Türk Yatırımcısının Dilinden Düşmeyen 5 Söz
Girişimcilere yol göstermek maksadıyla kaleme alınmış bu kadar yazı varken, biz girişimcilerin 'iyi gün dostu' yatırımcıların bu yolda yalnız bırakıldıklarına şahit olduk bunca yıl. Belki de memleketteki girişimcilik ekosisteminin iki ayağının üzerine basabilmesi için tek ihtiyacımız olan, biz girişimcilerin onlar için hazırlayacağı bir kaç yol gösterici yazı olacaktı. Şimdi yüksek müsaadelerinle değerli silah arkadaşım, B2B meraklısı yatırımcılara hepimizin adına söyleyecek bir kaç sözüm olacak.
Yazının bundan sonrası ise yatırımcı, sadece senin için. Girişimcilerin senden sürekli duyduğu sözler üzerine birkaç dostane izahat;
Ben Ürünü Anlamadım
Müşterilerin Buna Para Ödeyeceğini Düşünmüyorum
Girişim şirketlerine gerçekten fayda sağlayabilmek için onlarla pazara giriş stratejilerini, nakit akış tablolarını, fiyatlandırma politikalarını ve hatta pazarı tartışmalısın yatırımcı, ürünü değil. Turizmden sağlığa, bulut bilişimden finansa pek çok alanda, senin kişisel vizyonunun dışında kalan çok değerli iş fikirleri dinleyeceksin. Bu alandaki problemlere çözüm olarak geliştirilen ürün ve hizmetlerin yarattığı fayda seni ikna etmek zorunda değil. Kişisel fikirlerini tartışma konusu yapma, sadece uzmanlığına odaklan.
Siz Bizim İçin Erken Aşamadasınız
Girişimcilere kendini güvende hissettirecek şartlara bakacak olursak, sen de girişimciler için erken bir aşamadasın muhterem yatırımcı. Bir Türk yatırım şirketinin erken aşama keşfi olarak yola çıkan, zaman içinde gelişerek başka bir şirkete satılmış başarı hikâyelerinden bahsedemediğimiz kabız bir ekosistemin oyuncularıyız, birbirimizi yormayalım. Hali hazırdaki müşteri tabanı ve satış rakamlarıyla bir girişim şirketinin sana kendini güvende hissettirmesini bekliyorsan, sen de onlara exit’leriyle, uluslararası başarılarıyla parlayan yerel şirketlerle dolu bir portföy sunabilmelisin.
Ekibe Bir X ve Y Dâhil Etmelisin
Muhtemelen haklısın yatırımcı ve kesinlikle girişimci de bunun farkında. Fevkalade büyük bir tesadüf olacak ki, girişimci de tam olarak bu ve türevi olan sebeplerin toplamından dolayı para istiyor. Kişisel tecrübelerin, girişimcinin gözlerindeki inanmışlığı yakalayıp, enerjisini hissedebilmeye yeterliyse o girişimci en yetenekli X ve Y’leri yanına çekeceğini de bilmelisin. Unutma, bir girişim şirketinin ürün ve hizmet ile ilgili bütün rekabet üstünlükleri taklit edilebilir ancak kurucusunun tutkusu her zaman özgün kalacaktır. Yaşadığın topraklarda, ortalama bir üniversite mezununun okulu bitirir bitirmez ailesine para getirmek üzere maaşlı bir işte çalışması gerektiğini, kurucu ortak olarak ekibe alınacak X ve Y’nin o kadar da kolay gelmeyeceğini kendine hatırlat.
Ürünü Hazırlamışsın, Neden Yatırım İstiyorsun?
Girişim şirketlerinin geliştirdiği ürünler, yarattığı faydaya göre alıcı bulmaz yatırımcı, bu konuda seninle anlaşalım. B2B dünyasında şirketi adına bir ürün veya hizmet satın alacak olan maaşlı bir çalışan, girişim şirketlerinin harika ürünlerini satın almaktansa, dünya devi şirketlerin “çöp” ürünlerine servet ödemeyi tercih eder. Zira işlerin kötüye gitmesi halinde, bu satın alma kararı için eleştirilebileceğini, hatta işini kaybedebileceğini bilir. Üst yönetimine, “Dünya devi X’in ürünü bu kadar işte, ne yapabiliriz ki?” deyip sıyrılabileceği bir felaket senaryosunda, girişim şirketi ile çalışmanın riskini alabilir mi maaşlı bir çalışan?
Özgün ürün ve hizmetler üreten bir girişim şirketinin, müşteri direncinin kırılması için gerekli zamanı karşılamak amacı, bir yatırım arayışının yegâne gerekçesi olabilir. Çorap satarak zengin olunabilen bir coğrafyada teknoloji üretmeye cesaret eden adamların, daracık zamanlarda muhteşem ürünler geliştirebilecek kadar gözü kara olacağını aklından çıkartma. Esas mesele ürün geliştirmek değil, piyasada kabul göreceğin güne kadar nefesini tutabilmektir.