Türkiye'de Bir Zamanlar Statü Simgesi Sayılan Starbucks'ın Neden Hala Sevilip Tercih Edildiğini Anlatıyoruz!
1983 yılında Howard Schultz İtalya'ya gitti, İtalyanların espresso barlarından ve kahveye olan aşklarından büyülendi ve bu geleneği Amerika Birleşik Devletleri'ne taşımak istedi. Ve her şey bundan sonra başladı. Özellikle Türkiye'nin dört bir yanına yayılan ve kahveden ziyade bir kültür satan Starbucks'ın neden tercih edildiğini anlatıyoruz.
Türkiye'de bir zamanlar statü simgesi sayılan Starbucks, günümüzde de hala popülerliğini korumaya devam ediyor.
Bu haritayla Türkiye'deki Starbucks şubesi fazlalığı iyi kahvenin adeta vatanı olan İtalya ile karşılaştırıldı.
Ama mesele o değil. Starbucks'ın kahvesinden bağımsız bir şekilde bir kültüre hizmet ettiği gerçeği ortadaydı. Peki neydi bu kültür?
1. Öncelikle kahvenin 40 lira olduğu yalan! Elbette 40 liraya da kahve içebilirsiniz ama bu sizin tercihiniz olur: Mesela 21,50 liraya orta boy filtre kahve içebilirsiniz.
Ayrıca, 21,50 liraya aldığınız kahve karşılığında hiçbir garson sizi gözleriyle taciz etmiyor, 'Abla çay verem mi?' diye darlamıyor. Bunun sosyalizmle de uzaktan yakından bir alakası yok. En az 'Solcu Converse giymez' geyiği kadar saçma... Her şeyin fiyatının arttığı bu dönemlerde ne yazık ki artık çoğu yerde kahveler 25 liradan aşağı değil.
2. Starbucks'tan alacağınız her şey için bir kalite standartı var: Paslı bir kettle'dan şebeke suyuyla yapılmış granül kahveye bundan daha az para vermezsiniz.
İnternet yok, kahve marketten alabileceğiniz en ucuz granül kahve, kette'ın iç yüzeyi görünmeyecek kadar pas ya da kireçle kaplanmış, garson sürekli 'Ne zaman kalkacaksın?' bakışları atıyor. Gerçekten istediğiniz bu mu?
3. Diğer mekanlarla karşılaştırıldığında çok ucuza temiz ve iyi hizmet aldığınız Starbucks'ta kahve içerek Royal Family üyesi olmazsınız.
Türkiye'de statü simgesi olarak gösterildiği ve herhangi bir şubesine gidenlerin 'piyasa' yapmakla eleştirildiği bir gerçek en nihayetinde ama kimse Starbucks'a gidip bir anda asilzade olmuyor maalesef...
Aynı şey kitap okuyan, deodorant kullanan, yabancı dil bilen, özgüvenli davranan ve karşısındaki insana azami seviyede nezaket gösteren herkes için geçerli elbette...
Starbucks'ı beğenmeyip, buradan kahve içenleri statü peşinde koşmakla yargılayanlar kendilerinden başka herkesi elitist olarak görüyorlar. Haksız değil sanki, siz ne dersiniz?
4. Kahvenizi dilerseniz "zift" gibi, dilerseniz yumuşak içebilirsiniz ve bu tamamen sizin tercihine bağlıdır. Kimsenin ölçüsüzce koyduğu, ne olduğunu bilmediğiniz kahvelere ve süt tozlarına muhtaç olmazsınız.
Herkesin hayatına kimse karışamaz sonuçta. Birinin zift gibi dediği kahveye öbürü bayılabilir; 'Ay sen bunu nasıl içiyorsun sütlü şekerli?' diyen birinin kahvesi onun için mükemmel olabilir. İnsanların kendi tercihleri tartışmaya kapalıdır.
5. Bir fincan kahve karşılığında hem garsonların hem de işletme sahiplerinin kaba tavırlarını çekmezsiniz; insan gibi muamele görürsünüz.
Sakin bir şekilde kahvenizi yudumlayıp kendi halinizde takılabilirsiniz...
6. Starbucks'ta garip canlı müziklere, dıptıs dıptıs şarkılara ya da sohbet engelleyici herhangi bir şeye rastlamazsınız.
Daha önce de dediğimiz gibi, 'Bir şeyler iç, kalk' mantığıyla çalışmayan, sürekli bakışlarla taciz etmeyen, canlı müziklerle sohbetin ortasına dalmayan Starbucks nasıl kötü olabilir ki?
7. Tuvaletleri ve lavaboları temizdir; girdiğinizde hastalık kapmak korkusuyla karşılaşmazsınız.
Her an rahatlıkla girebildiğiniz tuvaletlerde kesif bir çiş kokusu duymaz, lavabolarda kıl öbekleriyle karşılaşmazsınız.
8. Kimsenin rahatsız bakışlarına maruz kalmadan saatlerce çalışabilirsiniz; bilgisayarınızı, telefonunuzu şarj edebilir ve en hızlı şekilde internetten faydalanabilirsiniz.
Ve kimse size 'Sen hayırdır?' demez.
9. Yağmura yakalandıysanız ve o esnada gidebileceğiniz hiçbir yer yoksa rahatlıkla Starbucks'a girebilirsiniz; kimse size herhangi bir şey sormaz.
Hatta isterseniz su bile ikram ederler.
10. Fayda-maliyet oranı göreceli olsa da, kahveyi beğenmediğinizde yenisiyle ücretsiz değiştirebilirsiniz.
İnternet var, priz var, kimse rahatsız etmiyor, ortam güzel... Eee daha ne olsun?
2022 yılındaki fiyat şartlarında Starbucks için atılabilecek en haklı tweetler...
👇
Tespit gibi tespit...
👇
Sonuç olarak, kimse Starbucks'ı tercih ettiği için kapitalist ya da asilzade olmuyor; rahatlık her şeyin önünde geliyor.
Starbucks'a gidenleri eleştirenlere de yakından bakmak lazım tabii, onlar nereye gidiyor?
Artık her ne kadar en ucuz kahveleri bile 20 lira olsa da sınırsız rahatlık sunan bir mekanın her defasında kötülenmesi ve eleştirilmesi hakkında siz ne düşünüyorsunuz?
Yorum Yazın
Herkesin hayatına kimse karışamaz. Sırf sen sevmiyorsun diye büyük bir kesimi bu şekilde aşağılayamazsın. Nargileci tayfadan ben de hoşlanmam ama bu onları k... Devamını Gör
Starbucks'in reklamını yaparken beğenmeyenler yallah nargileciye başlığı atmakta elitistlik değil bal süren parmak yalanır yavşaklığıdır. Starbucks haricinde... Devamını Gör
Açıkçası kahveyi pek tercih etmem illa ki rahat edeceğim bir yere gitmek istiyorsam kahve üzerine kurulmuş kafelere giderim. (Orda çay da oluyor ve daha saki... Devamını Gör