Erişilebilir ve Nitelikli Eğitim: Kaliteyi Artırırken Maliyeti Düşürmenin Formülü
Eğitimin maliyetinin yükselmesi, birçok ülke için büyük bir sorun haline gelmiştir. Ancak bu durum, eğitimin kalitesini artırma ihtiyacını ortadan kaldırmamakta, aksine daha da önemli hale getirmektedir. Hem maliyeti düşürme hem de kaliteyi yükseltme yolunda atılacak adımlar, sürdürülebilir ve erişilebilir eğitim çözümleri sunmanın temel anahtarı olarak öne çıkmaktadır. Aşağıda, eğitimin maliyetini düşürürken aynı zamanda nitelik düzeyini artırmayı hedefleyen çeşitli öneriler sunulmuştur.
Cumhuriyet’in 101. Yılında: Okul Kavramı Çöktü mü, Dönüştü mü?
Edgar Allan Poe ve H.P. Lovecraft gibi gotik edebiyatın öncü isimleri, insanlığın en güçlü duygusunun korku olduğunu söyler. Bu korkunun en yoğun hali ise bilinmeyene karşı duyulan korkudur. Aynı korku, bugün eğitimin ve okul kavramının merkezinde de yer alıyor. Çünkü eğitim, yalnızca bir bilgi aktarımı değil; hayata dair bir yolculuk, bireyin içindeki potansiyeli keşfetme süreci.
Mizaç Temelli Eğitim: Her Çocuğun Potansiyelini Ortaya Çıkaran Bir Yaklaşım
Eğitim dünyasında son yıllarda büyük bir dönüşüm yaşanıyor. Geleneksel yaklaşımların ötesine geçerek her çocuğun bireysel farklılıklarını ve ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran yenilikçi eğitim modelleri ön plana çıkıyor. İşte bu modellerden biri de, K-12 düzeyinde giderek yaygınlaşan mizaç temelli eğitim yaklaşımı. Mizaç temelli eğitim, öğrencilerin kişilik özelliklerini, güçlü ve gelişime açık yönlerini temel alarak her birinin potansiyelini en üst seviyeye çıkarmayı amaçlıyor.
Doğa Kampları ve Ekolojik Eğitimlerle Çocukların Sosyal-Duygusal Gelişimini Güçlendirmek
Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Farkındalık YaratmakGünümüz dünyasında doğayla olan bağlantımız giderek azalırken, okullarda doğa kampları ve ekolojik eğitimler öğrencilerin sadece akademik başarılarını değil, sosyal-duygusal gelişimlerini de destekleyen önemli bir rol oynamaktadır. Bu tür deneyimler, öğrencilerin kendilerini daha iyi tanımalarına, duygusal zekâlarını geliştirmelerine ve daha sürdürülebilir bir dünya için farkındalık kazanmalarına yardımcı olur. Özellikle doğa kampları ve ekolojik doğa gezileri, öğrencilerin çevresel farkındalık kazanmalarını sağlarken, sosyal becerilerinin gelişmesine ve doğa ile olan bağlarını güçlendirmeye yardımcı olur. Bu makalede, doğa kamplarının ve ekolojik doğa eğitimlerinin öğrencilerin sosyal-duygusal gelişimine olan katkıları ve sürdürülebilirlik ilkelerine inanmalarındaki rolü ele alınacaktır.
MEB’ten Tüm Valiliklere "Kış Saati" Genelgesi: "Tüm Tedbirler Alınsın"
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin imzasıyla il valiliklerine gönderilen genelgede, yaz saati uygulamasının devam edeceği, il yönetimlerinin okul giriş ve çıkış saatlerinde yetkili olduğu hatırlatıldı. MEB ayrıca, Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği'nde de ders yılının 180 iş gününden az olmamasının esas olarak belirlendiğini de ifade etti.
Kurumsal Delilik ve Milli Eğitim Akademisi
Amerikalı yazar ve aktivist Rita Mae Brown 'Aynı şeyi tekrar tekrar yapıp, farklı sonuçlar beklemek, delilik belirtisidir. ' der. Türkiye’de bir süredir kurumlar farklı isimler altında benzer şeyleri tekrar tekrar yapıp düzelme ve değişim beklentisi içerisine girmişlerdir. Özellikle sürekli bir yönetici değişimi yaşayan devlet kurumlarında farklı isimler adı altında hedefi aynı olan benzer işleri yapıp günün sonunda değişime dair bir inanç ortaya konulması kurumsal deliliğe delalet etmektedir. Kurumları ile topyekûn kafayı yemiş Yeni Türkiye hayırlı olsun.
Atatürk, Millî Eğitim Akademileri Üzerine Ne Düşünürdü?
Öğretmenlik, sadece bilgi aktarmaktan çok daha fazlasını ifade eden bir meslektir. Bir öğretmen, öğrencilerin kalbinde silinmez izler bırakır. Hepimizin izlemekten keyif aldığı bazı filmlerde bu silinmez izlere tanık olduk, öyle değil mi? Özgürlük Yazarları, Hıçkırık, Siyah, Sevgili Öğretmenim ve İki Dil Bir Bavul gibi filmlerde öğretmenlerin rolünün ne kadar derin olduğunu gördük.Türkiye’de öğretmenlik, geleneksel olarak saygı duyulan bir meslek olarak kabul edilir. Ancak öğretmenlik, dışarıdan göründüğü kadar kolay bir meslek değildir. Yoğun çalışma temposu, bürokratik engeller, maddi sıkıntılar ve eğitim sistemine dair yapılan eleştiriler öğretmenleri yıpratıyor. Fakat tüm bu zorluklara rağmen, öğretmenler geleceği şekillendiren en önemli unsurlardan biridir.