Bunun gerçekleşebilmesi çok yönlü düşünme ve eylem planı içermeliydi. Tam da bu bakış açışı ve altında 2015 yılında Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri hazırlanmış 17 hedef ve bunun alt kırılımlarını oluşturan 169 alt hedef belirlendi.
Bireyden topluma bu maddelerin her birinin detaylıca çalışılması önemli… Tam bu noktada 3,4 ve 5. maddeler benim uzun zamandır odaklanıp, katkıda bulunmaya çalıştığım alanlar. Sosyal girişimcilik ve fayda sağlayan araçlarla yaşam kalitesini arttırma niyeti benimkisi…
Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri, kadınlar ve kız çocuklarına karşı ayrımcılığı her yerde ortadan kaldırmayı hedefliyor. 17 maddede oluşan hedeflerin aslında üçüncüsü olan sağlıklı ve kaliteli yaşam ile beşincisi olan toplumsal cinsiyet eşitliği ortak gayeye hizmet ederek genç kızlarımızdan yetişkin ve olgun kadınlarımıza, her türlü zihinsel, tabusal engellerini içeriden ve dışarıdan kaldırarak onlara huzurlu, üretebilecekleri ve ışık saçabilecekleri bir ortam sağlamayı arzuluyor. Sizlerle farklı buluşmalarımla, seminerlerim de ataerkil yanılgılar olarak anlattığım başlıklar…
Kadınlar ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması yalnız temel insan hakkı değil, aynı zamanda sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için de kritik önem taşıyor. Kadınlar ve kız çocuklarının güçlendirilmesinin çarpan etkisi yarattığı ve ekonomik büyümeyi ve her alanda gelişmeyi hızlandırdığı defalarca kanıtlanmıştır.
Bu anlamda ; UNDP, BM ve ne mutlu ki uluslararası ve yerel pek çok sivil hareket ile toplumsal cinsiyet eşitliği merkez gündeme alınmış durumda. Günümüzde, 15 yıl öncesine göre daha çok sayıda kız çocuğu okula gidiyor; bölgelerin çoğunda ilköğretimde cinsiyet eşitliği sağlanmış durumdadır. Kadınlar artık, tarım dışında ücretli işgücünün %41’ini oluşturuyor; bu oran 1990 yılında %35 idi.
Ama yine de yolumuz uzun… Bazı bölgelerde işgücü çeşitliliğinde hala büyük eşitsizlikler var, kadınlar hâlâ iş hayatına, imkanlara, fırsatlara eşit erişime sahip değiller. Cinsel şiddet ve istismar, ücretsiz bakım ve ev işlerinin eşitsiz bölüşümü ve kamu görevlerinde ayrımcılık hala büyük gündemimiz… Pandemi ile birlikte yükselen evdeki görev dağılımı durumu, hem fiziksel hem de ruhsal sorunları büyüttü.
Evet, şimdilerde kamu görevindeki kadın sayısı her zamankinden daha yüksek; ancak aslen kadın liderlerin teşvik edilmesi, toplumsal cinsiyet eşitliğini daha ileriye götürecek bakış açılarına ihtiyaç var.
Unutmayalım arkadaşlar bu ülkede farklı düşünsel, davranışsal ve fiziksel hastalıklara varan sorunlar var. Özellikle davranışların ve duyguların bedenler üzerindeki etkilerinden her ortamda bahsediyorum. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği maddesi altında bunları parçalara bölerek sorun ve çözümler üzerinde her uzman, toplumsal örgütler, özel şirketler olarak iş birlikteliğinde ilerlememiz gerektiğini düşünüyorum.
Sorunların çözümü için ise hep dışarıdan ilgili yasal çerçevelerin, imkanların, teşviklerin geliştirilmesine katkıda bulunmanın büyük önemi var ama bir o kadar da TOPLUMSAL BİLİNCİN YÜKSELMESİ için eylem planlarına ihtiyaç var. Eğitim, geliştirme ve dönüştürme faaliyetlerinden bahsediyorum.
Bilinç yükselmesi benim daha çok odak, bilgi ve enerji vermek istediğim alan. Ve bu uzun bir yolculuk. Biliyorum. Ve bu sadece o yüzden bir erkek meselesi, bir kadın meselesi değil. Bu bir İNSAN VE TOPLUM meselesi. İşte tam da bu alanda ODAKLI çalışmalar ve birliğe katkıda bulunabilecek enerjilere ihtiyaç var.
Yorum Yazın