Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!
Soma'lı Madenci: 'Meclis'ten Arandığıma İnanamadım'
Soma’da en büyük kayıpların verildiği S panolarından 57 ekip arkadaşından tek sağ kurtulan 10 yıllık madenci İbrahim Genç, Meclis Soma Komisyonu’ndan aranınca inanmadı.
“Bizim ekipten 57 kişi girdi, 56 kişi öldü, diğer arkadaşlarım öldü, tek ben çıktım ama “Geçmiş olsun.” diye dahi aranmadım. Hiçbir şirket yetkilisi olsun, devlet yetkilisi olsun veya diğer kimseler olsun, hiç kimse beni arayıp sormadı” diyen Genç, Meclis’ten arandığını söylediklerinde ‘şüphe’ duyduğunu anlattı.
Genç’in, “Acaba doğru bir yerden mi aranıyorum, yoksa üçkâğıt mı?” Ben bunu düşündüm. Araştırdım sonra, doğruymuş, tamam, kabul ettim buraya gelmeyi” dedi. Kimsenin kendisini arayıp sormamasını, “Sitemim var” diye ifade etti.
TBMM Soma Maden Kazasını Araştırma Komisyonu’nun 7 Ağustos tarihli tutanaklarında İbrahim Genç, tedavi görmek için kendi olanaklarıyla psikolog arayışını ve devlete sitemlerini şöyle anlattı:
İBRAHİM GENÇ – On yıldır Soma Kömür İşletmelerinde, daha öncesinde de bu “Balcı…” adındaydı, daha sonrasında Soma Kömür İşletmeleri olarak 2009’dan beri Eynezbölgesinde çalışıyorum.
BAŞKAN – Sen her konuda rahat konuşabilirsin, istediğin şekilde konuş, buyur.
İBRAHİM GENÇ – Bu olayın üzerinden çok zaman geçti, çok gün geçti ama oradan tek kurtulmamdan kimsenin haberi yokmuş gibi oldu. Sizin aramanız dahi bana şey geldi…
BAŞKAN – Sürpriz oldu.
İBRAHİM GENÇ – Şüpheci geldi, “Sürpriz” demeyeyim, şüpheci geldi. Acaba doğru bir yerden mi aranıyorum? “Meclisten aranıyorsun.” dediler ama şu ana kadar beni hiç kimse aramamış, sormamış. Ondan sonra araştırdım -böyle bir Komisyonun oluşturulduğundan dahi bir bilgim yoktu benim- böyle bir Komisyon kurulmuş. Neticesinde, hiç kimse aramadı. Biz taşeron sistemiyle çalışıyoruz, kendi taşeronum dahi beni aramadı. Bir de ben taşerondan çıkan tek kişiyim. Bizim ekipten 57 kişi girdi, 56 kişi öldü, diğer arkadaşlarım öldü, tek ben çıktım ama “Geçmiş olsun.” diye dahi aranmadım.
YUSUF KOÇHAN – Aynı, hepimiz aynı.
İBRAHİM GENÇ – Ben psikolojik tedavi görmek için psikologları kendim buldum. Bir devlet kuruluşu olsun, özel bir kuruluş olsun gelip beni hiç aramadı bile. Yani ölen arkadaşlarımıza saygımız sonsuz, Allah rahmet eylesin ama sözle dahi olsa bütün her şeyi ölenlerin üzerinden yürütmeye çalıştılar ama ne kadar yürütülüyor bilgim yok. Psikolojik tedavi için ben kendim buldum, araştırdım. Soma’da çok yer gezdim, en sonunda bir yer kurmuşlar, AFAD’ın bir birimi herhâlde, orada ben kendim tedavi görüyorum. Bu tedavi her hafta değişik doktorların gelmesiyle oluyor. Dediler ki: “Sürekli bir doktorla görüşmen gerekiyor.” İzmir’de bir tane doktorla anlaşmışlar ama ben dedim ki: Benim her zaman İzmir’e gidip gelmeye bütçem yetmez, bu karşılanırsa öyle gidebilirim. O da olumsuz çıktı karşıma. Kendimce böyle bir sitemim var, aranmadığımdan dolayı sitemim var. Çevremdeki arkadaşlarım ailelerine gösteriyor sokakta dolaşırken, eşine diyor ki: “Bak bu çıkan tek arkadaş.” Bunu arkadaşlarım bile biliyor ama hiçbir şirket yetkilisi olsun, devlet yetkilisi olsun veya diğer kimseler olsun, hiç kimse beni arayıp sormadı. İki defa Kızılay’dan yardım kolisi geldi, bir de Kaymakamlığın verdiği 500’er lira. İki defa para aldık. Yani yapılan yardım bu. Maddi anlamdaki sıkıntılarımız, herkesin vardır ama benim öncelikle manevi anlamda, geçmiş olsun babında en azından benim taşeronum veya bir şirket yetkilisi, oradan tek çıkmışım, herkes bunu biliyor, kimse çıkıp da aramadı beni. Böyle bir sitemim var. Sizin aramanız dahi bana şüpheci geldi, “Acaba doğrubir yerden mi aranıyorum, yoksa üçkâğıt mı?” Ben bunu düşündüm. Araştırdım sonra, doğruymuş, tamam, kabul ettim buraya gelmeyi. Sitemim bu.
Zete