Görüş Bildir
Haberler
Kahraman Güler Yazio: Ben En Çok da Kaygılanmaktan Kaygılanıyorum

etiket Kahraman Güler Yazio: Ben En Çok da Kaygılanmaktan Kaygılanıyorum

Kl. Psk. Dr. Kahraman Güler
16.03.2021 - 13:00 Son Güncelleme: 17.03.2021 - 18:51

Bazı zamanlarda hepimizin yaşayabildiği bir duygudur kaygı. Bazen durumsaldır, bazen ise genele yayılmıştır. Genele yayılması demek, hayatımızın büyük bir alanını kaplıyor ve işlevselliğimizi düşürüyor demektir aslında. Nedenini bir türlü anlayamadığımız bir huzursuzluk hali sarar dört bir yanımızı. Bunları düşünmekten ana odaklanamıyor, yediğimiz yemekten, içtiğimiz sudan, ettiğimiz sohbetten bile bir şey anlamıyoruzdur. Bazen tam olarak neyden kaygılandığımızı bilmeden adeta kaygılanmaktan kaygılanıyoruzdur. Ancak burada eklemek istediğim ve önemli gördüğüm bir nokta da kaygının hayatımızdaki önemidir.

Kaygı belirli seviyede olduğunda hayatımızı kurtarabilir, başarıyı beraberinde getirebilir. Şöyle düşünelim, bizim için önemli olduğunu düşündüğümüz bir sınavla karşı karşıyayız. Bu sınav hayallerimize atacağımız ilk ve en önemli adım niteliğinde. Eğer hiç kaygılanmazsak bu sınava çalışmaz, elimizden geleni yapmaz, yeterince emek vermeyiz. Ancak buradaki kaygı harekete geçirecek ve hedeflerimize götürecektir. 

Peki kaygılanmaktan kaygılanmak dediğimiz, hayatımızı esir alan, bizi yavaşlatmaktan ziyade adeta durduran o yoğun kaygıyla nasıl başa çıkacağız?

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

1. Paylaş

1. Paylaş

Kaygıları içimizde tuttukça sıkılır ve bunalırız. Bu düşünceler giderek ağırlaşır ve taşınamayacak duruma erişir. Bunları sıkı sıkıya bağlı olmak yaşanan kaygının düzeyini giderek arttıracaktır. Bu nedenle yaşadığımız kaygıyı ifade etmek ve karşımızdakinin yapabileceği bir şey varsa destek istemek, o anı yatıştıracaktır.

2. Düşünce yapını değerlendir

Genellikle duygularımız ve davranışlarımız farkında olmadığımız düşüncelerimizden kaynaklanır. Duygu ve davranış kolaylıkla fark edilse de bunu ortaya çıkaran düşünceyi keşfetmek genellikle zorlayıcıdır. Bu duyguyu hangi düşüncemizin oluşturduğunu bulmak ve bu düşünceyi değerlendirmek önemli bir adımdır.

3. Kaygıları yaz

Yazmak zihinsel yükü boşaltmak için en etkili yollardan biridir. Sizi nelerin kaygılandırdığını, nasıl hissettiğinizi, buna neyin neden olduğunu, hangi durum ve koşulların bunu tetiklediğini yazmak, hem yolunda gitmeyeni fark etmeye (dolayısıyla artık neyi çözeceğini de görmektir.) ve boşalıma yarayan bir yoldur.

4. Kaygılanacağın zamanı belirle

Her gün için belirlediğiniz bir zaman diliminde var olan kaygıyı yaşamayı deneyin. Bu zaman dilimi sizin bu duyguyu istediğiniz gibi yaşayabileceğiniz bir evredir. Bu süre dolana kadar kaygılanabilirsiniz. Ancak süre dolduktan sonra bu duyguyu yaşamayı yarın aynı saate bırakmayı deneyin. Böylelikle günün geri kalan vaktini verimli geçirebilir, kaygıyı hissettiğinizde bunu ertelemeyi öğrenebilirsiniz.

5. Koşulu değiştirip değiştiremeyeceğini değerlendir

5. Koşulu değiştirip değiştiremeyeceğini değerlendir

Kaygılandığın konuyla ilgili yapılabilecekler neler? Sen bunlarla ilgili neler yapabilirsin? Ne yaparsan endişelendiğin risk azalır? Bunları düşünmek ve yapılabileceklerle ilgili harekete geçmek önemli bir diğer adım olabilir. Örneğin iş ile ilgili yoğun bir kaygı yaşıyorsunuz. Her gün işlerin yetişip yetişmeyeceğini düşünmek, buna eşlik eden stres, elinizin ayağınıza dolanması ve gerginlik hali… Böyle bir durumda yapılacak neler vardır? mesela gün içerisindeki işleri tamamlamak için günlük planlar yapmak, tüm işleri maddeleştirmek, bunları tamamlamak için süreler belirlemek ve biten işin üzerini çizmek, adım adım maddeleri tamamlamak olabilir.

İçeriğin Devamı Aşağıda
Reklam

6. Fiziksel aktivitelere yönel

Bu aktiviteler sadece fiziksel sağlığımız için değil aynı zamanda ruh sağlığımız için de oldukça etkilidir. Örneğin temiz bir havada yapılan yürüyüşün gerginliği azaltma üzerindeki etkisi önemlidir.

7. Rahatlama yollarını öğren

Bu yollardan en etkilileri meditasyon, yoga ve nefes egzersizleridir.

8. Ertelemeyi bırak

Kaygının en önemli nedenlerinden biri de ertelemeler sonucunda yaşanan birikim ve üstesinden gelinemeyeceği düşüncesidir. Adeta ipin ucu çoktan kaçmış gibi hissedilir. Bu nedenle biriken her şey, kaygının körükleyicilerindendir.

9. Üzerine git

Kaçtığınız her korku güçlenir. Güçlenen bu durum giderek sizi içine hapsetmeye başlayabilir. Bu nedenle var olan korku ve kaygılarla yüzleşmek her zaman daha korkutucu gelse de orada yaşanan stres çözüm yolu geliştirmeyi sağlayacak ve problemi kaçarak değil, öz becerinizle çözdüğünüz için durum sizi güçlendirecektir.

10. Uzman desteği al

10. Uzman desteği al

Zorlayıcı duygu ve durumlarla başa çıkabilmek her zaman tahmin edildiği gibi kolay olmuyor. bu nedenle bireysel anlamda başa çıkamadığınız bu duygudan kurtulmak için en sağlıklı yol bir uzmana başvurmak olacaktır.

Instagram

Twitter

Facebook

Yorumlar ve Emojiler Aşağıda
Reklam
BU İÇERİĞE EMOJİYLE TEPKİ VER!
1
1
1
1
1
0
0
Yorumlar Aşağıda
Reklam
ONEDİO ÜYELERİ NE DİYOR?
Yorum Yazın