İkilikler Arasında Benlikte Bir Olabilmek!
Dünyamız ikilikler, dualite denilen zıtlıklar dünyasıdır. Aynı noktada başlayan yaşam akışta önce ikiye ayrılır: Kadın- erkek, gece - gündüz, sıcak - soğuk, iyi - kötü gibi...
Ayıran tarafımızı ifade eden bu dünya bize önce kendi sınırlarımızı çizdirir.
Hayata “ben ve sen” ile başlar, ben ve diğerleri ile devam ederiz. Bu hâlimizin tanımı psikolojide “ego”, tasavvufta ise “nefs”tir; önce bizi biz yapan dışarıyla, ardından da içeriyle olan bağımızı kurmaktır. Bu aşamada bazen dışarıyı bazen de kendimizi suçlamaya meylederiz. Bir olay olur; bu olay keyifli ise bize, değil ise dışarıya aittir deriz. Hayatımızda yer alan, istemediğimiz ne varsa öteye koymayı severiz, tam bu noktada ise kendimizle ve ötelediklerimizle olan savaşımız başlar: Biz kilo almıyoruzdur, metabolizmamız yavaştır; terk etmiyoruzdur, terk eden hep karşı taraftır; çok çalışıyoruzdur ama hakkımızı alamıyoruzdur; anlatıyoruzdur, anlaşılamıyoruzdur...
Yaşam akıp giderken birden bire, aynı yerde dönüp durduğumuzu fark ederiz.
Keşfet ile ziyaret ettiğin tüm kategorileri tek akışta gör!