Yarım Kalan Aşkımızı Neden Unutamadığımıza Bilimsel Bir Açıklama Getiriyoruz: Zeigarnik Etkisi
Hani aşklar hep yalan dolandı?
Hayatımız boyunca mutlaka bir arkadaşımız ya da bizzat kendimiz yaşadığı ayrılık sonrası yarım kalan aşkını bir türlü unutamama durumu yaşamıştır.
Kapı baca kırdıran bu süreç oldukça çetrefilli olmasının yanı sıra neden aylar ve hatta yıllar boyu sürdüğü konusunda daima soru işareti yaratmıştır.
Bu noktada devreye Rus psikolog Bluma Zeigarnik giriyor.
Kendi ismini verdiği Zeirgarnik etkisi adlı çalışma, aslında tamamen tesadüfen oluşuyor.
1920'li yıllarda psikolog arkadaşları ile beraber Berlin Üniversitesi restoranına giden Zeigarnik, masadaki herkesin siparişini tek bir garsonun aldığını fark eder.
Fakat garson hiçbir siparişi yazmaz yani hepsini aklında tutar. Bu olay Zeigarnik üzerinde merak uyandırır ve garsona bunu nasıl başardığını sorar.
Garson ise Zeigarnik'e tüm siparişleri aklına yazdığını ve doğru yemekleri doğru kişilere verdiğinde ise aklından sildiğini söyler.
Az önce aklında olan bir şeyi bir anda aklından siliveren garson Zeigarnik'in ilgisini oldukça çeker ve bu konu üzerine çalışmaya başlar.
Hocası Kurt Levin ile konu üzerine uzun uzun çalışan Zeigarnik, bitirilmemiş işlerin zihni meşgul ettiğini keşfeder.
Halbuki eldeki iş ya da ilişki bittiği anda zihin otomatik olarak silmeye başlıyor.
Yarım kalan ya da yarım kaldığını düşündüğümüz aşklar da Zeigarnik etkisi ile açıklanabilir hale geliyor.
Bu durum genel olarak terk edilen tarafta görülüyor. Çünkü terk eden taraf için ilişki tamamlanmış olarak görüldüğü için herhangi bir depresyon durumu yaşanmıyor.
Zeigarnik etkisi yalnızca yarım kalan aşklarda değil, sözlerini hatırlayamadığınız bir şarkı ya da planı yapılıp bir türlü gerçekleşemeyen organizasyonlar için de geçerli.
Özetle yarım kalan ve aklımdan bir türlü çıkaramadığımız için zihnimizi meşgul eden her durum Zeigarnik etkisi ile bağlantılı.
Yorum Yazın