Tüsiad'ın Dijital Türkiye Konferansı
İSTANBUL (AA) - Logo Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Tuğrul Tekbulut, Türk yazılım sektörünün ürün ve platform oluşturmaya ağırlık vererek rakiplerinin önüne geçebileceğini belirterek, 'Türkiye, döngüyü hızlandırmak zorunda. Ürün üretecek bir yönteme doğru geçmemiz lazım. Ürünleri üretirken de yazılım sektörünün eski modellerine değil, bugünkü modellerine bakarak, yani bulut tabanlı ve hizmet odaklı modellerle iş yapmak gerekiyor. Bulutta çalışıyorsanız zaten bir anda küresel bir firma olabiliyorsunuz.' dedi.Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) tarafından düzenlenen TÜSİAD Dijital Türkiye Konferansı kapsamında 'Türkiye'de Yazılım Sektörü' paneli gerçekleştirildi. Panelde konuşan Logo Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Tekbulut, Türkiye'de yazılım sektörünün 1980'lerde başladığını ifade ederek, PC'nin çıkması ve bilişimin demokratikleşmesi sonucu yazılımın bir ürün haline geldiğini söyledi.Yazılımın, geçen 40 yılda ekonominin dönüşmesine yön veren sektör olduğunu belirten Tekbulut, dünyanın en zengin kişileri listesinde genellikle yazılım şirketi sahibi iş insanlarının bulunduğunu anlattı.Tekbulut, Türkiye'de yazılım sektörünün durumunun hala iyi olmadığını belirterek, 'Çevremizdeki bütün ülkeler, bizden sonra başlayan bütün ülkeler bile bizi geçti.' dedi.Türkiye'deki 800 milyon dolarlık yazılım sektörü ihracatını küçümsememek gerektiğini aktaran Tekbulut, 'Üretilen katma değer, aslında tekstilde üretilenin 10 katıdır. Yani 8 milyar dolarlık bir tekstil ihracatıyla karşılaştırmak gerekir. Çünkü katma değeri çok yüksektir.' ifadelerini kullandı.'Logo Yazılım'ın hisselerinin büyük çoğunluğunu yabancılar alıyor'Tuğrul Tekbulut, Türkiye'de dolar kurunun artması nedeniyle yazılımcılara rakip ülkelerde olduğu gibi yüksek maaşlar verilemediğini belirterek, şunları kaydetti: 'Türk yazılım firmalarının ürünleşmekten başka çaresi yok. Ürünleşmek lazım ki kar marjınızı kontrol edebilesiniz. Logo'nun başarısındaki en önemli şeylerden bir tanesi, ürünleşmeyi çok erken zamanlarda fark etmesi oldu. Peki ürünleşmek herkesin harcı mıydı? Çok zordu. Niye Logo ürünleşebildi de diğerleri ürünleşemedi? Ben sadece sabır ve inat diye düşünüyorum.Türkiye'de sermaye azlığı nedeniyle yazılım firmaları ürünleşmeyi başaramadı. Bugün Logo Yazılım halka açık ve halka açık hisselerinin büyük bir çoğunluğunu yabancılar alıyor. Yabancılar aldığı için de değerleniyor. Çünkü Türkiye'de borsa analistlerinin bile yeni baktığını görüyoruz. Yani yazılımı değerlendiremiyorlar bile... Bu şirkete bir çimento şirketi gibi 'niye temettü dağıtmıyor' diye bakıyorlar.''İnsan kaynağımız yetenekli'Logo Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Tekbulut, yazılım sektörü oyuncularının sermaye yokluğu nedeniyle proje yaparak geçinmeye çalıştığını, yabancılara terzi usulü, parça başına iş yapıldığını söyledi.Sürdürülebilir gelişim için sektörün; telif hakları koruması ve doğru kamu destekleriyle güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Tekbulut, Türk yazılım sektörünün ürün ve platform oluşturmaya ağırlık vererek rakiplerinin önüne geçebileceğini söyledi. Tekbulut, 'Türkiye, döngüyü hızlandırmak zorunda. Bunun için de bence insan kaynağımız var. İnsan kaynağımız yetenekli. Ölçekleyebilme sorunumuz var. Bu konuda az adam yetiştiriyoruz. Bunlarla birlikte ürün üretecek bir yönteme doğru geçmemiz lazım. Ürünleri üretirken de yazılım sektörünün eski modellerine değil, bugünkü modellerine bakarak, yani bulut tabanlı ve hizmet odaklı modellerle iş yapmak gerekiyor. Bulutta çalışıyorsanız zaten bir anda küresel bir firma olabiliyorsunuz.' diye konuştu. 'Yazılım sektöründe 800 milyon dolar seviyesinde bir ihracatımız var'TÜSİAD Yazılım Çalışma Grubu Başkanı ve Arçelik Genel Müdür Yardımcısı Utku Barış Pazar da Polonya'da 380 bin, Türkiye'de ise 120-150 bin arasında yazılımcı bulunduğunu bildirdi. Pazar, 'Polonya'nın yazılım sektöründe ulaştığı ihracat rakamı 15 milyar dolar seviyesine gelmiş durumda. Türkiye için bu rakama baktığımızda en son verilere göre, yazılım sektöründe 800 milyon dolar seviyesinde bir ihracatımız var. O yüzden de Türkiye'nin yazılımcı ekosistemi haline gelmesi, çok uluslu şirketlerin Türkiye'de istihdam yapması ve ekosistemin her alanda gelişmesi çok kritik konular olarak öne çıkıyor.' şeklinde konuştu.'Sektör, ürünleşme konusunda küresel rakiplerinin 20 yıl gerisinde kaldı'Telenity Üst Yöneticisi (CEO) İlhan Bağören ise Türkiye'de yazılım sektörünün uluslararası yetkinliğe ulaştığını ancak sektörün sahip olduğu teknolojiyi ticarileştirme konusunda yeterli başarıyı yakalayamadığını söyledi.Sektörün ürünleşme konusunda küresel rakiplerinin 20 yıl gerisinde kaldığını savunan Bağören, 'Firmalarımızda çalışan başına gelirimiz senelik 20-25 bin dolarda kalmış durumda. Uluslararası rakipler 150 bin dolarlar seviyesinde giderken...' ifadelerini kullandı.Ürün yönetimi konusunda gelişmiş yazılım ekosistemlerinde 7 yazılım mühendisine bir ürün yöneticisi düştüğünü aktaran Bağören, şöyle devam etti: 'Türkiye'de 120-140 bin arası yazılımcı, bilişimci olduğunu düşünürseniz 20 bin ürün yöneticisine ihtiyacımız var. Halbuki bizde 20'den fazlaysa şaşırırım. Firma olarak ürün yöneticilerimizi hep yurt dışından ithal ettik. Amerika'da ürün yönetimi ve ürün yöneticiliği, yazılım şirketlerinin en doğal parçası. Yani bir basketbol takımında oyun kurucu gibi... Mahalle basketbolu oynuyoruz aslında. Daha organize olmamız lazım.' Devletin yazılım sektörüne destek konusuna geç eğildiğini ifade eden Bağören, yazılımın, son 3-4 yılda destek almaya başladığını söyledi. Bağören, 'Yazılım aslında bambaşka bir dünya... O nedenle desteklerin de ona göre kurgulanması lazım.' dedi. 500 İstanbul Yönetici Ortağı Rina Onur Şirinoğlu, Türkiye'de yazılım mühendisi artışının yüzde 16 ile Avrupa'daki en yüksek oranlardan biri olduğunu söyledi.Şirinoğlu, Türk yazılım mühendislerinin ve sektörün ürünleşme ve platformlaşmaya odaklanması gerektiğini de sözlerine ekledi.
ABD'de Beyaz Saray Ve Trump Tower'a Saldırı Planlamaktan Tutuklanan 2 Kişi Suçlamaları Kabul Etti
NEW YORK (AA) - ABD’de Washington'daki Beyaz Saray’a ve New York’taki Trump Tower binasına saldırı planı yapmaktan tutuklanan 2 kişi, haklarındaki suçlamaları kabul etti.Associated Press’in (AP) ulaştığı mahkeme kayıtlarına göre, Teksas eyaletinden Jaylyn Christopher Molina'nın Mayıs 2019’dan itibaren Güney Carolina'da yaşayan 34 yaşındaki Kristopher Sean Matthews ile birlikte Suriye’deki DEAŞ örgütüne katılarak Beyaz Saray, New York’taki Trump Tower ve borsa binası gibi yerlere saldırı düzenlemeyi planladığı belirlendi.Söz konusu kişilerin çıkarıldıkları mahkemede haklarındaki suçlamaları kabul ettikleri kaydedildi.Matthews’in 4 Mart’ta, Molina’nın da 22 Nisan’da tekrar mahkemeye çıkarılacağı ve ikisinin de komplo suçlamasından 20 yıla kadar hapsinin istendiği öğrenildi.22 yaşındaki Molina’nın, cep telefonunda yapılan aramada çocuk pornosuna dair görüntüler çıktığı, bundan dolayı da ayrıca 20 yıla kadar hapis cezası alabileceği bilgisi paylaşıldı.Molina ve Matthews, DEAŞ'e destek sağlamak suçlamasıyla 25 Eylül 2020'de Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ekiplerince gözaltına alınmıştı.
Anadolu'nun Peynir Kültürü Uluslararası Platformda 50 Bin Kişiye Anlatıldı
ANTALYA (AA) - Antalya Ticaret Borsası (ATB) ve Tarım Orman İl Müdürlüğü iş birliğinde düzenlenen 'Peynir Atölyesi' eğitim çalışmasına, yerli ve yabancı 50 bin kişi katıldı.Borsa'dan yapılan açıklamaya göre, antik çağlardan bugüne kadar peynirin yapımı, Anadolu'nun peynir kültürü ve çeşitlerine ilişkin bilgilerin paylaşıldığı eğitim çalışması, bir ay sürdü.Öğrencilerden akademisyenlere, ev hanımlarından iş insanlarına, güvenlik görevlisinden çobana kadar geniş bir kitlenin katıldığı Peynir Atölyesi, 50 bin kişiye ulaştı. Atölyede Kıbrıs, İngiltere, Almanya, Singapur, Malta, Avusturya, Ürdün, Rusya, ABD ve İsviçre'den de katılımcılar yer aldı.'50 bin kişiye ulaşmak büyük bir başarı'Açıklamada görüşlerine yer verilen ATB Başkanı Ali Çandır, salgın döneminde tarımsal eğitimi sürdürebilmek amacıyla başlatılan uzaktan eğitim programının başarılı şekilde gerçekleştirildiğini bildirdi.Eğitmenlere ve emeği geçenlere teşekkür eden Çandır, 'Bir ayda 50 bin kişiye ulaşmak büyük bir başarı.' ifadesini kullandı. Yöresel Ürünler Fuarı'nın da coğrafi işaretli ürünleri ve Anadolu'nun peynir zenginliğini gün yüzüne çıkardığını ifade eden Çandır, yaptıkları çalışmalarla yöresel ürünlerin farkındalığını ve ekonomiye kazandırılmasını sağlamaya çalıştıklarını belirtti. Tarım ve Orman İl Müdürü Gökhan Karaca da eğitime katılanların yüzde 90'ının kendi peyniri yaptığını kaydetti. Eğitimler sayesinde coğrafi işaretli peynir tüketmeye yönelik farkındalık oluştuğunu bildiren Karaca, katılımcıların yüzde 99'unun yeni eğitimlere katılmak istediğini belirttiğini aktardı. Eğitimin sonunda sınava tabi tutulan katılımcılar arasında başarılı olanlara belge verildi.
Trabzon Ticaret Borsası Fındık İhraç Rekortmenlerini Ödüllendirdi
TRABZON (AA) - Trabzon Ticaret Borsası (TTB), fındık ihracatında ilk 20 arasına girmeyi başaran Trabzonlu üreticileri plaketle ödüllendirdi.TTB'den yapılan yazılı açıklamaya göre, 2020 yılı rakamlarına göre fındık ihracatında ilk 20 arasına girmeyi başaran Trabzon'da üretim yapan 4 firmaya gümüş telkariden imal edilen fındık figürlü plaketle teşekkür edildi.Karadeniz ile İstanbul Fındık ve Mamulleri Birlikleri tarafından açıklanan fındık ihraç rekortmenleri listesinde ilk sırada Ferrero Fındık olmak üzere Trabzon'dan Arslantürk Tarım Ürünleri, Özgün Gıda ve Sabırlar Fındık yer aldı.TTB Yönetim Kurulu Başkanı Eyyüp Ergan, dünya fındık ihracatının büyük kısmının Trabzon'da üretim yapan firmalar tarafından gerçekleştirildiğine işaret ederek, 'Tek kuruş ithal girdisi olmadan ülkemize her yıl 2 milyar doları aşkın döviz kazandırdığımız fındıkta, hedefimiz ihracatımızı istikrarlı bir şekilde artırmaktır. Bunun için sürdürülebilir politikaların izlenmesi gerekir. Tarihten gelen bir ticaret ve üretim merkezi olan Trabzon'dan fındık ihraç ederek Türkiye'nin kalkınmasına katkı sağlarken, aynı zamanda büyük bir istihdam yaratan firmalarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır.' ifadelerini kullandı.TTB Meclis Başkanı Sebahattin Arslantürk, Yönetim Kurulu Başkanı Ergan ve Genel Sekreter Nazlı Genç'ten oluşan heyet, Ferrero Fındık'ın Arsin Organize Sanayi Bölgesi'ndeki entegre işletmesini ziyaret ederek, Fabrikalar Müdürü Metin Sağlam'a plaketini takdim etti.Borsa heyeti daha sonra Arslantürk Tarım Ürünlerinde Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Arslantürk, Özgün Gıda'da firma sahibi Edip Sevinç ve Sabırlar Fındık'da da yine firma sahibi Hasan Sabır'ı işletmelerinde ziyaret ederek, teşekkür plaketlerini verdi.
ABD Hazine Bakanı Yellen'ın Özel Kalem Müdürü Bir Türk Olacak
ANKARA (AA) - ABD Başkanı Joe Biden'ın Hazine Bakanlığına atadığı Janet Yellen'ın özel kalem müdürünün Türk asıllı Didem Nişancı olacağı duyuruldu.Bakanlıktan yapılan açıklamada, Nişancı'nın, Yellen'ın atamasının Senatoda onaylanmasının ardından görevine başlayacağı belirtildi.Nişancı, Yellen'a en yakın isimlerden biri olacak. Özel kalem müdürü, bakanlık makamının faaliyetlerini koordine etmenin yanında, tüm bakanlık personelinin amiri konumunda bulunuyor.Finansal veri hizmetleri ve medya şirketi Bloomberg'in kamu politikaları bölümünde yöneticilik yapan Didem Nişancı daha önce eski ABD Başkanı Barack Obama döneminde ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunda (SEC) özel kalem müdürlüğü yapmıştı.Nişancı, 2018'de Bloomberg'deki görevine başlamadan Promontory Finansal Grup şirketinde çalışmıştı.ABD Senatosunun bankacılık komitesinde de görev alan Nişancı, 1998-2001 yılları arasında ise Hazine Bakanlığında görev yapmıştı.ABD Başkanlığına seçilen Joe Biden, Kasım 2020'de eski ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen'ın Hazine Bakanı adayı olduğunu duyurmuştu. Janet Yellen, atamanın ABD Senatosunda onaylanması durumunda ülke tarihinde bu göreve getirilen ilk kadın olacak.
Can Aydoğmuş Yazio: 2021 Yılında Neler Olacak?
Canım Okurlarım,Her şeyden önce bu sene Can Aydoğmuş YouTube kanalımda her Pazar saat: 16:00’da canlı yayında gündemi yorumlayacak, dönemin astrolojisini anlatacağım ve ihtiyaç olan meditasyonları yaptırırken 25 yıldır aldığım ve hala da yolculuğuma devam ettim eğitimlerden size iyi gelecek pek çok şeyi sizler ile paylaşacağım.
Ercan Altuğ Yılmaz Yazio: Online Borsa Uygulamalarıyla Finansal Davranış Deneyimi Kazanılır mı?
Borsaya girmek; hisse senetlerinin ve finansal ürünlerin işlem gördüğü bir organizasyondur. Borsaya girerek herhangi bir şirkette aslında kendi adınıza hesap açma işlemi gerçekleştirmiş oluyorsunuz. Borsayla ilgili pek çok kez şunları duymuşsunuzdur; borsa çöktü, battı, çıktı veya rekor kırdı gibi.. Bunlarla beraber bir de borsadan köşeyi dönüp zengin olanlar kısmı var tabii :) Darısı başımıza! Bu tarz söylemler belki de borsaya olan algımızı aslında olumsuz olan algımızı daha da kötü etkiliyor açıkçası, yaşı kaç olursa olsun borsaya sanki bir kumarmış gibi yaklaşan bir kesim olduğu yadsınamaz. Borsa algımızı yönetebilirsek, borsanın ülkeye ve ülke ekonomisine pek çok katkı sağladığı kaçınılmaz bir olgudur.
Oğuzhan Aygören Yazio: Bu Bir Yatırım Tavsiyesidir
Hayatımızı en çok belirleyen kaynaklardan biri olmasına rağmen hakkında bu kadar az şey bildiğimiz kaynak olması üzerinde düşünülmesi ve çalışılması gereken bir konu. Paradan söz ediyorum. Olduğunda bir dert, olmadığında daha büyük dert. Yapılan çalışmalar insanların yılda yaklaşık 100bin dolar kazandığında mutluluklarının tepe noktaya ulaştığını gösteriyor. Bu noktadan sonra insanların hayat memnuniyetinde çok büyük değişiklikler olmuyor.
Uğur Batı Yazio: Kendine Aşırı Güven Kötü müdür?
Kendine aşırı güvenen insanların bilerek veya bilmeyerek sahip oldukları hayat felsefesi şöyledir: Bir iş başarıyla sonuçlanırsa kendisinden, başarısızlıkla sonuçlanırsa dış etkenlerden bilir: İşler ters gitti. Mesela yaptığı bir yatırım sonucunda para kazanırsa zekâsına ve öngörüsüne bağlarken yatırdığı parayla zarara uğrarsa ülkedeki ekonomik belirsizliğe bağlar.