onedio
Görüş Bildir

1 Mayıs Haberleri

1 Mayıs ile ilgili tüm haberler, içerikler, galeriler, testler ve videolar Onedio’da. 1 Mayıs ile ilgili son dakika haberleri ve gelişmelerini, yeni içerikleri de bu sayfa üzerinden takip edebilirsiniz.

trend-arrow

Popüler İçerikler

Pentagon UFO Raporunu Sundu: Bir Senede Tanımlanamayan 365 Anormal Olay Meydana Geldi
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (DNI) ile birlikte UFO raporunu kongreye sundu. Rapora göre 1 Mayıs 2023-1 Haziran 2024 arası 485 olay meydana geldi. Bu olayların 118’i çözüldü ancak 367’si tanımlanamayan anormal olay olarak kaldı. 'Tanımlanamayan Anormal Fenomenler (UAP)' sayısı ise son üç senede 1600’ün üzerine çıktı. Kaynak
A'dan Z'ye Biber Gazı
Biber gazı, Biber spreyi veya OC gazı, OC spreyi (OC='Oleoresin Capsicum'), gözlerde kontrolsüz gözyaşı akmasına sebep olan, acı ve hatta geçici körlük nedeniyle gözleri tahriş edebilen kimyasal bileşikler de içerebilen bir göz yaşartıcı gazdır. Fotoğraf: Brezilya Polisi
Feminist Gece Yürüyüşü'ne İlişkin 3 Açıklama
Dün geceki Feminist Gece Yürüyüşü'nün ardından, yürüyüşe başka bir karma (kadın-erkek karma grup) siyasetin dahil olması üzerine İstanbul Feminist Kolektif ve İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği açıklama yaptı. Bu açıklamaların ardından Kaldıraç'ta yazılı bir basın açıklaması yaptı. İstanbul Feminist Kolektif'in açıklaması şöyle: 'Feministler olarak 12 yıldır 8 Mart’ta patriyarkaya, erkek şiddetine, cinsiyetçiliğe, heteroseksizme, kapitalizme, militarizme ve savaşa karşı kadınlar ve translar olarak Taksim’de feminist gece yürüyüşünü düzenliyoruz. Aylar önce feministler olarak çağrısını yaptığımız ve örgütlenmesi için çalıştığımız yürüyüşümüze bu yıl da binlerce kadın katıldı. Galatasaray’da başlattığımız yürüyüşümüz büyük bir coşkuyla devam etti. 'AKP hükümeti geçen 1 Mayıs’tan bu yana Taksim’de yapılan eylemlere polis şiddetiyle müdahalede bulunuyor. Gezi direniş günlerinden beri toplumsal muhalefetin Taksim’deki eylemlerine gazla, suyla, copla saldırmaya devam ediyor. Bugün de Fransız konsolosluğu önünde Taksim’e girişi kestiklerini gördük. 'Feministler olarak polis barikatının önüne geldiğimizde biz gelene kadar eylemsiz biçimde barikat önünde duran kadınlı erkekli sosyalist gruplar (Kaldıraç, Mücadele birliği, Partizan, EKA) öncesinde yaptığımız uyarılara rağmen bize alanı açmadılar. Bu durum kimi sosyalist grupların bir politik hareket olarak feminizmin mücadelesini ve örgütlenmesini meşru görmeyen yaklaşımlarının en açık ifadesidir. 'Bu grupların eylemsiz olarak polis barikatı önünde beklerken, feminist kortejin gelmesiyle polise karşı eyleme geçmelerini siyasi etiğe uygun bulmadığımız gibi toplumsal hareketin devlet karşında dayanışmacı bir tutum sergilemesi fikrinden de tümüyle uzak buluyoruz. En kötüsü de bu grupların eylemimizi engellememeleri yönünde yaptığımız uyarılara hakaret ve fiziksel şiddet uygulayarak yanıt vermeleri oldu. Kaldıraç grubunun bayraklarının inmesini isteyen kadınlar ve LGBT bireylere, Kaldıraç grubundan erkekler fiziksel şiddet ile karşılık verdiler. 8 Mart’ta erkek devlet şiddetine karşı yürürken kimi sosyalist erkeklerin şiddetiyle karşılaşmamız tarihe bir kayıt olarak geçti. 'Daha kötüsü eylemimize müdahale eden bu grupların bizim eylem komitesi olarak bu durum nedeniyle eylemi sonlandırmak zorunda kalışımızın ardından bayraklarını toplayarak ve sessizce geri çekilmeleri oldu. '8 Mart’ta bile alanları kadınlara bırakmayan, feminizmi meşru bir politik hareket olarak görmeyen, hiçbiri siyasi etiğe girmeyen tutum ve davranışlar sergileyen bu grupları kınıyoruz. Bu vesileyle erkek egemenliğine karşı haklı mücadelemizi her yerde sürdüreceğimizi bir kez duyuruyoruz.' İstanbul LGBTT Dayanışma Derneği'nin açıklamasında şu ifadeler yer aldı: 'Bu yıl yürüyüşe katılan bir trans kadına fiziksel şiddet uygulandı, bir erkek tarafından tekme atıldı. '2014, 8 Mart'ta bir trans kadına, bir sol örgütün mensubu erkek tarafından atılan tekmenin tesadüf olmadığını biliyoruz. 'Bu tekmeyi atan bireyin örgütlü olduğu sol örgüt 'görünmeyen' savunmasında, yani özellikle sosyal medyada 'tekme atılan şahsın' bir kadın değil 'LGBT bireyi' olduğunu vurguluyor. Buradan da anlaşıldığı gibi, o tekmenin dinamiklerinde 'transfobi' vardır. Bu feminizme ve kadın dayanışmasına karşı olan faşist bir örgütlenmenin trans-trans olmayan ayırmadan tüm kadınlara attığı 'tekme'lerden farklıdır. 'Bu tekmeyi her sol örgütlenme kendi özelinde sorgulamalıdır. Kadına karşı şiddet genelinde, transfobik şiddet özelinde bu tekmenin öz eleştirisi kendine transfobi karşıtıyım diyen herkesçe verilmelidir. Bu yüzden bu tekme transfobiktir. Nokta!' Derneğin açıklamasının tümünü buradan okuyabilirsiniz. İFK’nın açıklamasının üzerine Kaldıraç’tan da bir açıklama geldi. Kaldıraç, feministlerin “başka kadınlar dışarı, provokatörler” kendilerine saldırdığını iddia etti. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “8 Mart 19.30’da Kaldıraç ve AKA-DER olarak İstiklal Caddesi’nden başlayarak gerçekleştirdiğimiz eylemimiz Taksim Meydanı girişindeki polis barikatının önünde devam etti. 19.00’da EKA’nın (Emekçi Kadınların) başlattığı eylem ile yürüyüşümüz polis barikatı önünde birleşti. Galatasaray’dan başlayan İFK’nın gece yürüyüşü ile de eylemlerimiz çakıştı. 'Kaldıraç, AKA-DER ve EKA’dan kadınlar polis barikatının önünde eylemlerini sürdürürken İFK’nın temsilcisi olduğunu söyleyen bir arkadaş, Taksim’de kendi eylemlerini örgütleme tasarrufu olan kurumlarımızı, önce ‘gece yürüyüşünü sabote etmekle’ suçlamış, ardından üç eylemin kitlesi birleşip polis barikatına müdahale başlatılmış, aynı kadın arkadaş devrimci kurumların flamalarını indirtmeye yönelmiştir. Üç eylem fiili olarak birleştiği andan itibaren Kaldıraç, AKA-DER ve EKA’dan kadınlar ön safta polise müdahale etmiştir. “Eylemin bitimine yakın ise İFK'nın gece yürüyüşünün eylem komitesi tarafından eylemin katılımcılarına ‘Kaldıraç’ın eylemi provoke ve sabote ettiği’ açıklanmıştır. Polis barikatının önünde ‘polis dışarı’ sloganı atmak yerine ‘Kaldıraç dışarı’ sloganı attıranlar, eylemde kadına yönelik şiddet uyguladığımız yalanlarıyla açıklama yapanlar, bizce ne mücadele arkadaşlığından, ne de asıl hedefe konulması ve mücadele edilmesi gereken güçten haberdardırlar.” Bianet
16. Siemens Opera Yarışması'na Başvurular Başladı
Türkiye’nin opera alanındaki ilk ve tek geleneksel etkinliği olan Siemens Opera Yarışması’na başvurular başladı. Profesyonel opera sanatçısı olsun olmasın, kendine güvenen her opera severin katılabileceği yarışmanın başvuruları 25 Nisan’a kadar devam edecek. Yarışmaya Siemens’in internet sayfası www.siemens.com.tr/opera üzerinden kayıt yapılabiliyor. Başvuruların ardından yarışmanın ön elemeleri 29 Nisan’da, yarı finali 30 Nisan’da, finali ise 1 Mayıs’ta gerçekleştirilecek. Yarışma kapsamında dereceye girenler ise 2 Mayıs Cuma günü düzenlenecek olan törende açıklanacak. BİRİNCİYE OPERA EĞİTİM BURSU Siemens Opera Yarışması’nda dereceye girenler, başarıları ile dünya sahnelerinde yer alma fırsatı yakalayacak olmanın yanında, çeşitli ödüller de kazanacak. Yarışmanın birincisi Almanya’daki Karlsruhe Operası’nda bir yıllık burs ve Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da 4 aylık Almanca bursunun sahibi olacak. Yarışmanın ikincisi Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi’nde bir yıllık burs ve Goethe Institut Inter Nationes İstanbul’da 2 aylık Almanca bursu kazanırken, yarışmanın üçüncüsü ise Avusturya Salzburg Mozarteum Müzik Akademisi'nde 6 haftalık yaz bursuna katılma fırsatını elde edecek. OPERANIN ÖNEMLİ İSİMLERİ JÜRİ KOLTUĞUNDA 16- Siemens Opera Yarışması’nın jürisinde; Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Baş Rejisörü Yekta Kara, Salzburg Devlet Tiyatrosu Sanat Direktörü Carl Philip von Maldeghem, Nürnberg Operası Genel Müdürü Peter Theiler ve Karlsruhe Operası Genel Müdürü Peter Spuhler yer alıyor.
TEOG Maratonu Başladı
Yaklaşık 1 milyon 280 bin 8. sınıf öğrencisi Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ikinci dönem ortak sınavlarının ilk oturumuna girdi. Ortaokul 8. sınıf öğrencileri, Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) kapsamında ikinci dönem ortak sınavlarının ilk oturumuna girdi. Öğrenciler bugün Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlâk bilgisi derslerinden testleri yanıtladı.Ortak sınavlar Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20'de başladı ve aynı anda yapıldı. Her ders için çoktan seçmeli 20 soru soruldu ve her teste 40'ar dakika süre tanındı. Üç test arasında da 30'ar dakika dinlenme süresi verildi. Değerlendirmede yanlış cevap sayısı, doğru cevap sayısını etkilemeyecek.
Ayrton Senna Doodle Oldu
Ünlü Fransız F1 pilotu Ayrton Senna Google tarafından unutulmadı ve anasayfasında doodle oldu. Ayrton Senna da Silva , 54. doğum günü nedeniyle Google tarafından sayfalarında doodle yapılarak anıldı. 21 Mart 1960 yılında Sao Paulo'da dünyaya gelen Formula 1'in unutulmaz pilotlarından biri olan Ayrton Senna unutulmadı Google tarafından unutlamadı. AYRTON SENNA DA SİLVA KİMDİR? Ayrton Senna da Silva (21 Mart 1960, Sao Paulo - 1 Mayıs 1994, Bologna), Brezilyalı araba yarışçısı. Formula 1 Dünya Birinciliğini 3 kez kazanmıştır. Birçok otorite tarafından Michael Schumacher ile birlikte gelmiş geçmiş en iyi F1 pilotu olarak kabul edilir. Aynı zamanda yağmurlu havalardaki başarısıyla da Rainman yani yağmur adam lakabıyla bilinmektedir. PİSTTE SON BULAN BİR HAYAT Otoriteler tarafından, Micheal Schumacher ile birlikte en iyi yarışçı olarak kabul edilir. Ayrıca birçok sürücünün korkulu rüyası olan yağışlı havalarda, pistlerdeki başarısıyla yağmur adam lakabını almıştır. Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Senna, henüz dört yaşındayken karting aracı sürmeye başlamış ve 13 yaşında ilk karting yarışına katılmıştır.Babasının Senna 'nın iyi bir yarışçı olmasında en büyük katkısı, Sao Paulo'nun yıldız yarışçısı Emerson Fittipaldi'nin, motor bakımcısı olan Tche'yi oğlunu yetiştirmesi için tutmasıdır. Emerson Fittipaldi Formula 1 'de ilk birincilik kazanan Brezilyalı pilottur ve karting döneminde kendisini Tche yetiştirmiştir. Sao Paulo Interlagos'da katıldığı ilk yarışı kazanan Senna bu başarıyla yarış kariyerine başlamış olur. Bu başarının ardından hayatının önemli zamanlarını Tche'nin yanında geçiren Senna ileride döneminin en teknik sürücüsü olmasını sağlayacak temel bilgileri edinmiştir. İlk katıldığı yarışı kazanmasından yalnızca iki hafta sonra Sao Paulo kış yarışlarında yıldızlar sınıfında birinci olan Senna, yaz döneminde de 'Yıldızlar Birinciliği'ni tümüyle kazanmıştır. Bir sonraki yıl Brezilya karting birinciliğini, sonra da 1976'da Sao Paulo Büyükler Birinciliğini ve yeni 100cc'lik kartıyla büyük üç saatlik yarışı kazanan Senna, bu dönemde sonradan ünlü olacak sarı kaskıyla ilk kez yarışmıştır. 17 yaşındayken Güney Amerika Karting Birinciliğini kazanan Senna, daha sonra Dünya Birinciliğinde de birkaç kez ikincilik kazanmıştır. 1984 yılında Formula 1'e ilk adımını Toleman takımıyla atan Senna, aynı zamanda efsane olacağı bir dünyanın kapısınıda aralamış olur. Toleman-Hart F1 takımıyla ilk kez F1 ile tanışan Senna, özellikle yağmurlu bir ortamda yarışılan Monako Büyük Ödül (Grand Prix) yarışı ile izleyenleri kendisine hayran bırakmıştır. 1985'de Lotus takımına katılan Senna, Portekiz'deki Estoril'de ilk Grand Prix yarışını kazanmıştır. Senna, 1988 yılında Alain Frost'un takım arkadaşı olarak McLaren F1 takımına katılır. Bu aynı zamanda da, iki ünlü yarışçı arasındaki unutulmaz çekişmeli yarışların başlangıcı olacaktır. Senna, yarış yolunda acımasızlığı, kararlılığı, ölçülülüğü ve disiplini ile konusunda uzmanlaşmış, daha önce hiç kimsenin başaramadıklarını (65 Formula 1 yarışına birinci sırada başlamak gibi) başarmıştır. Özellikle yağmur altında yapılan yarışlarda hiç kimse eline su dökememiştir. Senna Monako'daki yarışı kimsenin başaramadığı bir biçimde 6 kez kazanmıştır. Williams takımı 1993 sezonunda araçlarına elektronik bir yenilik eklemiş, aracın süspansiyonu virajlarda daha iyi denge sağlamak ve savrulmayı önlemek için elektronik destek sistemi geliştirmişti. Sürücünün işini bir hayli kolaylaştıran bu sistem Williams takımı için başarılı bir sezon geçmesini sağlamıştı. Dördüncü şampiyonluğu ile birlikte Formula 1'e veda eden Alain Frost, yerini Senna'ya bırakacaktır. Fakat bu hem güzel günlerin, hem de sonun başlagıcı olacaktı. 1994 sezonu başlangıcında FIA zengin takımlarla diğer takımların arasındaki haksızlığı önlemek için 'hiçbir araçta sürüşü etkileyecek elektronik aksamın bulunamayacağı' yönünde karar alır. Bu karar yüzünden Williams Takımı'da aracında bulunan denge kontrol sistemini aracından çıkarmak zorunda kalır. Araçta yapılan değişiklikler, Senna'nın sürüşünü olumsuz yönde etkilemekteydi. Bir test sürüşünün ardından Senna, yaşanan titreşimler yüzünden aracı kontrol edemediğini ve direksiyonu döndürsede otomobilin düz bir şekilde yola devam ettiğini belirtmiştir. 30 Nisan 1994 tarihinde Roland Ratzenberger'in geçirdiği kaza Senna'yı çok etkilemişti. Roland Ratzenberger, Villeneuve virajını alamamamış ve neredeyse dik açıyla karşı bölümdeki beton bariyere çarpıp yaşanan kazada hayatını yitirmişti. 1 Mayıs 1994 tarihinde Ayrton Senna attığı tek tur ile Pole Position'dan yarışa başladı. Ancak yarışın başlamasıyla birlikte motoru çalışmayan Benetton sürücüsü J.J. Lehto pist üzerinde kaldı. Arka bölümden kalkan Pedro Lamy, görüş açışı diğer araçlar tarafından kapatılınca, Lehto'nun Benetton'unu göremeyerek arkadan çarptı. Çarpışmanın etkisiyle aracın lastikleri ve gövdeden parçalar koptu. Kazanın ardından güvenlik aracı piste girdi ve 5 tur boyunca pistte kaldı. Yarışın 7. turuna gelindiğinde Ayrton Senna 306 Km/sa hızla Tamburello virajına yaklaştı. Ancak daha önce söylediği gibi direksiyonu döndüremedi ve o hızla pistten çıktı. Yaptığı son bir hamle ile hızını 218Km/sa'ye kadar düşürmeyi başarmıştı. Ancak bu kötü sonu değiştiremedi. Kazanın hemen ardından Senna'nın hareketsiz ve bir yana kaymış görüntüsü, ciddi bir yaralanma olduğunu haber veriyordu. Pist görevlilerinin acil müdahale denemeleri, helikopter görüntüleriyle tüm dünyaya yayınlanmaktaydı. Yakın çekimlerde, tedavi bölgesinde kan izleri görülmekteydi. Senna'nın kafasındaki gözle görülür yaralanma, sağlık ekibinde ciddi bir beyin travması şüphesi doğurdu. Kazadan 1 dakika 9 saniye sonra yarış tamamen durmuştu. Kazadan yaklaşık 10 dakika sonra, Larrousse takımı bir hata sonucu, pilotlarından Érik Comas'a piste geri dönme onayı verdi. Halbuki yarış halen kırmızı bayraklarla durdurulmuş durumdaydı. Eurosport yorumcusu John Watson bu olayı 'hayatımda gördüğüm en saçma yanlışlık' şeklinde yorumladı. Pistteki görevliler Comas'ın yoluna devam ederek, kaza bölgesindeki çalışmalara karşı bir tehdit oluşturmasını engellemek için büyük çaba sarf etti. Japon otomotiv firması Honda, 65'inci yılını kutlarken etkileyici bir çalışmaya imza attı. Honda 'Hands' adıyla çıkardığı 65'inci yılına özel klibi ile birlikle Ayrton Senna'nın anısına bir video çalışması hazırladı. 'Hands' klibinde Honda'nın 65 yıllık tarihi özetlenirken, 'Honda'nın sesi Ayrton Senna 1989' isimli çalışmada ise son derece ilginç ve dikkat çekici bir klip hazırlandı.Efsane Formula 1 pilotu Ayrton Senna'nın anısına düzenlenmiş bu çalışmada, özel olarak hazırlanan ses ve ışık sistemi ile Senna'nın ruhu Suzuka Pisti'nde hayat buldu. Firma, 1989 yılındaki ses kayıtları ile Suzuka Yarış Pisti'ne yerleştirilen özel ses ve ışık sistemi sayesinde Ayrton Senna'yı yeniden pistlere döndürdü.Sabah
Sakın Şaşırma: Orhan Veli Yüz Yaşında
'Sakın Şaşırma: Orhan Veli Yüz Yaşında' sergisi hem şairin yaşamını hem de 'Garip' akımının bilinmeyen yönlerini ortaya çıkarıyor. Türk edebiyatında ‘Garip’ akımının öncüsü, 1914 doğumlu şair Orhan Veli Kanık’ın doğumunun yüzüncü yılı bir sergiyle kutlanıyor. ‘Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında’ adını taşıyan sergi 3 Mayıs tarihine kadar Yapı Kredi Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilir. Büyük bir arşiv çalışmasının sonucu olan sergi, gerek 36 yaşında hayatını kaybeden Orhan Veli’nin kendine ait fotoğraf ve belgelerinden, gerekse koleksiyonerlerdeki dokümanlardan seçilerek oluşturuldu. Kısa yaşamında yeni bir akımın öncülüğünü yapacak kadar etkili olan Orhan Veli’nin sergide, resim, heykel, fotoğraf, imzalı şiir, mektup ve kitapları yer alıyor. Ayrıca şairin yaşadığı döneme ait gazete ve dergiler de hem Orhan Veli ve arkadaşlarının çalışmalarına, hem de Garip akımının nasıl şekillendiğine dair önemli bilgiler veriyor. ‘Sakın Şaşırma: Orhan Veli Yüz Yaşında’ sergisinin bir başka özelliği de, Orhan Veli’nin yayın yönetmenliğini yaptığı ‘Yaprak’ dergisinin 28 sayısının da kopyalarının yer alması. Bu dergiler içerikleri itibariyle, şairin bir yayıncı olarak da edebiyata nasıl baktığını gösteriyor. “Sakın Şaşırma: Orhan Veli 100 Yaşında” 4 Nisan – 1 Mayıs 2014  Yapı Kredi Kültür Merkezi, 1. kat İstiklal Caddesi, No: 161 Beyoğlu / İstanbul aljazeera.com
Drogba 'Marka' Oldu
Didier Drogba kendi adını taşıyan giyim markasının tanıtımını Fransa'dan HOM markasının işbirliğiyle gerçekleştirdi. Dünyaca ünlü futbolcu Didier Drogba kendi adını taşıyan giyim markasının (Drogba & Co) kampanyasının tanıtımını Fransa'dan HOM markasının işbirliğiyle gerçekleştirdi. 16 parçalık iç çamaşır ve mayo koleksiyonu Didier Drogba ve modacı Elie Kuame tarafından tasarlandı. Ön alımlar 1 Mayıs'a kadar HOM'un internet sitesinden yapılabilecek. Alınan her ürünün 1 Eurosu Didier Drogba Vakfı'na gidecek ve Fildişi Sahili'ne yardım amaçlı kullanılacak.Eurosport
Cem Yılmaz'dan  'Kendikem'
1 Mayıs’ta yeni filmi “Pek Yakında”nın çekimlerine başlayacak olan Cem Yılmaz, ekip arkadaşlarıyla ofisinde bir araya geldi. Yılmaz, aralarında Zafer Alöz’ün de bulunduğu arkadaşlarıyla çalışırken, selfie pozu verip fotoğraf çekti.Sanatçı, 'selfie'ye Türkçe karşılık arayan Türk Dil Kurumu’na da (TDK) bu pozla selam göndermeden edemedi. Yılmaz, bu pozu, altına 'Selfie-Kendikem' yazıp Twitter’da paylaştı. Bu paylaşım, 'selfie'ye Yılmaz’dan Türkçe karşılık önerisi olarak yorumlandı.Gazeteport