Eğitimde Diğer Ülkeler Bizi Kıskanıyor mu? Kanıtlar Ne Söylüyor?
Geçenlerde bir radyo kanalında programcının Millî Eğitim Bakanı’nın verdiği bir demeçle ilgili yaptığı yorumu duydum. Habere göre, Bakan Bey, “biz eğitimde iyi değiliz” algısı var. Hayır iyiyiz” diye bir analiz yapmış. Yıllardır eğitim daha iyi olsun diye mücadele eden biri olarak bu demeç zihnimde uzun süreli bir değerlendirme yapmama olanak tanıdı. Eğitim sistemimizin başarı seviyesini değerlendirmek için pek çok kriter kullanılabilir. Uluslararası sınav sonuçları, öğretmenlerin memnuniyeti ve öğrencilerin eğitimle ilgili duygusal bağlılığı bu kriterlerin bazılarıdır. Peki, bu ölçütlere göre gerçekten eğitimde iyi miyiz?
Kanıt temelli yaklaşım ne diyor?
Fotoğraf: AA
Uluslararası sınavlar, eğitimdeki başarıyı ölçmek için önemli bir veri kaynağıdır. Örneğin, PISA ve TIMSS gibi araştırmalar, Türkiye'nin son yıllarda ortalama puanını en fazla artıran ülkeler arasında yer aldığını gösteriyor. Bunu olumlu bir gelişme olarak görmek mümkün. Ancak yine de Türkiye'nin sıralamada hala arzu edilen noktada olmadığını söylemek gerek.
Öğretmenler ve öğrenciler memnun mu?
Eğitim sisteminin başarısını sağlayan en önemli unsurlardan biri öğretmenlerdir. Ancak öğretmenlerin çalışma koşulları ve mesleklerine yönelik algıları oldukça düşündürücüdür. Araştırmalara göre öğretmenlerin büyük bir kısmı, mesleğin saygınlığını kaybettiğini düşünüyor. Maddi sıkıntılar yaşayan öğretmenlerin, bu durumdan dolayı motivasyonlarını kaybetmeleri eğitim kalitesini de olumsuz etkiliyor.
PISA verilerine göre, yüksek başarı gösteren ülkelerin öğrencileri okullarına duygusal olarak bağlı hissediyor ve eğitimden keyif alıyorlar. Ama düşük başarı gösteren ülkelerde bu bağlılık son derece düşük. Özellikle, gelecekle ilgili kaygılar taşıyan öğrencilerin eğitimden memnun olmadıkları görülüyor.
Eğitimde iyilik ya da başarıyı tek bir kriterle değerlendirmek zor. Öğretmenlerin, öğrencilerin ve sistemin genel başarısına dair çeşitli veriler incelendiğinde umut verici gelişmeler görmekle birlikte, iyileştirilmesi gereken alanlar da bulunuyor. Eğitimde umudu kaybetmemek ve sürekli gelişim hedefiyle ilerlemek en önemli pusulamız olmalıdır. Eğitimde en büyük iyilik, bilimsel gelişmeler ışığında her gün daha iyisini aramaktır.
Bu makalede öne sürülen fikir ve yaklaşımlar tamamıyla yazarlarının özgün düşünceleridir ve Onedio'nun editöryal politikasını yansıtmayabilir. ©Onedio
