onedio
Görüş Bildir
Mehmet Zihni Sungur Yazio: Küresel Bir Felaketin Farkındalık Bağlamında Öğrettikleri
Bu dünyaya ıslak, çıplak ve aç olarak geliriz! Daha sonra bazılarımıza daha kötü şeyler olur… Çeşitli doğal felaketler, kazalar, savaşlar, tecavüz, işkence ve terörizmin yaygın olduğu bir dünyada ağır travmaların etkilerini yaşamış ve yaşayacak milyonlarca insan olsa gerek. Bütün bunlara rağmen derinlemesine düşünecek olursak yaşama şansı insana hiçbir bedel ödemeden verilmiş en büyük armağandır. Sınırlı bir süre için verilen bu hediye edilmiş zamanın içini nasıl dolduracağımız bizlere bırakılmıştır. Ancak insanların kendi hayatlarının mimarı gibi tanıtıldığı bir dünyada, insan tüm kontrolün kendi elinde olduğuna inandırılırsa bu bir haksızlık olabilir. 'Başarırsan da, başaramazsan da mimar sensin' şeklindeki iddialı söylem ya da yanılsama her zaman şefkat ve empatiden uzak bir yargılamanın ürünü gibi gelmiştir bana. Şüphesiz dünyayı yargılamak haksızlık olur çünkü misafir olarak geldiğimiz bir yerde umduğumuzla değil bulduğumuzla yaşamayı öğrenerek yaşamayı hepimiz becerebiliriz. Bu bağlamda dünya ne iyi ne de kötü bir yerdir. Dünya her zaman olduğu gibi bir yerdir ve onu iyi ya da kötü yapan bizim algılarımızdır. Ancak, algılarımızın bir kısmının yaşantılarımızla belirlendiği gerçeğini düşünürsek yaşamın hepimize aynı cömertlikle fırsatlar sunduğunu söylemek inandırıcım olmaz. İçine doğduğumuz aile, koşullar, çevre, coğrafya, toplum, kontrolümüz dışında kalan yaşam olayları gibi etkenler ortaya çıkan mimariyi etkileyen değişkenlerdir.
Kahraman Güler Yazio: Beni Bulan Olursa Bana Haber Versin
Değişen, dönüşen ve  gelişen dünya da insanın kendini keşfi nasıl olacak, kendini nasıl iyi hissedecek, mutluluk var mıdır gibi sıkça zihni meşgul eden sorulardır.  Söz konusu bu tarz bir konu konuşmaksa  insandan başlamalıyız.  İnsan kendini tanımlayabiliyor mu? İnsan kendini tanıyor mu?  Bir şeyi doğru ölçebilmek için ölçüm aracımızın sağlıklı ölçüm sonuçları veriyor olması  gerekiyor, eğer ölçüm aracı aynı nesneleri sürekli yanlış ölçüyorsa bir problem vardır .  İlk önce yapılması gereken sorunları doğru tespit etmektir. İnsanın kendini tanıması kendini anlaması kendine dair bir çerçeve çizmesi gerekiyor. Eğer insan kendini bir yere konumlandıramıyorsa kendine sınır çizemiyorsa  başkasının sınırında da duramaz yani başkasının da hayatını talan edebilir. Bu tuhaf ve içinden çıkılamaz kargaşa insanı daha çok içine çeker. Stres huzursuzluk ve bir sürü ilişki problemini meydana getiriyor. Suçluluk duygusu, değersizlik depremleri ya da  yetersizlik çukuru ve daha bir sürü şeyin içinde kendini bulursun.
Şule Arslan Yazio: Kırmızı Oda'yı Neden Çok Sevdik?
Yayınlandığı ilk günden bu yana reytingleri tavan yaptıran Kırmızı Oda dizisi son zamanlarda sosyal medyanın da en çok rastlanan paylaşımlarından oldu. Peki adından bu kadar bahsettiren bu dizinin çekici olan yanı nedir?Konuyu biraz genel anlamda değerlendirecek olursak dizilerin toplumu besleyen bir yanının olmasından başlayabiliriz. Öyle ki bir toplum için en büyük zararlardan birisi kültür bozulmasıdır. Yıllardır ne kültürel değerlerimizin işlendiği ne de doğalhayatın içinden bir dizi izleyebiliyoruz. Varsa yoksa şiddet, kan davası, gözü yaşlı mağdur kadınlar, zengin adam fakir kız dizileri… geldiğimiz noktaya bakacak olursak hadsizlikten beslenen bir toplum olup çıktık çünkü hemen her açtığınız programda gelinler kaynanaları çekiştiriyor, kaynanalar gelinleri, apartmanlar yarışıyor komşular birbirinin evini, yemekteyiz/sofradayız yarışmalarında yemekten çok birbirini yiyen eline sağlık bile demekten aciz bir grup insanı izleyip duruyoruz. Doğal olarak da önüne gelen karşısındaki insanı hadsizce, fütursuzca eleştirme hakkı görür oldu. Bu nedenle kırmızı odanın;
Agah Aydın Yazio: Dedikodu Şebekeleri İyileştirilebilir mi?
İyi yaşam doğru insanlarla karşılaşmaya dayanan olağanüstü bir talihtir.Başka deyişle, kötüdeki iyiyi görebilecek kadar iyiye sahip olanların talihidir.Yani kötüyü başkasına atıp, kendi iyiliğinden kuşku duymayan dedikodu şebekelerinin bile iyi bir yaşam için ufak bir şansı vardır.
Kahraman Güler Yazio: EL ALEM TERÖR ÖRGÜTÜ:  Onedio, BUnedio, peki BEN ne diom
etiket
Kanıtlayamam ama yemin edebilirim böyle bir örgütün varlığından, burnumuzun dibinde, evimizde, sokakta, aşkta, içimizde, paylaştıklarımızda, ağzımızın içinde HER YERDE. Cehaletin örgütlenmiş halinin bütün eğitimli insanları yönetmesi gibi bir gücü de var. Örgütü hayatımıza aşağıda cümlelerle girer: Eğer uslu bir çocuk olursan sen de Noel Babayı görebilirsin. Eğer derslerini bitirirsen oynayabilirsin. Eğer yaramazlık yapmazsan çikolatayı yiyebilirsin. Eğer çok para kazanırsam kadınlar beni ister. Eğer her onun istediği gibi giyinirsem beni kabul eder.   Bu cümleler kendimizi olumsuz, sevgiyi hak etmeyen, önemsiz ve fazlalık hissetmemize neden olur. Ve örgüte böylelikle dahil oluruz, tek amacımız sevgi ilgi ve kabul görmek için ne isterlerse yapmak, gönüllü olduğumuzdan değil sevgi, ilgi ve kabul ihtiyacından.
Reklam
Şule Arslan Yazio: CİNekolog Kimdir?
etiket
Günümüzün cinci hocaları olan eski Türk toplumlarındaki kamlar büyü yapabilen, manevi dünyayla iletişim kurabilen insanlardı. Dolayısıyla da hastalıklara neden olan yaratıklarla iletişime geçerek bu hastalıkları tedavi edebileceğine inanılırdı.  O dönem elbette (placebo etkisiyle) hastanın iyileşeceğine inanmasının aslında iyileşmenin yolu olduğunu düşünürsek, büyücülerin hekimlikte büyük ölçüde başarılı olduklarını tahmin edebiliriz. Bu yüzden, okuyup üflemek o dönemin en etkili tedavilerinden olmuş olsa gerek. Ne yazık ki günümüzün teknolojisi bu etkiyi kırmaya hala yetmiyor ki bilime inanmak yerine cinci hocalar tarafından kandırılmaya devam edebiliyoruz.
Mehmet Şakiroğlu Yazio: Çocuklara Koronavirüsü Anlatmanın En Kolay Yolu
etiket
11 Mart'ta Dünya Sağlık Örgütü tarafından koronavirüsün pandemi olarak ilan edilmesi ve Milli Eğitim Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın kararı neticesinde okullara ara verilmesinin üzerinden tam 7 ay geçti ve nihayet 12 Ekim'de 1. sınıflara 2, 3, 4, 8 ve 12. sınıflar da katılıyor ve yüz yüze eğitime başlıyor. Çocuğunuzu okula göndermeden önce virüs ve virüs önlemleri konusunda bilgilendirmeniz bekleniyor. Bu yazı işte tam da bunu nasıl yapabileceğinizi anlatmak üzere kaleme alındı.
Reklam
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Vedalaşmanın Muhabbetten Uzun Sürmesi
etiket
Ben küçükken kapıyı küçükler açar, misafire terlik verirdi. Şimdiki kadar değilse de kolonya ikramı kıymetliydi. Muhabbete çocukların katılmadığı, küçüklerin çay içmediği günlerden bahsediyorum. Ben de bu resimde annesinin özenle ördüğü bordo kloş etekli ziplenmiş hanımefendi kız oluyorum.  Aklımızdan geçeni hemen söylemek ayıptı. Durmak, tane tane konuşmak takdir edilirdi. Biz hızlıca büyür, sonra küçükmüş gibi yaşardık. Belki ayıp denilen öğretinin kitlediği kapılarımız vardı, ifadesizdik, fakat utanmanın başkalarına değer vermekten olduğunu bilirdik, ne güzelmişiz.
Mehmet Zihni Sungur Yazio: 4 Eylül  Tarihinin “Dünya Cinsel Sağlık Günü “ Olarak Kutlandığını Kaç Kişi Biliyor?
etiket
Dünya Cinsel Sağlık Birliği (WAS), cinsel sağlığın dünya genelinde iyileştirilmesi ve cinsel hakların temel insan haklarından biri olduğunu vurgulamak amacıyla 1978 yılında Roma’da kurulmuştur. Dünya Cinsel Sağlık Birliği (WAS) beş ayrı federasyondan oluşur. Kuzey Amerika, Avrupa, Asya, Afrika, Latin Amerika federasyonları aynı birliğin beş temel üyesidir. Bu beş federasyonun dışında 100’den fazla ulusal ve uluslararası kuruluşlar aynı birliğin üyeleridir. Dünya Cinsel Sağlık Birliği kuruluşundan bu yana farklı ülkelerde 24 uluslararası kongreye ev sahipliği yapmıştır.
Kahraman Güler Yazio: Yeterince İyi İlişki Nasıl Olur?
etiket
Hayatımıza aldığımız insanlar çoğu zaman kendimizi daha iyi hissetmek ve var olan iyilik halimizi daha da arttırmak için bize güç verirler ama bazen hayatımızda olması gerekenden daha fazla yer almaya çalışarak bize daha az yer bırakırlar. Bu da bizim hareket alanımızı, özerkliğimizi zedeler. Bu bazen bize iyi bir şeymiş gibi gözükse de çoğu zaman kendimizle ilgili yetersiz hissetmemize, mücadele gücümüzün düşmesine ve tek başımıza bir işi başarma gücümüze zarar verir. Çünkü bu bizim yukarıda bahsettiğimiz durumlar hakkındaki yetersizlik inancımızı besler. Örnek vermek gerekirse; sizinle ilgili önemli kararları vermeye çalışabilir, sizin problem yaşadığınız durumları çok fazla orada olarak besleyebilir. Çünkü siz aktif mücadele etmeyi sergilememiş olursunuz. Daha agresif bir ifade ile hayatımızda çok fazla olan insanlar, bizi fazla kontrol etmeye, çok fazla sahiplenmeye ve kıskançlık benzeri davranışlar sergilemeleri olarak da açıklanabilir. Bu durum ilerleyen zamanlarda ne giydiğinizden, ne yediğinizden ve kiminle zaman geçireceğinize kadar uzayıp gider. İyi bir ilişkide bunların dozuyla ilgili çok daha farkında olarak ilgi ve sevgi ile karıştırmayız. Hatta iyi bir ilişkide bazen ilgi ve sevgisizlikle mücadele etmeyi öğreniriz. Bu gerektiğinde olmaması gereken bir partnerin özelliği olarak değerlendirilebilir. O zaman partnerimiz ne zaman olsun?
Reklam
Agah Aydın Yazio: Mutluluğun Köyü Bulundu
etiket
Trafikte kimliğini arayan adama “Kimsin sen?” diye bana çıkışacağına “Kimim ben?” diye kendine sor deyince şaşırdı. Şaşkınlıkla onu da bana sordu, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye. Bilmiyordum. O da bilmiyordu. Ama ikimizde onu tanıyamadığımız için elleri titriyordu.
Şule Arslan Yazio: Fenomenlerin İki Yüzü
etiket
İnsanın kazanma ve elde etme hırsı hız kesmeden hatta artarak ‘daha çok kazanma, elde etme, tüketme’ çılgınlığı şeklinde devam ediyor. Yani nefes aldığımız her an sürekli tüketen ve tüketerek hissedebilen insanlara dönüştük. Ne yazık ki yeni nesil insanlar olarak da hesapsızca ve fütursuzca çevreyi, eşyayı, insanı, duyguları ve değerlerimizi tüketmeye devam ediyoruz.Son zamanlarda SMA’lı bir çocuğun annesinin yardım çağrısı hepimizin yüreklerini dağladı… Bir anne zaten maddi imkanları olmadığı için çaresiz sosyal medya fenomenlerinden yardım talebinde bulunuyor ancak çoğu bu haberi yayınlamak için bu çaresiz anneden ücret talep ediyor. Geçtiğimiz yıllarda ünlü sanatçıların naaşıyla selfie çekme kavgası,falanca beachte denize girebilmek için şu kadar takipçinin olması ve filanca marka arabayla gelinmiş olması şartları/talepleri… Peki biz ne zaman böyle duyarsız bir toplum olduk? Duygularımızı mı yitirdik, değerlerimizi mi unuttuk? Ne oldu, neler oluyor bize?
Şeyda Betül Kılıç Yazio: Sevgi ASLA Yetmez
etiket
Birini sevdiğimizde sanki her şey tamam zannederiz. Seçilimli yanılsama tam da burada başlar. Karşıki dağları titreten, yanılsama aşka doğru kanat çırparken o da ne! Sevgi çok şey ama her şey olmadığını haykırır. Nasıl mı? Bu yazımda bu haykırışı yazacağım.
Reklam
Mehmet Zihni Sungur Yazio: Riskli Durumların İnkârı Psikolojisi: Koronavirüs Zamanlarında Uyumsuz Davranışları Anlamaya Yönelik İnsani Bir Çaba
etiket
Maske kullanma, fiziksel mesafeyi koruma, evde kalma gibi tedbirler ve sokağa çıkma yasaklarına riayet etmek virüsün yayılma riskini azaltılabiliyorsa, insanların bu yasaklara uyması herkes için yararlı ve mantıklı olan davranışlar olacaktır. Birçoğumuz toplumsal sorumluluklarımız olduğunun farkındalığı içinde herkesin yararına olacak bu tür davranışları sergilemeye özen gösteririz. Ancak bir kısım insan bu tür sorumlulukları alması gerektiğini bilmesine rağmen bildiklerini uygulamaz ve doğal olarak toplum içinde hızlıca yargılanırlar. Ancak bilgi ile uygulama her zaman el ele gitmez.
Kahraman Güler Yazio: Bir Sorun Var Ama Anlayamıyorum
etiket
Günlük hayat akıp devam ederken biz kendimizle, insanlarla ve dünyayla ilgili yeni bilgiler edinir ve bu bilgilerle hayatımızı daha yaşanılır kılmaya çalışırız ancak kendimizle, insanlarla ve dünyayla ilgili sahip olduğumuz bazı inançlar sağlıklı ilişkiler sürmemize engel olurlar. Eğer aşağıda sıraladığım maddelere benzer sorunlar yaşıyorsanız, şemalar hayatınızda etkin haldedirler demektir. Bu arada şemalar kendimizle, diğer insanlarla ve dünyayla ilgili işlevsel olmayan duygu, düşünce ve davranışlardır. Haydi şimdi bakalım :)
Reklam
Agah Aydın Yazio: Durdurun Bu Eğitimi
etiket
Eğitim vererek bir insana bir şey öğretmek mümkün müdür? Bu olanaksız arzu pek çok kişiye mümkün görünür ilk bakışta. İlk seferinde her insan bir şeyler öğrenir elbette, öğretenlerden.
Şule Arslan Yazio: Merhamet Nasıl Gelişir?
etiket
Dünya ne yazık ki hiçbir zaman biz insanlar için acılardan, kaygılardan, güçlüklerden tamamen kurtulmak için güvenli ya da huzurlu bir ev olmadı. İçinde bulunduğumuz süreç başlı başına zor olmakla birlikte her geçen gün daha da zor hale getiren birçok durumla karşılaşıyoruz. Özellikle 2020 yılına girdiğimizden bu yana sürekli trajik haberlere maruz kaldık. Yangınlar, depremler, terör olayları, siyasi huzursuzluklar, korona virüs ve şiddet olayları…
Reklam