı
Asgari ücretin 2025'te geçerli olmak üzere 22 bin 104 TL olarak açıklanmasının yankısı sürüyor. Şimdi ise gözler emekli maaşına yapılacak zamma çevrildi. Mevcutta en düşük aylık 12 bin 500 TL. Milyonlarca emekli açlık sınırı altında yaşarken asgari ücrete yapılan zam emeklileri kara kara düşündürmeye başladı. Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, asgari ücreti nokta atışı bilmişti. Şimdi ise Erdursun, Dünya gazetesinde yayımlanan köşe yazısında emekli maaşının ne kadar olacağını yazdı. Kaynak
"Bu Alkışlar Siyasetçilerin Ayağını Yerden Kesiyor"
Konuşması sık sık alkışlarla kesilince de 'Müsaade edin efendim, müsaade edin. Zaten bu alkışlar siyasetçilerin ayağını yerden kesiyor' dedi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, '17 Aralık'tan bugüne 90 gün geçti. Başbakan 'bunlar montaj, bana komplo kurdular' demekten başka bir şey demiyor. Yolsuzluk ve rüşvet doğru mu yalan mı? Neden korkuyorsun. Yoksa aklanırsın varsa yüce divana kadar gidersin. Bunun başka yolu olabilir mi? Adalete güvenmek zorundayız' dedi. Bahçeli, Sivas'ın Gemerek ilçe meydanında halka hitaben yaptığı konuşmada, Türkiye'de birçok sorunun baş gösterdiğini söyledi. 17 Aralık'ta bu sorunlara 'yolsuzluk ve rüşvet'in de eklendiğini kaydeden Bahçeli, şöyle devam etti: 'Ülke nüfusumuzun yüzde 59'u yoksulluk çizgisinin altındadır. 44 milyon vatandaşımız yoksul demektir. Bu yoksul vatandaşlarımızın 13 milyonu ise açlık sınırının altında. Açlık sınırı ülkemiz için çok düşündürücü bir vaziyettedir. Diğer bir sorun ise sosyal yaşam. Kadın cinayetleri gittikçe artıyor. Kadına şiddetten dolayı yıkılan yuvaların sayısı gittikçe artıyor. Ama Başbakan Erdoğan ne yoksullukla ne de yıkılan yuvalarla ilgileniyor. O Arap ülkeleri ile Ortadoğu ile ilgileniyor. Bir Arap barışı tutturdu gidiyor. 17 Aralık'tan bugüne 90 gün geçti. Başbakan 'bunlar montaj, bana komplo kurdular' demekten başka bir şey demiyor. Yolsuzluk ve rüşvet doğru mu yalan mı? Neden korkuyorsun. Yoksa aklanırsın varsa yüce divana kadar gidersin. Bunun başka yolu olabilir mi? Adalete güvenmek zorundayız. Bir şeyden korkunuz varsa millete söyleyin.' Bahçeli sık sık alkışlarla sözünü kesen vatandaşlara 'Müsaade edin efendim, müsaade edin. Zaten bu alkışlar siyasetçilerin ayağını yerden kesiyor' dedi. Bahçeli'nin buradaki konuşmasının ardından Kayseri'nin Akkışla ilçesinde de halka hitap etti. AA
Bahçeli: 'Fezlekelerle AKP'li Vekillerin Tavrını Göreceğiz'
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 bakan için TBMM’ye gönderilen fezlekelerin AK Partili vekiller için sınav olduğuna işaret ederek, “Milleti sevdiğini, maneviyatçı-muhafazakar olduğunu söyleyen bu vekiller acaba yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacak bunu göreceğiz. Bu fezlekelerin hem vekiller, hem de halkımız tarafından bilinmesinde fayda var” dedi. Geceyi geçirdiği Ordu’dan karayoluyla Giresun’a gelen MHP Lideri Devlet Bahçeli, Piraziz ilçesinde kalabalık bir partili topluluğunu selamladı. Ankara’da kendisini ziyarete gelirken bir süre önce trafik kazası geçiren MHP Belediye Başkan adayı Uğur Melikoğlu ile ilçe binası önünde görüşen ve geçmiş olsun dileklerini ileten Bahçeli, Giresun kent girişinde de ellerinde tüfekleriyle Giresun Karşılaması oynayan halk oyunları ekibince karşılandı. CHP'Lİ BAŞKAN DA KARŞILAMADA Giresun’un CHP’li Belediye Başkanı Kerim Aksu’nun da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi karşılayanların arasında bulunması dikkat çekti. Bahçeli, daha sonra partililer eşliğinde kentin en işlek caddesinde yürüyerek vatandaşları selamladı, bir otelde kısa bir süre dinlendi. Osmanağa Meydanı’nda toplanan yaklaşık 3 bin kişiye hitap eden Devlet Bahçeli, şunları söyledi: “Milli mücadele kahramanı Osman Ağa’nın torunları. Milli Mücadele’de 2 gönüllü alay çıkaran Aziz Giresunlular, sizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi yönden önemli sorunlarının olduğu hepimizin gerçeğidir. Türkiye’nin yakın komşularıyla olan ilişkilerinin taşıdığı dış politika sorunları ülkemizin omzunda yüktür. Türkiyemiz çok büyük iç ve dış tehdit ve tehlikelerle karşı karşıya bulunmaktadır. Böyle bir süreçte Türkiye’de 30 Mart seçimleri yapılacak. Bu seçimlere 25 siyasi parti katılıyor. Bin 394 seçim çevresinde seçimler gerçekleştirilecek. Bütün siyasi partilerimize ve değerli adaylara MHP olarak başarılar diliyorum. Demokrasimizin vazgeçilmez unsuru olarak kabul edilen ve siyasi hayatımızda güzide yeri bulunan, 45’inci yıldönümünü kutlayan, ilkeli, dürüst siyasi anlayışla, köklü ve gelenekli bir kurum olarak kabul edilen MHP, bütün seçim çevrelerinde seçimlere katılmakta, diğerleri gibi demokratik hakkını kullanmaktadır. Bu önemli bir işarettir. Özellikle bazı çevreler, iç ve dış odaklar, Türkiye’nin geleceğini kendi çıkarlarının gerisinde tutanlar, arzuladıkları siyaset mühendisliği ile birilerini bir yere getirmede kendilerini maharetli kabul edenler; son günlerde yine gündeme çıkmışlar. Televizyonların gizli odalarında ne konuşacaklarını planlayarak, mahalli idareler seçimlerinin yorumlamasını yapmaktalar. Sözde besleme yorumcularla Türkiye’nin milli iradesini Ak Parti ve CHP’nin kafesine koymak suretiyle Türkiye’nin geleceğini kendi irade ve istekleri doğrultusunda ambargo altına almak istemektedirler. Araştırmalarla önce Adalet ve Kalkınma Partisi’nden, sonra CHP’den bahisle, iki partinin varlığını ortaya koyarak yorumlar yapmaktadırlar. ‘Birkaç puanla ya AKP veya bir iki puanla CHP geçebilir’ diyerek kamuoyunu akıllarınca yönlendirmeye çalışmaktadırlar.” “KAMUOYU ARAŞTIRMASI YAPTIRMADIK” MHP’nin Türkiye genelinde hiçbir kamu araştırma kuruluşuna araştırma yaptırtmadığını da vurgulayan Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu araştırmaları yapanlar 3 bin 500 bilemediniz 4 bin denekle araştırma yaptıklarını söyleyerek, AKP ve CHP’ye belli oranları, geri kalanlara ise küçük oranlarda pay vermektedirler. Bu araştırmayı yapanlar kararsızları da AKP ve CHP’ye yazıyorlar. Kamuoyu araştırmalarındaki deneklerin toplamı bu meydanın 10’da biri etmez. Bu meydanı görmeyenler; kimi kandırıyorsunuz. Bu meydan diyor ki, ‘ne AKP ne CHP, ille de MHP.” Bahçeli, Türkiye’nin bazı sorunlarının altını çizmek istediğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “30 Mart sadece belediye başkanlığı seçimi olmayacak. 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi olacak. Halk tarafından seçilecek artık cumhurbaşkanı. Üçüncü siyasi olay da 2015 yılının en geç 12 Haziran’ına kadar genel seçimlerin yapılmasıdır. Bu üç siyasi olay Türkiye’nin kaderini değiştirecek, geleceğini yeniden belirleyecek ve siyasi yönden yeni bir iktidarın şekillenmesine de önemli bir işaret verecektir. Özellikle 30 Mart seçimlerinde bunu görmek mümkün olabilir. Önce belediye başkanlarınızı seçeceksiniz. Sayıma hile ve çalıntı oylar karıştırmamak suretiyle, bugünkü siyasi iktidarın önemli oranda oy kaybetmesi hali, 2015 yılına kadar geçecek siyasi süreçte yeni bir dönemin başlangıcının izlerini ortaya koyacaktır. O nedenle bütün siyasi partilerimiz bu seçimlere önem vermelidir. MHP bu hassasiyetle çalışıyor. Hangi partiden olursa olsun öyle bir şuura sahiptir ki bu vatan evlatları, bir an gelir ‘önce vatan sonra partim’ der. ‘Millet iradesiyle geldim’ diyerek yüzde 49’u yok farz eden, ama yüzde 51 milli iradeyi de hiç önemsemeyen, birisi derdini açıkladığı zaman ‘Al ananı git, vermeseydin oyunu’ diyen bir siyasi iktidar inşallah geldiği gibi gidecektir. Bunun başlangıcı 30 Mart’tır. 30 Mart’ta AKP, ağzına sakız ettiği milli iradeden, milleti her konuda istismar ederek bir çok oyunlara girdiği bir dönemi kapatmak için bir uyarı alacaktır. Ya bu uyarıya uyacak, kendine çeki düzen verecek, veya ‘uyarıyı dinlemiyorum, otoriterim, tek adamım, diktatörlüğü doğru yol alırım’ diyorsa, Topal Osman’ın uşakları inşallah gereğini yapacaktır.” AKP’NİN VAAD ETTİĞİ BÖYLE BİR TÜRKİYE Mİ? Ülkemizin önemli ve dar bir boğazdan geçtiğini de vurgulayan Devlet Bahçeli, şöyle konuştu: “Türkiye kara bir tünelin içine sokulmuş. Bir çıkış arıyor. 11 yıl evvel bugünkü iktidara oy veren kardeşlerim, şimdi bu çıkış yolunda sizlerle beraber olarak yeni bir arayışın içine giriyoruz. 2002 yılında önemli sıkıntılarla, ekonomik geçimsizliklerle, hayat standartlarının altında kalarak, ezilerek hayatını zorla devam ettirmek durumunda kalanlar, yeni kurulmuş siyasi partiye ‘acaba bunlar benim derdimi çözebilir mi?’ diyerek destek vermişlerdir. Aradan geçen 11 yılda bu aziz kardeşlerimiz sorunlarının çözülmediğini, hayat standartlarının yükselmediğini, gelir seviyesinin artmadığını görmüştür. Esnaf ve çiftçi de sorunlarının çözülemediği bir dönemle karşı karşıya kalmıştır. Baktılar ki gittikçe yoksullaşıyorlar. Şu anda ülkemiz 76 milyondur. Yüzde 59’u yoksulluk sınırının altındadır. Bu 44 milyon kişi demektir. 44 milyonun 13 milyonu açlık sınırının altındadır. Açlık sınırı fukaralıktır, kimsesizliktir. Başı dertten kurtarılmama halidir. Çoluğun çocuğun küçücük isteğini dahi karşılayamayan bir babanın sıkıntısıdır. Yine bugün sabah acı ve ızdırap vardı. Bir yerde 7 kişi, diğer yerde 3 kişi hayatını kaybetmiş. Asayişsizlik başını almış gidiyor. Cinayetler salgın halinde. Bunalıma düşerek cinnet getirenler, çoluğu çocuğu katlediyor. Kadına şiddet her gün gündemde. Yuvalar dağılıyor. AKP’nin vaadettiği Türkiye böyle bir Türkiye mi acaba? Bu nasıl bir rezalettir. Bunları nasıl görmemezlikten gelebilirsiniz?” 'KİME KÜRT, KİME TÜRK DİYECEĞİZ' Bahçeli, çözüm sürecine de eleştiriler yönelterek şöyle konuştu: “Oslo’dan başlayan, İmralı ziyareti alışkanlık haline gelen, Kandil’in tercihine bırakılan müzakere süreci var. 30 Mart’tan sonra PKK’nın uzantısı olan sözde siyasi kuruluş 2014’ün Türkiye’nin özerklik yılı olacağını işaret ediyor. Suriye’ye baktığınız zaman göreceksiniz. Suriye’nin iç çatışmaya girdiği süreçte PKK’nın uzantısı olan PYD; Batı Kürdistan Özerk yönetimini oluşturmuştur. Başbakan’ın Barzani ile Diyarbakır’da buluşması, hiç duymadığımız, ne idüğü belirsiz sanatçıyı getirip beraber yaptıkları gövde gösterisinde Kuzey Kürdistan’dan söz edilmiştir. Birileri de bundan cesaretlenerek ‘30 Mart’tan sonra özerkliğimizi ilan edeceğiz’ demektedir. Onun öncesinde TBMM’de yolsuzluk ve rüşvetin ayyuka çıktığı dönemde, bir gece yarısı 4'üncü demokratikleşme paketini çıkarmak suretiyle demokrasi ve insan hakları adına Türkiye’nin bölünmesine yüksek katkı sağlayan bir ihanet yolu başlatılmıştır. Bu ülkede her şeyden önce vatansever olanlar, ülkenin huzur ve barış içinde olmasını isteyenler, milli devlet, üniter yapıdan taviz vermeyenler, bir konuyu net olarak ayırmalıdırlar. Türkiye’de dört bir tarafta yaşayan kardeşlerimiz bin yıllık komşuluğumuzun ve kardeşliğimizin eseridir. Bunlar aziz milletimizin güzide evlatları olarak kabul edilir. Kız alıp vermişler, 4 milyon 200 bine yakın yuva kurmuşlar. 4- 5 çocukları olmuş. Bunları kim nasıl ayırt edecek? Kime Kürt kime Türk diyeceğiz. Bölücü terör başka bir olaydır. Sözde Kürt sorunu adı altında yeni bir siyasal hareketi başlatmak başka bir şeydir. İkincisi milleti bölmektir. Birincisi ise kökü kazınacak ihanet örgütü olarak görülmelidir.” 'AKP’Lİ VEKİLLERİN TAVRINI GÖRECEĞİZ' Devlet Bahçeli, “Şimdi AİHM de bu sürecin başka halkası olarak bir karar alıyor. Ama hükümet bu karara karşı bir yorum yapmıyor. Neden? Çünkü Allah bu iktidarın başına öyle bir bela verdi ki, tam 93 günden beri bu bela ile uğraşıyor. Nedir bu bela? 17 Aralık günü yolsuzluk ve rüşvet sorgulamasıyla AKP’nin ayağı, kolu, başı birbirine karışmış vaziyette. Bu konu gittikçe yaygınlaşıyor. Bugün TBMM’de AKP’ye gönül vererek desteklediğiniz milletvekilleri, 17 Aralık kara gününün, büyük rezaletin karşılığında haysiyetli bir davranışla fezlekeleri hiç tartışmadan bütün millete açıklayarak Yüce Divan’a gönderme açısından önemli bir kararı almalıdırlar. AKP’nin vekilleri, milletin huzuruna çıkıp neyi anlatmışsa, meclisteki davranışlarıyla arasındaki açıyı göreceğiz. Milleti sevdiğini, maneviyatçı - muhafazakar olduğunu söyleyen bu vekiller acaba yolsuzluk ve hırsızlık için hangi tavrı ortaya koyacak, bunu göreceğiz. Bu fezlekelerin hem vekiller hem de halkımız tarafından bilinmesinde fayda vardır. Çünkü bu fezlekeleri hazırlayanlar cumhuriyetin savcılarıdır. Delilleri toplayan cumhuriyetin, devletin kolluk kuvvetleridir. İktidarın polisi olarak algılanamaz, yorumlanamaz, kullanılamazlar. Güneydoğu’da PKK’nın kontrolü altına girmiş il ve ilçelerde, devletin varlığını korumakla görevli olan bu değerli vatan evlatları, İstanbul’a geldiklerinde hırsızların, vurguncuların hamisi ve koruyanı olamaz. 8 bin polis kardeşimizi 40 gün içinde darmadağın eden, savcıları kıyan, HSYK’nın yeniden oluşmasına zemin hazırlayan, korsan ve torbalı yasalarla Türkiye’yi kendine hizmet ettiren anlayışı iyi değerlendirmek gerekir. Artık yeter demek gerekmektedir” dedi. 'TEK DOĞRU KENDİSİ' Başbakan Erdoğan’a sert eleştiriler yönelten Devlet Bahçeli, sözlerini şöyle tamamladı: “Başbakan şaşırmış, gittikçe çılgınlaşmış halde. Nerede ne konuştuğu ne anlaşılıyor, ne biliniyor. Neye inanmış olduğu da belirsiz. Herkese hain ve alçak diyor. Tek doğru kendisi, bütün vatandaşlar ve siyasi partiler ona göre işbirlikçi ve yanlış adamlar. Böyle saçmalık olabilir mi? Millet bu duruma daha fazla tahammül edebilir mi? Recep Tayyip Erdoğan, sonun geliyor, siyasi ömrün tükeniyor. Millet sana ‘seni sevdik ama artık senden soğuduk. İstenmeyen adam ilan ediyoruz' diyor. Bunun yolu demokrasi içinde olacak. Seni milli irade getirmişse, seni istenmeyen adam ilan edip iktidardan kovacak olan da milli iradedir. Bu seçimler iktidarın değişmesinin işaretini verir.” Konuşmasının sonunda Giresun Belediye Başkan adayı Orhan Erzurum ile halkı selamlayan Bahçeli’nin konuşma yaptığı Osmanağa Meydanı’nı dolduran partililerin elindeki, “Ula uşaklar,. Habu Teyyo da hırsız çıkti daa”, “Her yer boş bakan, bu ne güzel Başbakan”, “Kanunsuz devlet, dinsiz millet, MHP’siz hükümet olmaz”, “Sen yürü Türkmen Bey’i arkandayız, oynanan oyunun farkındayız” ve “Hırsız var” pankartları dikkat çekti. Bahçeli, konuşmasının ardından Gümüşhane’ye hareket etti. Korkusuz Medya
Açlık Sınırı 1.121, Yoksulluk Sınırı 3.333 Liraya Yükseldi
Memur-Sen’in araştırmasına göre Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.121 TL, yoksulluk sınırı 3.333 TL olarak belirlendi. Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen) tarafından her ay düzenli olarak yaptırılan açlık-yoksulluk araştırmasında, Türkiye'deki 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 1.121 TL, yoksulluk sınırı ise 3.333 TL olarak belirlendi. Isınma fiyatlarında düşüş yaşanırken; ulaşım, haberleşme, giyim, temizlik, eğitim-kültür, sağlık, barınma, çevre ve su fiyatlarında artış oldu. Giyim fiyatı arttı Mart ayında Şubat ayına göre giyim fiyatlarında ise ortalama yüzde 0,84’lük bir artış tespit edildi. Giyim fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 8,63 artışla iç çamaşırı (kadın) olurken, kışlık kıyafetlerde düşüş yaşandı. Isınma fiyatlarında ortalama yüzde 0,36’lık bir azalış tespit edildi. Isınma fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişim yüzde 1,37 azalışla tüp ücreti oldu. Araştırmaya göre kömür fiyatında ise yüzde 0,17’lik düşüş gözlendi. Sağlık ücreti yüzde 1,20 arttı Mart ayında Şubat ayına göre aydınlanma fiyatında bir değişim olmazken barınma ücretlerinde ortalama 0.34’lük bir artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre sağlık fiyatlarında ortalama değişim yüzde 1,20’lik bir artış olarak gözlenirken, ulaşım fiyatlarında yüzde 0.01’lik bir artış oldu. Mart ayında Şubat ayına göre haberleşme fiyatlarında ise ortalama değişim yüzde 0,85’lik bir artış olarak yansıdı. Temizlik fiyatlarında yüzde 0,63’lük bir artış gözlendi. Eğitim-kültür fiyatlarında da yüzde 0,55’lik bir artış oldu. Eğitim-kültür fiyatlarında Şubat ayına göre en göze çarpan değişimin yüzde 5,06 artışla yurtdışı kültür amaçlı turlarda gözlendi. Çevre ve su fiyatlarında yüzde 1,20’lik bir artış yaşandı. Kaynak: Memur-Sen
Yoksulluk Sınırı 3 Bin 801 Liraya Dayandı
Nisan ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 167, yoksulluk sınırı ise 3 bin 801 lira olarak hesaplandı. Türk-İş, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptırdığı 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasının nisan ayı sonuçlarını açıkladı. AÇLIK SINIRI Araştırmanın sonuçlarına göre, yerel seçimlerin ardından mutfak harcamalarını temel oluşturan birçok gıda fiyatı artış gösterdi. Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 167 lira 17 kuruş olarak belirlendi. YOKSULLUK SINIRI Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3 bin 801 lira 85 kuruş oldu. BEKAR İŞÇİNİN YAŞAMA MALİYETİ Bekar bir işçinin yaşama maliyeti (yoksulluk sınırı) bin 387 lira oldu. Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 1,58 oranında arttı. Yılın ilk dört ayı itibariyle artış oranı yüzde 7,91 oldu. Gıda enflasyonunda on iki ay itibariyle artış oranı yüzde 15,29 oranında, geçen yılın aynı aynına göre iki katı oranında gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,72 olarak hesaplandı. Gıda enflasyonunda iki ay itibariyle artış oranı yüzde 15,29 oranında, geçen yılın aynı ayına göre iki katı oranında gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 10,72 olarak hesaplandı. Gıda harcaması çalışmasına temel alınan beslenme kalıbında yer alan ürünlerin fiyatlarında nisan ayı itibariyle, süt, yoğurt, peynir grubunda; süt fiyatı değişmedi. Yoğurt fiyatında ise az da olsa fiyat artışı oldu. Peynirde geçen ay artış yönünde eğilim gösteren fiyatların, bazı marketler tarafından yürütülen kampanyaların da etkisiyle, bazı markalardaki indirim nedeniyle ortalamada biraz geriledi. ETE ZAM MUTFAĞI OLUMSUZ ETKİLEDİ Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta özellikle kuşbaşı et fiyatındaki artış mutfak harcamasını olumsuz etkiledi. Kıyma et fiyatı ise bazı marketlerde artış olmasına rağmen ortalamada değişmedi. Geçen ay kilogram fiyatı 58,90 lira olan ve fakat hesaplamada dikkate alınmadığı vurgulanan bonfilenin fiyatı bu ay 60,90 liraya yükseldi. Mevsimi bitmekte olan balık fiyatı yükselirken tavuk fiyatı aynı kaldı ancak gelecek ay tavukta fiyat artışı bekleniyor. Yumurtanın tanesi ise 1 kuruş ucuzladı. Sakatat ürünlerinin fiyatı yine değişmedi. Bakliyat fiyatları ise aynı kaldı. Yaş sebze-meyve fiyatı mutfak harcamasını olumsuz etkiledi. Mevsim değişikliğine bağlı olarak bazı sebze-meyveler pazarda azalırken mevsim ürünleri fiyatı daha da yükselmiş olarak yerini aldı. Ortalama sebze fiyatı bu ay kilogramda 7 kuruş artışla 3,16 lira oldu. Meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay daha da yükselerek 3,44 lira olarak hesaplandı. Ekmek, pirinç, un, makarna, irmik gibi ürünlerin bulunduğu grupta; gıda harcamasında önemli ağırlığı olan ekmek fiyatı değişmedi. Aynı şekilde bu grupta yer alan ürünlerin fiyatı genelde aynı kaldı. sondakika.com
Yoksulluk Sınırı 3 bin 770 lira...
Türk-İş'in araştırmasına göre, mayıs ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 157 lira, yoksulluk sınırı 3 bin 770 lira oldu.Türk-İş, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptırdığı 'açlık ve yoksulluk sınırı' araştırmasının 2014 Mayıs ayı sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 157 lira 55 kuruş, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3 bin 770 lira 52 kuruş oldu. Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,82 oranında geriledi. Gıda enflasyonunda 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 16,30 oranında gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 11,45 olarak hesaplandı. Araştırmaya göre; süt, yoğurt, peynir grubunda; bu ay önemli bir fiyat değişikliği görülmedi. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta; balık mevsiminin sona ermesiyle birlikte, çeşit azalırken, fiyatlarda da artış dikkati çekti. Et ve tavuk ile sakatat ürünlerinin fiyatı aynı kaldı. Yaş sebze-meyve fiyatı mevsim şartları nedeniyle biraz geriledi ve çeşidi arttı, bu durum mutfak harcamasına olumlu yansıdı. Özellikle patates fiyatındaki gerilemenin etkisi fazla oldu. Ortalama sebze kilogram fiyatı bu ay 3,14 lira olarak hesaplanırken, meyve ortalama kilogram fiyatı (erik, kayısı, şeftali gibi meyvelerin pazar tezgahlarında daha fazla görünmesiyle birlikte) biraz yükselerek 3,68 lira oldu.CNN Türk
Asgari Ücrete Temmuz Zammı, Haziran'da Eridi...
Milyonlarca asgari ücretli emekçi temmuz ayında kendilerine yapılacak olan 45 TL’lik zammı bekliyor. Ancak onlar bu zammı beklerken daha haziran ayında 30 temel gıda maddesine toplam 43 TL zam geldi. Daha 45 TL’lik maaş artışı eline geçmeden 43 TL’si giden asgari ücretliye 2 TL kalacak. Bu parayı da Ankara’da 25 kuruş, İstanbul’da 20 kuruşluk ulaşım zammı çoktan götürdü. ZAM BUHAR OLUYOR! Ulaşım zamları, 20 iş günü üzerinden hesaplandığında toplam Ankara’da 10 TL, İstanbul’da ise 8 TL asgari ücretlinin ulaşım masraflarına artış getiriyor. Asgari ücretlinin kendine yapılan 45 TL’lik zamdan 30 kalem gıda maddesine gelen 43 TL’lik zam çıkıldığında kalan 2 TL’de ulaşıma gittiği gibi Ankara 8 TL, İstanbul’da 6 TL’lik aylık gelirinden oldu. Mayıs ayında Türk- İş’in yayımladığı araştırmaya göre asgari ücretle geçinen 4 kişilik bir ailenin sağlık beslenebilmesi için 1157 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların da hesaba girdiğinde 3 bin 770 TL gerekiyordu. Belediye ve Özel İdare Çalışanları Birliği Sendikasının (Bem-Bir-Sen) TÜİK’in resmi verilerini baz alarak yaptığı araştırma çalışmasında ise şubat ayında açlık sınırı 1165 TL, yoksulluk sınırı ise 3 bin 2 TL’ydi. ELİNDEKİ GELİRDEN DE OLACAK Geçtiğimiz aylarda yapılan araştırmalar baz alındığında zaten açlık sınırı altında yaşayan 4 kişilik asgari ücretli ailenin, temmuzda 45 TL’lik maaş artışıyla 931 TL aylık geliri olacak ve açlık sınırı altında yaşamaya devam edecek. Ayrıca 30 temel gıda maddesine gelen 43 TL’lik fiyat artışı ve ulaşıma gelen zamlar da eklendiğinde ise asgari ücretli aile açlık sınırında altındaki yaşamı daha da kararacak. Temmuzdaki 45 TL’lik artışını gıda ve ulaşım zamlarına kaptırdığı gibi elindeki gelirin bir kısmını da zamlara vermek zorunda kalan aile, artmaya devam eden ve edeceği ön görülen petrol fiyat artışıyla, elektrik, doğal gaz vb. faturalara yansıyacak zamlarla da karşılaşacak. ZAMLAR HEP EMEKÇİ SOFRASINDAKİ ÜRÜNLERE HAZİRAN ayında 30 temel gıda maddesinden bazılarına yapılan zamlar ise şöyle: Kuru fasulye 6.10 TL’den 12.3 TL’ye, mercimek 3.28 TL’den 5.71 TL’ye, pirinç 4.57 TL’den 5.74 TL’ye, nohut 6.05 TL’den 6.25 TL’ye, beyazpeynir 14.99 TL’den 18.51 TL’ye, yoğurt 3.56 TL’den 4.50 TL’ye, yumurta 26 kuruştan 33 kuruşa, zeytin 12.56 TL’den 14.36 TL’ya, kuru soğan 1.15 TL’den 1.29 TL’ye, patates 1.63 TL’den 1.99 TL’ye, makarna 2.27 TL’ den 2.70 TL’ye, bulgur 2.30 TL’den 3.10 TL’ye, kabak 1.72 TL’den 2.79 TL’ye, çay 14 TL’den 16.5 TL’ye ve kırmızı et 24.2 TL’den 27.1 TL’ye yükseldi. Tamer Arda Erşin | Evrensel
Yoksulluk Sınırı 3 Bin 772 Lira
Türk-İş'in araştırmasına göre, haziran ayında dört kişilik bir ailenin açlık sınırı bin 158 lira, yoksulluk sınırı 3 bin 772 lira oldu. Türk-İş, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla her ay yaptırdığı ''açlık ve yoksulluk sınırı'' araştırmasının 2014 Haziran ayı sonuçlarını açıkladı. Araştırmanın sonuçlarına göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) bin 158 lira 9 kuruş, gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı (yoksulluk sınırı) ise 3 bin 772 lira 27 kuruş oldu. Gıda enflasyonu yüzde 13 Ankara'da yaşayan dört kişilik bir ailenin gıda için yapması gereken asgari harcama tutarı bir önceki aya göre yüzde 0,05 oranında artış gösterdi. Gıda enflasyonunda 12 ay itibarıyla artış oranı yüzde 13,35 oranında gerçekleşti. Yıllık ortalama artış oranı ise yüzde 11,69 olarak hesaplandı. Sebze fiyatı geriledi Araştırmaya göre süt, yoğurt, peynir grubunda bu ay önemli bir fiyat değişikliği görülmedi. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat gibi ürünlerin bulunduğu grupta, ramazan ayı öncesi et fiyatındaki artış aile bütçesini olumsuz etkiledi. Et ve tavuk ile sakatat ürünlerinin fiyatı aynı kaldı. Bu ay özellikle sebze fiyatındaki gerileme mutfak harcamasını olumlu etkiledi. Geçtiğimiz ay 3 lira 14 kuruş olan ortalama sebze fiyatı bu ay 2 lira 78 lira olarak hesaplandı. Meyve fiyatı ise fazla değişmedi ve bu ay ortalama kilogram fiyatı 3 lira 67 lira oldu. Kaynak: Anadolu Ajansı
Yoksulluk Sınırı: 3.835 TL
Türk-İş'in her ay düzenli olarak yayınladığı açlık ve yoksulluk sınırı araştırmasına göre, dört kişilik bir aile için açlık sınırı bin 177, yoksulluk sınırı ise 3 bin 835 TL olarak hesaplandı. Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş) Temmuz ayı 'Açlık ve Yoksulluk Sınırı' araştırması verilerini açıkladı. Gıda harcama tutarının bir önceki aya göre yüzde 1,6 arttığı belirtilen verilere göre, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı ve dengeli beslenebilmesi için 'açlık sınırı' bir önceki aya göre 19 TL artarak bin 177 TL'ye yükseldi. Yine 4 kişilik bir ailenin ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyatlarını karşılaması için hesaplanan 'yoksulluk sınırı' ise 3 bin 835 TL oldu. Bir önceki ay 'yoksulluk sınırı' ise 3 bin 772 TL olarak gösterilmişti. 2013 yılının Temmuz ayında da, 'açlık sınırı' bin 11 TL, 'yoksulluk sınırı' ise 3 bin 295 TL olarak açıklanmıştı. Verilerde tek kişi için Temmuz ayında göre hesaplanan yaşam maliyeti bin 400 lira 72 kuruş olarak gösterilirken, net 891 liralık asgari ücret ile aradaki fark 510 liraya yükselmiş oldu. TEMMUZ AYININ 'ŞAMPİYONU' LİMON! Et fiyatlarındaki artışın aile bütçesine, ramazan ayındaki artışlarla beraber ek yük getirdiğine dikkat çekilen verilerde, sebze ve meyvelerdeki ürün miktarındaki yetersizliğinin ürün miktarını yükselttiği belirtildi. Verilere göre, Temmuz ayı itibariyle sebze-meyve ortalama kilogram fiyatı 3,44 lira olarak hesaplanırken, geçtiğimiz ay ise bu rakam 3,17 TL'ydi. Sebze-meyve grubunda en çok dikkat çeken artış ise limonda yaşandı. Limonun kilogram fiyatı geçtiğimiz ay 3-4 TL iken, Temmuz ayında 6-7 TL olarak belirlendi.  Evrensel